DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ SALLANDI
Dünya çok şaşkın, manşet bu.
Neden, sorulması gereken soru da bu.
Tarihsel var olma derinliği sömürgeler hariç iki yüzyıl olan bir devletin yaşadıkları bizi çok şaşırttı.
İlginç olan bir kısmımız da aramızda bağ kurmaya çalıştı.
ABD yaşadığı iç savaştan sonra müesses kölelik sistemine başka bir bakış açısı getirerek dünya lideri olma yolunda hızla ilerledi.
Kapitalizmin tüm vahşeti laboratuvar düzeyinden itibaren bu ülkede uygulandı.
Adına da demokrasi denilen bir ucube yakıştırılıp dünyaya rehber, lider ve model olarak pazarlandı.
Hatırlayın DP iktidarlarında ciddi bir küçük Amerika olma özlemi damarlarımızda yakıcı ateş olarak dolaşıyordu.
Gelelim bu güne.
1980 Ronald Reagan isimli kovboy filmleri aktörünün ABD’de ve Margaret Thatcher isimli demir leydi lakaplı bayanın İngiltere’de başbakan olmasıyla başlayan yeni dünya düzenine bakmak lazım.
Daha dindar ve milliyetçi bir sistem kurulurken bize 12 Eylül darbesi ile hızlıca şekil verdiler.
İran’da molla devrimini yaparken az biraz Sovyet imparatorluğunun yıkılması zaman almıştı.
Pakistan da Ziyaül Hak darbesi ,Afgan işgali, Çin’in ekonomik üretim aracı olarak değiştirilmesi derken Donald Trump iktidarına kadar geldik.
Mesele kaybedecek çok şeyi olan kibir manyağı bir milyarderi nasıl olup da ABD başkanlığına ikna edip 70 inden sonra bu maceranın içine soktular?
Yeni dünya düzeni adına bu muhtereme neler garanti edildi acaba?
Anlaşılan o ki Evanjelik kıyametçi yapının tüm projesinin çöpe atılma zamanı gelmiş ve maalesef Trump’da bunun son kurbanı olmuş.
Mehdi, Deccal, İsa derken kıyamet kopmamış gününü bekliyor olmalı.
40 yıllık yeni dünya düzeni yıkılırken son düzen bükücü Trump bana verdiğiniz sözleri tutmazsanız ben de kan dökerim sevdasına düşmüş.
Küçük bir deneme yaptı ama başta Cumhuriyetçi Partinin Evanjelikleri olmak üzere herkes muhteremi makus kaderine terk etti.
Bir diğer başlık da kutuplaşma.
ABD’de Ku Kulux Klan eli ile süren Latin ve Afroamerikan düşmanlığı ete kemiğe bürünmüştü ama en son yeni dünya düzeni adına buna da ayar verilme zamanı gelmiş.
Dünden beri izleme ve dinleme şanssızlığına uğradığım tüm yorumcular teknik olarak köklerinden kopuk değerlendirme yaprak komik duruma düşüyorlar.
Kimi 15 Temmuzun intikamını alırken, kimileri de dağılan bir ABD hayali kuruyorlar.
İkisi de değil.
Hatta bir umut üretim devi olan Çin bile değil.
ABD para ve gücü yönettikçe küçük değişimler ile sistemi götürecektir.
İlk alarm da Rusya’da verildi.
İktidar kaybına mazeret ve verilecek tepkiye kılıf olarak sonbahar da ABD menşeili bir darbe ile Putin’in yıkılacağını dillendirmeye başladılar.
Yani o da diyor ki bana verdiğiniz sözleri tutun ,yoksa ben Trump gibi de olmam.
Son olarak bize gelince, arada bir illiyet bağı kurmayın.
İnternet siteleri bülbülü bir emekli general ile TV ve sosyal medya bülbüllerinin olağan üstü haller tetikçiliğine bakmayın.
Günü gelince seçim yapılır ve kazanan kaybeden arasında değişim olur.
Biraz kırgınlık olsa da tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi olgunluk ile iş tamamlanır.