CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Radyo Romantik Türk’ün Konuğu Oldu
Gazete Ege/CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Radyo Romantik Türk’te yayınlanan Abdullah Polat ile Manşet programının konuğu oldu. Türkiye ve CHP gündeminin konuşulduğu programda Özkan, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Özkan, şunları söyledi:
İZMİR İL KONGRESİNDEKİ GERGİN ORTAM
Aziz Bey çok iyi bir başkan. Buradaki sorun bir lümpen tavrın partiye sızmaya çalışmasıdır. Biz bunu engelleriz. Bu parti beslemelerin, lümpenlerin, ayak takımının baskılarına boyun eğmez. Aziz Başkan da böyle düşünüyordur. Cumhuriyet Halk Partisi, kefensiz yatanların partisidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlığını önümüzdeki yüzyıla taşımaya ant içmiş bir partidir.
“İZMİR’İN HAKKI TESLİM EDİLDİ”
Partide kan değişimi oluyor. Görmezden gelmenin bir anlamı yok. 2 seçimdir parti meclisindeydim, aday olmadım bu kez. Sayın Genel Başkan’la da, Alaattin Bey’le de görüşmedim. Bir yenilenme olsun dedim. Çarşaf liste demek herkesin aday olabileceği yer demek. Bu önemli bir şeydir. İzmir’in hakkı teslim edildi. Genel Başkan, Genel Sekreter İzmir’den.
“İZMİR’DEKİ OFİSİM İSTİHDAM İÇİN ÇALIŞIYOR”
Belediye başkanı arkadaşlarımıza daha iyisini ve güzelini yapmak için çalışmalarını söylüyoruz. Kentin birçok sorunu var. Gelecek kuşaklara, bu sorunları çözülmüş olarak bırakmak zorundayız. Büyük kentlerimizde 650 bin insanımız iş bekliyor. Büyük bir kentte 600 bin insanımızın işsiz kalması ne demek? Bunlara iş bulmak zorundayız. Merkezi hükümet yapmıyor, biz yapacağız. Benim İzmir’deki ofisim bunun üzerine çalışıyor. Bunu sağlamak zorundayız. Tamamını organize etmek zorundayız. Sıkıntıları görmezden gelerek bir şey halledemeyiz. Bizim bulunduğumuz makamlar hizmet makamı.
“YANLIŞ UYGULAMAYI BİZİMKİLER DE YAPSA KARŞISINDAYIZ”
Ankara’ya gidiyorum, döndüğümde ‘İzmir ile karşılaştırılamaz’ diyorum. Daha iyisini istemek hakkımızdır ama İzmir’in hakkını yemeyelim. Ankara’daki ulaşıma zam uygulaması haksız. İzmir’deki zam bir zorunluluktan doğuyor. Eğer haksız hukuksuz bir şey varsa burada da eylem yapsınlar. Yanlış uygulamayı bizimkiler de yapsa karşısında yer alırız.
AYLİN NAZLIAKA’NIN ‘ATATÜRK PORTRESİNİ İNDİREN VEKİL’ AÇIKLAMASI
Arkadaşımız ‘yaşandı’ diyor, kim olduğunu sorduğumuzda ‘söylemem’ diyor. Bu çok gereksiz bir tartışma. Biz Mustafa Kemal’in askeriyiz. Ben Mustafa Kemal ülküsünün neferiyim. Yapılan suç değil kabahattir. CHP’de Mustafa Kemal’e inanmayanın yeri yoktur. Arkadaşımız çıksın söylesin o zaman, ama söylemiyor. Namusun ve şerefim üzerine temin ederim, Aylin Hanım’a sordum. ‘Genel Başkan’a isim vermedim’ dedi. Genel Başkan da bilmiyor. O arkadaşımız toplantımızda isim verecek ya da ihraç edilecek.
ŞEHİT AİLELERİNE EV VERİLMESİ İÇİN KANUN TASARISI
Şehit çocuklarının, ailelerinin evlerini görüyorsunuz. Hepimizin güvenliği için şehadete eren çocuklarımızın ailelerinin başını sokacakları bir yer olsun diye öneri verdim. TOKİ’nin, ihtiyacı olan şehit ailelerine bir ev bağışlamasını istiyorum. Böylece bu sefaleti bitirelim. AK Parti de katılır umarım. İsterse benim adımı silsinler, kendileri getirsinler. Yeter ki gerçekleşsin. Arkadaşlar bizimle aynı görüşte olduklarını söylüyorlar ama sonra reddediyorlar. Siyaset bu yüzden tıkanıyor. AKP çok sesliliğe güvenmiyor.
“MHP SABOTE ETMESEYDİ…”
Sistemi kimse değiştiremez. AKP yok olmaya mahkumdur. CHP muhalefetin adı değil, geleceğin adıdır. 7 Haziran seçimlerinde halkın verdiği mesajı MHP sabote etmeseydi, bitmişti. Tarihi bir fırsattı.
