KARTVİZİT BELEDİYECİLİĞİ…!

Ahh Arda Ahh ! Naptın sen…. Dede den toruna dedik, yerel yönetimin işleyişini değiştirdin!
Abdullah Arda’nın kemikleri sızlıyordur!

Yahu! Belediye Başkanı olunca neden kendi akıl ve yeteneğinizle yürütmezsiniz şu görevi anlamış değilim. Ya da anlamadığın işe niye bulaşırsın be abicim!

Hatırlıyorum da ! Foça önceki dönem Belediye Başkanı Gökhan Demirağ Belediye Başkanı olmadan önce eşi belediye’de çalışıyordu. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın yatar derler, çok doğru…

Eşi Başkan olunca ilk iş olarak eşini işten çıkaran Gökhan Başkan zamanında aldığı kararla ne kadar demokratik bir sol görüşe sahip olduğunu da kanıtladı. Personele davrandığı eşitlikle ilçesine de yaptığı hizmetle adından baya söz ettirmişti.
Gelelim şimdi ki vasat duruma!
Bu kadarı kimin aklına gelir demeyin, gelmiş işte!
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, eşi Deniz Arda’yı ‘Onursal Koordinatör’ ilan etti. Yetmedi anlaşma ve protokol olmadan Gaziemir Belediye’sinin logosu olan ve adına da kartvizit basıldı.
Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok sanırım…

Asıl bundan sonrası ilginç Sayın Deniz Arda belediye personeli olmamış ve maaşta almıyormuş.

Eee ! bu şimdi neyin lahanası neyin turşusu çözen varsa açıklasın.
Belediye personeli olmadan herkes fikri ve zikri ile yerel yönetim olarak adlandırdığımız belediyelerde yani resmi bir kurumda.. Bu kurumun resmi logosunu taşıyan bir unvan ile kartvizit bastırıp kullanabiliyorsa… vay halimize !

O zaman yeteneği olan, dış bağlantısı olan, dil bilen, ve proje üretmeye çalışan herkes resmi kurumlarda çalışmadan, maaş almadan o kurumun imkanlarını kullanarak kartvizit bastırsın.

Bende gidiyorum yarın bastırmaya o zaman! Bi durun ! bi ne yapıyoruz diye sorgulayın! Bu özgüven nedir? Bu nasıl bir başıboşluktur? Hiç mi kimse görmüyor bu trajikomik durumu…

Sayın Deniz Arda’nın kurmuş olduğu, ‘ Gönüllü çalışma platformu’ adı altında yandaşlarla yapılan etkinliklerde diğer insanların hakkını yemeye kimsenin hakkı yok… Olamaz da !

Söylenen ve verilen vaadlerin önce yerine getirilmesi gerekir. Bir ilçenin belediyesi üç akılla yürüyecek bir yönetim değildir. Bu bilinmesi gereken bir kuraldır. Öncelikle vatandaş ve esnaf esas alınmalıdır.

Hiçbir kadın ordusunun böylesi bir haksızlığa göz yumacağını da düşünmüyorum. Kadın ve çocukların ağızlarda sakız olduğu bir yönetim şekli kabul edilemez. Gaziemir’de kan ağlayan esnafın ve vatandaşın halini önce düşünmeniz gerekirken, yerel yönetimde yapılan bu haksızlığa aklı başında, sağ duyulu hiç bir Gaziemir’linin bu duruma sessiz kalmayacağı kesin… Umarım yapılan yanlıştan tez zamanda dönülür ve gerçekten belediyecilik ruhu ile çalışmalara devam edilir.