CHP’li Bakan’dan AKP’ye: Cesaretiniz var mı?
AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için “CHP Genel Başkanı her İzmir’e gelişinde vatandaştan benzer tepkiler alıyor. Sn. Kılıçdaroğlu milletvekilli olduğu İzmir’de yakında ya sokağa çıkamayacak duruma gelecek ya da artık İzmir’e gelince tanınmamak için tebdil-i kıyafet gezmek zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan yanıt verdi. CHP’li Bakan’ın açıklaması şu şekilde:
Asıl siz hangi rüyadasınız sayın AKPliler?
“Bir video yapmışlar, videoda vatandaşlar derdini, sorununu anlatıyor; düzeltilmesini istediği şeyleri sayın Genel Başkanımıza ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza bizzat iletiyor. Genel Başkanımız ve Belediye Başkanımız da vatandaşı dinliyor. Bu videoyu sosyal medyada #İzmirİsyandaChpRüyada yazarak paylaşıyorlar. Zahmetler etmişler madem o kadar, kendilerinin bu muhteşem çalışmalarına gerçekçi bir perspektif sunmak bizlerin de boynunun borcu.
Değerli AKP’liler, evet halk isyanını gelip bize anlatıyor. Çünkü anlatabiliyor. Halk, yurttaşlık bilinciyle hareket edip, oy verip seçtirdiği siyasetçiler arasında sadece bizlerle yüz yüze gerçek ilişki kurup her şeyi rahatlıkla dile getirebiliyor. Halk, karşısında bizler olduğunda derdini gönül rahatlığıyla söyleyebileceğini, eleştirdiği için başına bir şey gelmeyeceğini biliyor. Halk, bize ilettiği sorunlarla sonuna kadar mücadele ettiğimizi, edeceğimizi de biliyor. Halk, taleplerini ilettiğinde karşılığını aldığını, alacağını da biliyor. Biz halkımızı dinliyoruz, derdine derman oluyoruz da ya siz? Halk derdini size anlatmıyor, anlatamıyor. Çünkü bir sorunu dile getirdiğinde ya da bir uygulamayı protesto etmek istediğinde ya meydanlarda yuhalanıyor, ya günlerce terörist ilan ediliyor, ya ceza mahkemelerinde yargılanıyor ya hapse atılıyor. En iyi ihtimalle bu kişi AKP’li ise, kafasına keyif çayı fırlatılıyor. Asıl siz hangi rüyadasınız sayın AKPliler?
Cesaretiniz var mı?
Biz alnımız açık bir şekilde halkın karşısına çıkıyoruz. Tüm eleştirileri dinliyoruz, varsa bir yanlış düzeltiyoruz, haklı eleştirileri alıp cebimize koyuyoruz. Dönüyoruz sonra; çalışıyoruz, ne yapabiliriz kafa yoruyoruz, çözümü hep birlikte üretiyoruz ve uygulamaya koyuyoruz. Sizin bu şeffaflığa, bu çoğulculuğa, bu kadar sese cesaretiniz var mı? Sizin kendi sesinizden başka bir ses duymaya yüreğiniz var mı? Rahatlıkla sokaklara çıkıp, önceden nereye gideceğinizi, kime selam vereceğinizi ayarlatmadan, insanların karşısına geçip onları dinlemeye, onların söyleyeceklerini duymaya cesaretiniz var mı? Yüzüne karşı ‘Evimize ekmek götüremiyoruz’ diyen vatandaşa, ‘Bunu abartılı buldum’ cevabını verip sonra da ‘Al bu keyif çayını iç’ diye kafasına çay torbası fırlatan şahsımın cesareti var mı? ‘Bin lira verdiler ne bu pazar harçlığı mı’ diyen esnafa verecek cevabınız var mı? Ayçiçek yağının çay bardağıyla satın alındığı, bebek mamalarına alarm takıldığı, gencecik müzisyenlerin işsizlikten intihar ettiği bir topluma ‘Ay’a çıkacağız’ müjdesi verirken halkın halinden haberiniz var mı? Bırakın tebdil-i kıyafet gezmeyi, ülkenin ekonomisini batıran bakanı aylardır orta yok. Halkın buhar olan parası ve bunun sorumlusu nerede?
Sizin siz olduğunuzu bilmeden, sizi size bi’ anlatsınlar bakalım kaldırabilecek misiniz?
Bunların siyaseti 4. Murat’tan yana ‘o tebdil-i kıyafetin’ ardına sığınmış. O tebdil-i kıyafet; insanları susturan, sindiren, toplumdan ayrıştıran, hayattan koparan ve otosansüre iten tahakkümdür. O tebdil-i kıyafet; sadece kendi ideolojisini kendi siyasetini zorbalıkla hakim kıldığı ve sadece kendi sesini yankılattığı bir yanılsamadır. Tüm siyasetinizi, yaşamınızı ve hatta gündelik hayatınızı bile bu tahakkümle ve bu yanılsama ile sürdürmek zorundasınız artık sayın AKP’liler. 18 yıllık iktidarınızın size tek mirası bu. Kurduğunuz; siyasette totaliter, adalette otoriter, ekonomide yağmacı talancı, kültürde gerici yobaz hegemonya çökecek. Solun evrensel değerleri; adalet, eşitlik, özgürlük ve barış galip gelecek. Bu tarih boyunca böyle oldu. Gerçekler korkutmakla, sindirmekle susturulamadı, susturulamaz. Son olarak; 4. Murat’ın koyduğu yasakları kontrol etmek için sık sık başvurduğu o yöntemi, esas size tavsiye ederim. Çıkarın AKP rozetini, bi’ çıkın sokağa bakalım vatandaşın gerçek gündemi neymiş? Sizin siz olduğunuzu bilmeden, sizi size bi’ anlatsınlar bakalım kaldırabilecek misiniz?”