“VER KURTUL, VUR KURTUL ÇÖZÜM DEĞİL”
Terör örgütü o çukurları kazarken devletin valisi, polisi, hükümetin milletvekili görmedi mi? Böyle bir şey mümkün değil. Çözüm denilen süreç, Türkiye’nin başına örülmüş bir beladır. Çünkü bu süreç hukuksuzca ilerledi. Kimsenin çakıl taşında gözümüz yok, kimseye toplu iğne başı kadar çakıl taşı teslim etmeyiz. Kürt sorunu ancak kamusal aklın yeniden vücut bulmasıyla çözülür. Osmanlı’dan devraldığımız gecikmiş bir milliyetçi sorundur. Daha katılımcı, yerelliğe daha fazla yer veren bir politik yapılanmayla çözülür. Vur kurtul, ver kurtul bir çare değildir. Kan üzerinden siyaset yapmak şu anki bataklığı ortaya çıkartır. Kürtler de, biz de Müslümanız. Kardeş kavgasını din önleseydi önlerdi, daha da körüklüyor. Kalıcı bir çözüm mümkün mü? Ne evet ne hayır. Kürtlerin ne istediğine dair bilgimiz var mı?
“TERÖRLE MÜCADELE PLANINDA TBMM YOK”
Kürt sorununu içermeyecek yeni anayasa çözüme katkı sunmaz. AKP tek adam rejimi yoğunluklu bir anayasa istiyor. Biz ‘hayır’ diyoruz. AKP Türkiye’nin sorununun çözülmesini değil, kendi sorununun çözülmesini istediği için sorunu çözümsüz bırakıyor. TBMM temelinde çözülebilir sorun. Sorunun ekonomik boyutu da önemli. Dış kaynak girişleri yapmadan Türk ekonomisini ayakta tutmak mümkün değil. Çatışmanın olduğu yere kız verilmez. Sermaye, çatışmanın olduğu yere gelmez. Ne AKP ne CHP tek başına bu çözümü üretemez. Çözümü birlikte, TBMM’de üretmek zorundayız. Terörle mücadele master planında TBMM yok. Etnik temellere dayanan bir sorunu Türklere ve Türkiye’ye küfrederek çözemezsiniz. Bu vatandaşların üst kimliği Türk. T.C.’yi kaldırarak sorunlar çözülebilseydi, şimdiye çözülmüş olurdu. Sorun dün dağdaydı bugün şehirde. Birlikte, el ele, ortak akılla TBMM’de çözmek zorundayız.
“KEŞKE SÖYLEDİKLERİ GİBİ ÖRGÜTLEYEBİLSEYDİM…”
Tüm İzmir’de aşk üzerine bir örgüt kurduk. İzmir’in aydınlığını Türkiye’ye yaymak üzerine çok kararlıyım. Bizim de eksiklerimiz vardır. Keşke söyledikleri gibi İzmir’in tamamını örgütleyebilsem.
“AKP PARAMPARÇA”
‘Yeni CHP’, ‘eski CHP’ kabul etmiyorum. Mustafa Kemal ülküsüyle tüm sorunların çözülebileceğine inanıyorum. Yeni, eski kavramsal olarak konuşulan şeyler. Ne diyoruz, ‘CHP’de yeni yapı ortaya çıktı.’ İdeolojik bir sapma söz konusu değil. Herkes ‘yenilensin’ diyor, yeniliyoruz. Yenilenmenin beğeneni, beğenmeyeni oluyor. Eleştiriyi kırbaç gibi kullanma özelliğimiz yoğundur. AKP içten paramparça. Herkes farklı bir şey söylüyor. Ama onlarda böyle tartışmalar yok. Biz açık, demokratik, şeffaf insanlarız. Düşüncelerimizi korkmadan söyleriz. Sonrasında halkın takdirine bırakırız.
“BİR DAHA BAŞKAN, VEKİL OLAMAZLAR”
Belediyelerle ilgili olarak Genel Başkan Yardımcılarımız var. Eski Ordu Belediye Başkanımızı Seyit Torun Bey, belediyelerden sorumlu genel başkan yardımcımız oldu. Denetliyor. Örgütlere bulaşanlar, tehditler savuranlar, parti ilkelerine uygunsuz davrananlar, partiyle ilgili toplumda infial yaratacak olaylar yaratanlar, bir daha belediye başkanı, milletvekili olamaz.
“TÜRKİYE BU UTANÇTAN KURTULMALI”
Can Dündar ve Erdem Gül, gazetecilik mesleğini yaparken özgür düşünmenin bedelini ödüyorlar. Tecridin bitmesi için Adalet Bakanı’yla konuştum, tecrit sona erdi. Tutukluluğa da itiraz edildi, inşallah aklı başında düşünürler de Türkiye bu utançtan kurtulur.
CUMHURİYET GAZETESİ’NİN BALBAY’IN KÖŞE YAZILARINA SON VERMESİ
Mustafa gazeteyi en iyi bilendir. O bir yere dikkat çekiyorsa dikkatle bakmak gerekir. O Cumhuriyet Gazetesi’yle ilgili bir şeyin altını çizdiyse oraya bakmak gerekir. Bugün Mustafa Balbay, gazete yönetimiyle ilgili bir eleştiri yapıyor. Cumhuriyet benim de yetiştiğim ocaklardan biridir. Eğer Balbay bir şey söylüyorsa oraya bakılmalı. Cumhuriyet Gazetesi bugünkü yönetimin malı değildir. Orada bir sorun olmasa Balbay bunu söylemez.