Gündemden Düşmeyen Konu ‘İstinye Park’
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantısından önce yaşanan arbede ile yeniden gündeme gelen Üçkuyular’daki Doğuş Grubu’na ait İstinye Park Proje alanı ile ilgili tartışmalar sürüyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘İmar yoğunluğunu ben vermedim, gidin kim verdiyse ona sorun’ dediği, eski Başkan Burhan Özfatura’nın ise, ‘Tüm sorumluluk benim, inkar etmiyorum, ben izin verdim’ açıklaması yaptığı konuyla ilgili yeni değerlendirme geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaoğlu’ndan önceki başkanı merhum Ahmet Piriştina’nın en yakınındaki isimlerin başında gelen Konak eski Belediye Başkanı Erdal İzgi, o dönem kendisine gelen teklifleri, arazi üzerinde yapılan pazarlıkları ve gelinen noktayı anlattı. Milliyet Ege Gazetesi’nde “Yaşanan Çirkinlik, Aranan Gerçek” başlığı ile yazı yazan İzgi, gerçeklerin bir gün ortaya çıkacağını söyledi.
İŞTE O YAZI: Yaşanan çirkinlik, aranan gerçek
İzmir’in göbeğinde, üzerine AVM-0tel yapılacak parselle ilgili yalan-yanllş bilgiler…
Karşılıklı suçlamalar…
Nihayetinde Büyükşehir Belediyesi’nin kalabalık grup tarafından basılma çirkinliği üzerine…
Konuya müdahil oluyorum,
Bildiklerim ve yaşadıklarımla.
Öncelikle…
Üçkuyular semtindeki yaklaşık 40 dönümlük parsele 2.5 emsal imar hakki, rahmetli Başkan Ahmet Piriştina ve 1/1000’lik uygulama planı yetkisi bulunan şahsım tarafından verilmemişti.
Bazı kişiler cahillik veya kasıtlı olarak hedef saptırmak yoluna gitmiştir.
Eğer…
Buraya tarafımızdan imar değişikliği yapma imkânımız olsaydı, yeşil alan, bölgeye açık pazaryeri ve binasız ilçe terminali olarak bırakılacaktı.
Çünkü…
Bu bölge kent merkezinin İki önemli yerleşim bölgesi Güzelyalı ve Hatay’a soluk veren kuzey rüzgârını taşıyan koridorun merkezidir.
Buradaki gerçekleşecek yoğun yapılaşma, binlerce insanı rüzgârdan mahrum bırakacaktır.
İkincisi…
Parselin imar hakkı 1998 yılında dönemin Büyükşehir Belediye Başkam Burhan Özfatura tarafından verilmiş, o dönem ilçe sınırında olması nedeniyle mülkiyet ve yetki ortaklığındaki Konak ve Balçova belediye başkanlarınca uygulama planında kesinleştirilmiştir.
Neler olduğu merak ediliyorsa…
O dönemin bilgi ve belgelerini bulup karar verilmeli veya yorum yapılmalı.
Neden bu kadar imar yoğunluğu verilmiştir?
Niçin bölgede olmayan emsal görülmüştür?
Benzeri olmayan imar nasıl sadece bir parsele sunulmuştur?
Kim, kimlerle görüşmüş, ne tür ilişkiler kurulmuştur?
İddialar, incelemeye muhtaçtır,
Çalışma dönemimde de…
Parseldeki belediyeye ait hissenin satışı gündemdeydi, hatta dolaylı teklifler geliyordu.
Hiçbiri kabul görmedi, reddedildi. Peki, bu kamu hissesi sonra nasıl satıldı?
Kimler aracılık etti, kimler kararı imzaladı, belediye ne kazandı?
Kamuya ait hisse satılmasaydım Belki bunlar yaşanmayacaktı.
Parsele bitişik belediye mülkü akaryakıt istasyonu da, aynı grubun bir şirketine satıldı,
Seçime iki ay kala yapılan satıştan geriye ne kaldı?
Her iki satışın parası belediye kasasında duruyor mu? Yoksa, ne oldu?
Yazacak çok şey var, yer yok.
Konunun şimdilik finaline gelirsek…
Bugün CHP’nin İzmir vekili, geçmiş dönem belediyenin Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Bakan, söz konusu parselin satışıyla ilgili kararlara karıştı mı? Meclis üyesi olmasına rağmen holdingin vekâletiyle ve hukuk işlerini üstlendi mi?
Murat Bakan, “Buranın İmarı Ahmet Piriştina zamanında verildi” iddiasını ne amaçla söyledi, neye dayandırdı?
Bu konuda açıklama yapma mecburiyetindedir. Çünkü iddialar, eylemleri tetiklemiştir.
Belediyeyi basmak, görevlilerle çatışmak, meclise girmeye çalışmak…
İzmir’de yaşanmayan, yakışmayacak olaylardır,
Başkan Aziz Kocaoğlu’nun dediği gibi meclis salonu tüm İzmirlilerindir.
Sorumlusu mutlak bulunmalı…
Ancak her şeyden önce ileride daha çok tartışılacak sorular cevaplandırılmalı, varsa üstünde Örtü kaldırılmalıdır,
Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi kötü huyu olduğunu unutmamak lazımdır.
