GÜNDEM İZMİR İYİ PARTİ CHP
Siyasetin bir öngörü işi olduğu bu gün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamaları ile iyice belli oldu.
Sözüne ve duruşuna sadık kalan Akşener partisi adına yapılan her hamleye açıklama getirdi ve kendi duruşuna sadakat gösterdi.
Manisa milletvekili Tamer Akkal’ın istifasından İYİ Parti İzmir il başkanının açıklamasına kadar tüm konulara açıklık getirdi.
Tunç Soyer’in aday adaylığı döneminde CHP tarafından tercih edileceği belli olmaya başladığında babasının geçmişte yaptığı görevden dolayı MHP tabanından İYİ Partiye geçenlerin tutumları üzerinden konuyu sorgulamıştım.
Özellikle görevden almalar sonucu atanan yeni yönetimlerin liberal ve sol anlayış dışında MHP’den gelenlerin tercih edilerek yapılan görevlendirmeler üzerinden yorumda yapmıştım.
Anlaşılan o ki İzmir İYİ Parti il yönetimi geçmişe dair bu kaygıları siyasette bir yere oturtmuş fakat bu kısmen öngörü eksikliğine neden olmuş.
Genel merkezin il üzerindeki yetkisi hesaplanamamış olmalı ki bu gün sayın Akşener ilin açıklamasının tam tersine mutabakata sadık kalacaklarını ve Tunç Soyer’i destekleyeceklerini açıkladı.
Hatta bundan bir evvelinde Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu’da görüşmeleri sürdüren bir ekip üyesi yetkili olarak Tunç Soyer’in adaylığında her hangi bir rezervinin olmadığını açıklamıştı.
Kapalı kapılar adına MHP ve Ülkücü geçmişi olanlar için tartışılacak ve kısmen tavır alınacak konu belki yerelde taktir görüp bunu isteyenlerce alkışlansa da ülke genelinde üretilen siyaset adına sıkıntılı bir dönemin kapısını araladı.
Bunda en önemli etken ise ittifakların desteklenmesinde İYİ Parti adaylarının durumu ve ortak listede buluşulacak meclis adaylarının seçimi biraz zor olacak gibi.
Bu konuda benim kanaatim uzlaşmacı ve liberal anlayışa yakın bir kişilik olan il başkanı Hüsmen Kırkpınar’ın baskı altında böyle bir beyanatı yaptığı ve bunu ifade ederken genel merkez olurunun alınmadığı yönünde.
Siyaset bazen bal yerken içindeki ağuyu ( zehir ) fark etme sanatı olsa gerek.