DARBECİLER SAHNEDE
Her ne kadar rahatsız edici bir kelime de olsa darbe gerçeğimiz her diam var.
Neredeyse yüzyıllardır devlet geleneğimiz olmuş.
Kaynağı, aktörleri değişse de memlekette diken üstünde kalmanın faydası var.
Siyasi sonuçları itibarıyla son darbede olduğu gibi kaybeden sıradan insanlar oluyor.
Her neyse şu sıra gündeme alınan darbe tartışmalarına bir katkı olarak bende başka bir uluslararası darbeden bahsedeyim.
ABD ve ilgili kurumları Trump öncülüğünde Türkiye hükümetinden ne almak isterse şantaj dahil her türlü yolu deniyor, görüyoruz duyuyoruz.
Şimdi çok sıkışan ekonomi ve onun yöneticileri her türlü şirinliği yapsalar da ABD ve onun tefecilerini ikna edemiyor.
Swap denilen kendi paranı verip yerine döviz borçlandığın sistemi bile kabul etmiyorlar.
Bu işler içinde bulunduğumuz salgın nedeniyle iyice dibe vuran üretim araçlarını da içine alınca mevzu hayli karışık oldu.
Sesi sedası çıkmayan Putin hazretleri kendi tebasına bu sene tatile çıkmayın diye buyurunca bacasız fabrikanın dişlileri de durdu.
En büyük ihracat kalemi sıkıntıda.
Hatta bana göre iç harcamayı artırmak adına “Yeni Normalleşme“ denilen ucube bir kavram ile LGS ve YKS erkene alınıp gençlere kazık atılması da cabası.
Sınav sonu zaten yasak olan sahillere gençler eli ile bir akıncı harekatı düzenlenmesi bekleniyor zahir.
Şimdi, Fabrikatör namlı üstad siyasetçi Doğu Bey son darbe söylemleri üzerine dediler ki “darbe için silahlı güç gerek, biz onu 15 Temmuzda ezdik kalkışma yapacak odak kalmadı”.
Buradan çıkışla şunu anlamak gerek ki silahlı kalkışma bir şekilde ezilir ama bir mikroskobik varlığın tetiklediği hele ki uluslararası desteği olan ekonomik kalkışma ne ile ezilir?
Bu konuya destek olarak Avrupanın lideri Alman devleti kurumlarından olan Scope Ratings derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin iflasını ilan ederek Arjantin ve Gürcistan’ın arasına sıkıştırıp “Riskli Üçlü” ilan etti.
Yani bulaşan yanar diyorlar.
Yani ne verirseniz çok katını alarak iş yapın diyorlar.
Yani Duyun-u Umumiye benzeri yaklaşın diyorlar.
Yani toprak dahil ipotek almadan bir şey vermeyin diyorlar.
Şimdi biz hainleri içerde arıyorduk ama dışarda uç verdi.
Bir de efendim dolar 7,50 ye doğru gidiyormuş, yok manüplasyon varmış, yok bilmem ne.
Efendiler Ağustos ayında Dolar 10 TL olacak diye Dolar alanlar bunu 10 TL’ye çıkarmadan yakanızı bırakırlar mı?
Yatırımlarının karşılığını elbette alacaklar.
Salgına karşı alınan ve uygulanan sınavlar hariç bazı tedbirler çok yerinde uygulamalar.
Üretimin belli koşullarda devam etmesi, ticaretin canlı tutulmaya çalışılması gibi.
Ama darbeciler bir kere gemi azıya aldılar.
Dibe vurdurmadan bırakmayacaklar.
Bu da memleketin yakın geleceğini ve salgın sonrası yeni dünya düzenine uyumunu belirleyecek.
Her ne kadar tüm riskleri göze alarak uydurma tabirle “Yeni Normal” uygulanmaya çalışılarak özellikle salgından çok etkilenen Güney Avrupa ile beraber isyan bayrağı açılsa da kim kime diz çöktürecek göreceğiz.