BAKAN’DAN DETAYLI AÇIKLAMA
Öte yandan arsayla ilgili imar yolsuzluğu yapıldığını ileri süren Avukat Kemal Turan’ın kendisini Doğuş Holding’in avukatlığını yapmakla itham ettiği CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’dan 6 maddelik detaylı bir açıklama geldi.
İşte o açıklama:
Basın ve Kamuoyuna,
Bilindiği gibi avukatlığımın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi ve Kent Konseylerinde yapmış olduğum hizmetlerim sonucu, İzmirliler beni ön seçim ile TBMM’ye göndererek onurlandırdılar.
Demokrasi bilinçleri üst düzeyde olan İzmirlilerin verdikleri onurla büyük bir sorumluluk da verdiklerinin bilincindeyim.
Onları bilgilendirmeyi, her konuda onların hakemliğine başvurmayı görev biliyorum.
Onun içindir ki, son günlerde Avukat Mustafa Kemal Turan’ın şahsıma yönelik iftira niteliğinde gerçek dışı beyanlarından dolayı İzmirlilere ve Balçova Arsa Mağdurları’na bir açıklama yapma sorumluluğu duydum.
1. Mustafa Kemal Turan hakkında, bana attığı iftiralardan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulundum. Farklı yerlerde yapmış olduğu konuşma ve beyanlarından ötürü 3 ayrı suç duyurusunu da kısa süre zarfında yapacağım. Bu iftiraların geçmişten gelen ve şahsıma duyduğu husumetten dolayı olduğunu, bu hususu da savcılık ile paylaşacağımı kamuoyunun bilmesini isterim.
2. Ben avukatım, mesleğimi onurla yaptım ve milletvekilliğim bitince de aynı onurla mesleğime devam edeceğim. Bir avukat vekalet alarak mesleğini icra eder.
Rönesans ve Tekfen ortaklığında kurulan Florya Gayrimenkul Şirketi birçok başka saygın şirket gibi vekaletlerini mesleki birikimimden ötürü bana vermişti. Uluslararası iş dünyasında saygınlığı olan ve ülkemizi başarı ile temsil eden bu kurumlar ve onların sahipleri Feyyaz Berker ve Ali Nihat Gökyiğit gibi Cumhuriyet aşığı işadamlarımızın bana güven duymaları benim için onurdur.
Ayrıca bu şirketler lehine, onlara imar ayrıcalığı sağlayan, benim belediye meclis üyeliği yaptığım dönemlerde herhangi bir karar da çıkmamıştır. Söz konusu alan yeni kent merkezi planları içerisinde yıllar önce onaylanmış ve imar hakları buna göre belirlenmiştir.
3. Doğuş Holding’in ise ne avukatlığını yaptım ne de bende herhangi bir vekaleti bulunmaktadır. Kaldı ki, ülkemizin önemli bir grubu olan böyle bir kurumun vekaletini alabilmek de bir ayrıcalıktır. Eğer avukatlığını yapmış olsam bunu da içtenlikle paylaşırdım. Bu alanın planlaması da henüz ben avukatlığa başlamadan önce 1997 – 1998 yıllarında Burhan Özfatura Dönemi’nde yapılmıştır. Daha önce bilgi eksikliğinden ötürü planlamanın Ahmet Piriştina Dönemi’nde yapıldığını belirtmiştim. Bu hatalı açıklamamdan dolayı da kamuoyundan özür diliyorum.
4. Türkiye imar uygulamaları konusunda son dönemde çok sayıda olumsuz karara imza atmıştır. Özellikle İstanbul bu konuda olumsuz örneklerle doludur. Mimar Sinan’ın minarelerini yüksek yapılar gölgelemektedir. Yine İzmir’de kamuya ait spor alanları, rekreasyon alanları TOKİ eli ile satılmıştır. Bu konuda İzmir belediyeleri temiz bir sicile sahiptir. Bizler aldığımız tüm kararları mülkiyetin kime ait olduğuna bakmadan kamunun menfaatini gözeterek aldık.
5. Ülkemizin bu zor günlerinde TBMM’nin de hayati görevlerimizin yanısıra Balçova Arsa Mağdurlarının sorununu çözmek de bizim görevimizdir.
Bu mağdur ve mazlum insanların daha fazla istismar edilmesine izin vermemek gerekir. İzmir Büyükşehir Belediyesi sorunu yaratan olmadığı halde en çok gayret sarf eden kurumdur. Bundan ötürü yapılacak şey önünde eylem yapmak değil teşekkür etmek olmalıdır. Çözüm mercii Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, TBMM’dir, Yargıdır.
6. İzmir Milletvekili olarak Balçova Arsa Mağdurlarının sorununu çözmek için elimden geleni yapacağım. Bu konuda ilk soru önergesini de hazırlamaktayım, arkasından meclis araştırması, yasa teklifi ne gerekiyorsa yapacağım.
Arsa mağdurları ve ilgili olanlar bana aracısız ulaşabilir, ellerindeki bilgi ve belgeleri ulaştırabilir.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Burası arkadaşımın dedesinden 1.4. 1986 da terminal olarak İstimlak etildi mirascıları bunlarla ilgili ne yapabilir