SP lideri, “Cari açığı arttırmak mı milli? Dış borcun artışı mı milli? Tarımda bu kadar dışa bağımlılık mı milli?” diye sordu. Karamollaoğlu, “AK Parti’yi eleştirirken düne kadar birlikte olduğumuz insanlar bizi dinlemiyor” ifadesini kullandı.
Karamollaoğlu, FOX TV’de İsmail Küçükkaya‘nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu ve özetle şu açıklamalarda bulundu:
İşte Karamollaoğlu’nun açıklamalarının satır başları:
Biz bugün Türkiye’nin gidişatı bizi endişlendiriyor. Bu gidişatı biz değiştirebiliriz ancak. Buna ihtiyaç var…
Mevcut meseleleri bizden başka konuşan yok…
Türkiye’de politika başka türlü yapılıyor. Bu da kutuplaşmaya sebep veriyor. Sizi söylediklerinizden tenkit etmiyorlar…
Sosyal medyada takip ediyorum diyorlar ki yahu sizi niye daha önce dinlememişiz…
Düne kadar birlikte olduğumuz insanlar bizi dinlemiyor…
Biz bugün gıdada, tarımda ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale geldik.
Pancarının başka bir özelliği vardır. Pancar oksijeni en çok sağlayan bir bitkidir. Şeker pancarı fabrikalarında çalışan işçi sayısı fazla olmayabilir ama çok sayıda çiftçi bu işten geçimini sağlıyor.
Tarıma verilen destek vatandaşa verilen en büyük destektir.
Biz Milli Görüşçüyüz, 50 yıldır milliyiz.
Kendilerini milli tanımlayarak bizleri hain tanımlayamazlar. Biz buna karşıyız.
Mililikten bahsediyorlar gelin konuşalım hangisi milli… Cari açığı arttırmak mı milli? Dış borcun artışı mı milli? Tarımda bu kadar dışa bağımlılık mı milli?
Hukuk, Hürriyet ve Adalet toplumun temelidir. Bu olmadan toplumda huzur olmaz.
Ekonomide mutlaka milli bir ekonomi politikası oluşturmak zorundayız. Biz herşeyi kendimiz üretecekmiş gibi düşünür öyle hareket ederiz. Üretemezsek bile o teknolojiye sahip olmalıyız…
Cumhurbaşkanı ile hem Türkiye’nin hem de Dünya’nın meselelerini konuştuk. Biz endişe duyduğumuz bir takım konuları dile getirdik.
Görüşmede bir pazarlık konusunu gündeme getirmedik. Erdoğan’dan randevuyu biz talep ettik. Görüşme uyum yasaları ile ilgili…
Biz ittifak konusunu en son konuşuldu. “Görüşmeler devam edebilir” dedik. Sayın Erdoğan, daha sonra Mustafa Bey’i bize gönderdi. Bizde “seçim sathına henüz girilmedi. Sadece ilkelerimiz belli kutuplaşmaya hayır” dedik.
OHAL’in uzun sürece devam etmesi yanlış. İsteğimiz OHAL’in kaldırılması, sona ermesi. OHAL devam ettiği sürece hukuk rafa kalkıyor.
Biz Başkanlık Sistemi’ne karşı değiliz. Ancak kuvvetler ayrımı olmalı. Başkanı halk doğrudan seçebilir bunda problem yok ama kuvvetler ayrımı olmalı…
Biz bir pazarlık konusu görüşmedik, hiçbir pazarlığa girmeyiz.
50 yıldır siyasetin içindeyiz değerlerimiz hiç değişmedi…
Türkiye’yi bizim prensiplerimizle yönetmiyorlar..
AK Parti ile siyaset anlayışımız farklı…
Yolsuzluk ve savurganlıkla mücadele gerektiğine inanıyoruz.
Bizim vizyonumuz Adalet…
Eğitimin milli olması lâzım.. Temel ilkeler olmazsa başka ülkeler biz özenmez…
İktidar biz olursak tüm yatırımları durdurur, tarım, sanayiye ve üretime yatırım yaparız.
Biz Türkiye’nin borçlanmadan kalkınmasını istiyoruz…
İktidarla da muhafetle de dirsek temasımız devam edecek…
Saadet Partisi, kendi adayını çıkaracak…
Biz Abdullah Gül’ün adaylığını istiyoruz diye bir şey söylemedik…