İzmir Büyükşehir İyi Parti’ye mi verilecek?

Aslında uzun süredir CHP İzmir parti içi kulislerinde sıkça konuşulan bu konu, Meral Akşener’in başbakan olma isteği ile yeniden alevlenmiş durumda…

Hikayenin kısaca özeti şu ;

Genel seçimlerde başkanlık sisteminin değişeceği, 2 yıl içinde yeniden
Parlamenter sisteme geçiş sağlanacağı bir anlaşma dillendiriliyor. Bu geçiş sürecini CHP içerisinden bir ağabey formülü ile çözebileceklerini, 2 yıl içinde sistemin tekrardan parlamenter sisteme geçmesi sağladıktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı, Meral Akşener’in ise Başbakanlığı konuşuluyor.

Meral Akşener’in bu durumda bazı talepleri olduğu, Kılıçdaroğlu ve yakın ekibinin bu talepleri kabul ettiği/edeceği düşünülüyor.

Bizleri ilgilendiren kısım tabi ki İzmir ile ilgili talepleri.

İlk yerel seçimlerde başta İzmir Büyükşehir Belediyesi ve birkaç metropol ilçenin İyi Parti’ye verileceği ve adayları İyi Parti’nin belirleyip çıkaracağı üzerine.

Burada bir parantez açmak lazım; Aziz Kocaoğlu’nun son döneminden bu yana “İzmir’e kadın başkan yakışır” söylemi ile hareket edip Genel Merkezde bu konuda kapalı kapılar ardında örgütlenen bir grup, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İyi Parti’ye verilmemesi, bunun yerine mevcut kadın başkan(lar) üzerinden ilerlenerek aday gösterilmesi için sessiz örgütlenme yapıyorlar. Hatta bu yüzden bir dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ile o ilçe başkanı arasında soğuk rüzgarlar esiyordu. Şu anda ne durumda bilmem ama başka bir yazıya konu olacak ince bir çalışma olduğunu duyuyorum.

Tabi bu arada mevcut yapıya karşı muhalif olan kesimin de İzmir için yerel seçimlerde İyi Parti’den bir adayın gösterilmesinin İzmir’i kazandıracağı, aksi bir durumda mevcut yönetimle gidilmesi halinde İzmir’in kayıp olacağını Genel Başkan’ın kulağına fısıldadığı da gelen dedikodular arasında.

Tabi bu pazarlıklar çok değişir. Mesela metropol ilçelerden Bayraklı, Karşıyaka, Gaziemir, Menemen ilçeleri ile Urla’nın da bu pazarlık içinde ismi geçen belediyeler olduğu dillerde dolaşıyor.

İzmir’de siyaset her zaman çok bilinmeyenli, bol arkadan hançerli, Brütüslü ve pazarlıklı olmuştur.

Genel Merkez yöneticileri ile bazı Belediye Başkan/yöneticileri arasında sessiz ve derinden yapılan bu hesaplaşmanın gün yüzüne çıkmaya başladığı kesin artık. Hatta Genel Merkez’e rest çekmek ve kendi yolunu çizmek için kamu kaynakları ile bazı hazırlık yapan belediye başkanları olduğu da örgüt içindeki dedikodulardan biri.

Çok bilinmeyenli denklem gibi görünse de sonuçta İzmir siyaseti her daim bu kadar karmaşık ve satranç oyunlarını aratmayan hamlelere sahne olmuştur.

Kim şah diyecek, kim mat olacak yakında kendini belli eder diye düşünüyorum…