Kim Havacı, Kim Denizci, Kim Karacı…

Geçtiğimiz hafta Google Türkiye ofisinin daveti üzerine İstanbul’a gittim. RT Haber olarak yakaladığımız ivme, ziyaret trafiğimizin yüksekliği ve özellikle mobil cihazlardan aldığımız yüksek orandaki ziyaretçi trafiğinin başarısı için kutladılar. Tavsiye ve ipuçları verdiler.

Detaylıca anlatmak isterdim ama anlayacak kişi sayısı İzmir’de çok fazla yok, halen Google Analytics verisinin ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilmeyen başkan danışmanları var. Onlara göre en çok okunan site en yakını olduğu muhabir/yazar arkadaşlarının sitesi…

Hal böyle olunca ortaya çıkan haberler evlere şenlik oluyor. Onları eleştirince bu sefer çok bozulup, üzülüp, kızıyor, hatta “Bu gazetecilik değildir” diye saldırıyorlar. Geçtiğimiz günlerde editör arkadaşımızın yaptığı yorum haber üzerineBornova Belediyesi biraz üzülmüş/kızmış. Bugün Yeni Asır Gazetesi’nde usta gazeteci/haberci Yunus Karakaya benzer bir yorumu yapmış ve sormuş. Demek ki yaptığımız yanlış değilmiş!

İstanbul ziyaretimde gazetemizin İstanbul temsilcisi, İzmir’e “Bir Gevrek, Bir Boyoz, İki de Kumru” isimli ve tamamen İzmir’de çekilmiş bir film kazandırmış yönetmen Osman Dikiciler ile bir araya gelip İzmir siyaseti hakkında dedikodu yaptık.

İzmir belediyeleri için bir benzetmesi çok ilginç ve yerindeydi…

İzmir’deki belediyelerin bazıları için tespiti şu idi;

“Havacılar, sükseli giyinir, gözlükler takar, sağa sola gülücükler ile birlikte sempatik görünüp hava atarlar ama asla bir havacıdan bugüne kadar Genel Kurmay Başkanı olmamıştır. Karşıyaka Belediyesi ordudaki havacılar gibidir. Hele Cevat Durak gibi çok başarılı bir başkanı bile Büyükşehir’e yürütmedilerse bu saatten sonra çok zor…

Denizciler, tüm tatbikatlarda en önde boy gösterirler. Orduda pek bir şey yapmazlar ama temsil yetenekleri ile göz doldururlar. Ama asla onlardan da bugüne kadar Genel Kurmay Başkanı çıkmamıştır. Konak Belediyesi de ordudaki denizciler gibi sadece törenlerde hatırlanır.

Karacılar, kenarda dururlar hep… En pis ve zor işler karacılara verilir. Törenlerde pek ortalarda olmazlar çünkü onların mutlaka bir işleri vardır. Orduda işleri hep karacılar yapar ve bugüne kadar Genel Kurmay Başkanları hep karacılardan çıkmıştır. Bornova Belediyesi ordudaki karacılar gibidir. Hep gelişir ve yapacak şeyleri vardır. Muhtemel büyükşehir başkan adayı Bornova’dan olacaktır.”

İlk bakışta şaşırtsa da benzetme uymuyor değil. Diğer belediyeler için bir benzetme yapmadı ama bu 3 benzetme oldukça iddialı.

Bu arada Osman Dikiciler mevcut başkanlardan Hüseyin Mutlu Akpınar‘ın başkan olmadan önceki yakın dostlarından… Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila‘yı da dolaylı olarak tanıyan biri. Biraz daha dedikodu alayım istedim ama sır küpü kendisi…

Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina için öngörüsünü sordum kendisine, söylediği tek cümle yetti bence. “Babası gibi içten görünüyor. Etrafında ona danışmanlık eden babasının dostları var gibi duruyor. Eğer böyle devam ederse ikinci bir efsane başkan olur İzmir’e.”

İstanbul’dan İzmir’e bakınca dedikodu çok ama…

*****

Başkanlara naçizane bir teklifim var. Yakınınızda teknolojiyi iyi bilen, Sosyal medyayı ilan tahtası gibi kullanmayan, Sosyal medyanın başkanın ve belediyenin hesabından ibaret olmadığını öğrenmiş olan, her aldığınız nefesin haber olarak hem sosyal medyada hem de medyaya servis edilmeyeceğini özümsemiş danışmanlar ile çalışmayı deneyin. Google Analytics nedir bilen bir eleman çalıştırın. Bilen yoksa bile sorup araştıran bir danışmanınız olsun.

Örnek isterseniz size sayayım; Buca Belediyesi, Bayraklı Belediyesi, Konak Belediyesi ile iletişime geçin, bu başkanların ekibi bunu başarmışlar.