Davutoğlu’na Ölüm Yeleği Sorusu
Ege Denizi’nde hemen her gün, Avrupa’ya gitmek üzere Yunanistan’a geçmek isterken batan botlardaki Suriyelilerin ve diğer ülke vatandaşlarının yürek sızlatan haberleri ile toplumun büyük bir trajediye tanıklık ettiğini ifade eden CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır; “Türkiye, Suriye’deki çatışma ortamından kaçan milyonlarca insana güvenli barınma ve sıcak bir yaşam olanağı sağlıyor. Zaten misafirperverlik Anadolu kültürümüzün en güzel değerlerinden birisi. Ancak diğer yandan ülkemiz üzerinden Avrupa’ya gitmek üzere Yunanistan’a geçmek isterken batan tekne ve botlardaki insanların ölüm haberleri ile sarsılıyoruz. Hemen her gün dalgaların savurup kıyıya attığı yüzlerce cansız bedenleri yazılı ve görsel basından üzülerek izliyoruz” dedi.
“BU DURUMA KAYITSIZ KALAMAYIZ!”
Göçmen ve sığınmacıların kullandıkları can yeleklerinin büyük bir trajediye neden olduğunu, buna seyirci kalınamayacağını söyleyen Sındır şöyle dedi: “Bu insanlar yasa dışı yollardan da olsa bir umudun peşinde gidiyorlar. Bunu anlayabiliriz. Ancak bu insanların çaresizliğini, ölümleri pahasına istismar edip can yeleği adı altında boyunlarına ağırlık üretip satanlara kayıtsız kalamayız. Bu can yelekleri nerelerde üretilmekte, satılmaktadır. Bizim ülkemiz yasa kural tanımayan, herkesin kendi kuralının kendisinin koyduğu kabile devleti değil.”
“BUNLARIN ÜRETİMİ VE SATIŞI ÖNLENMELİDİR!”
Ölümlerin büyük bir çoğunluğunun, bu insanların denizde kurtulmak için kullandıkları “can yelekleri” nedeniyle olduğunu ifade eden Sındır; “Standartlara göre üretilmeyen, son derece kalitesiz ve basit ürünler can yeleği diyerek bu insanlara satılıyor. Oysa bu insanların aldıkları can yeleği değil ölüm yeleği. Çaresiz insanlar, gözünü para ve hırs bürümüş, vicdanını ve insanlığını yitirmiş istismarcılara terk edilemez. Belki denizden kaçan insanlara mani olamayız ama işyeri adı altında ölüm yeleği üreten ya da bunları dükkanda, mağazada ya da işportada satanlara karşı önlem alabiliriz. Bunların üretimini ve satışını önleyebiliriz” dedi.
“EN TEMEL HAK YAŞAM HAKKIDIR!..”
Standart olmayan, kayıt – denetim dışı olarak merdiven altında üretilen can yeleklerinin, küçük bir çocuğu bile su üzerinde tutamayacak basit nitelikte olduğunu facialardan anlaşıldığını belirten Sındır sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün Ege’nin pek çok sahil şehirlerinde çanta kumaşından yapılan, içi strafor ve süngerlerle doldurulan sahte can yelekleri piyasada bulunmaktadır. Can yeleği diye ürettikleri – sattıkları yelekler suyu emdiği için o insanı suya çekmekte, kişiyi kurtarmak bir yana ölümüne neden olmaktadır. Standart dışı gelişi güzel dikilen can yelekleri hemen her yerde işportada da bile satılmaktadır. Konunun kayıt dışı, merdiven altı, kalitesiz üretimin ötesinde en temel hak olan insanın yaşam hakkını ilgilendirdiği için ivedilikle ele alınması yaşamsal önemdedir.”
İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yönelttiği sorular:
- Son beş yılda ülkemiz kıyılarından, Ege Denizi üzerinden Avrupa’ya gitmek için yasadışı yollarla geçiş yaparken yaşamını yitiren kişi sayısı ne kadardır? Bu kişilerin uyruğu nedir?
- Ülkemizde can yelekleri hangi standartlarda üretilmekte, nerelerde kullanılmakta ve nerelerde satılmaktadır?
- Can yelekleri için Avrupa Birliği standartları nedir? Bu standartlara ülkemizde uyulmakta mıdır?
- Can yelekleri hangi kurum ve kuruluşların görev ve sorumluluk alanındadır? Bu kurum ve kuruluşlar mevzuat uygulamak için hangi işlemleri yapmaktadır?
- Ülkemizde can yeleğinin son beş yılda, yıllar itibari ile üretim ve satış miktarı ne kadardır?
- Standart dışı can yeleği üretimi, satışı ve kullanımı konusunda denetimler yapılmakta mıdır?Yapılıyorsa son beş yılda ele geçirilen standart dışı can yeleği miktarı ne kadardır? Bununla ilgili iş ve işlemler nedir?
- Standart dışı can yeleği üretimi ve satışını yapan kişi ya da işletmeler hakkında yapılan iş ya da işlemler nelerdir? Konuyla ilgili adli mercilere intikal eden vaka sayısı ve soruşturmaya konu kaç kişi vardır?
- Sahte can yeleği üretimini ve satışını yapanlara karşı caydırıcı ne gibi çalışmalar ya da planlar yapılmaktadır?