Çeşme’de ‘Yerel Tohum Takas Şenliği’ gerçekleştirildi
Çeşme Yerel Tohum Takas Şenliği Meral Akşener’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Çeşme Yerel Tohum Takas Şenliği İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in katılımıyla gerçekleştirildi. Çeşme Aya Haralambos Kültür Merkezi’nde düzenlenen şenliğe Meral Akşener’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi İzmir Köy-Koop. Başkanı Neptün Soyer, Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, İyi Parti Meclis Grubu Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İyi Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray, Trabzon Yonga Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Antalya Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, Antalya Demre Belediye Başkanı Okan Kocakaya, Yozgat Yerköy Belediye Başkanı Ferhat Yılmaz, Zonguldak Göksebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk, Burdur Kocaaliler Belediye Başkanı Selahattin Gökçe, Edirne İpsala Belediye Başkanı Abdullah Naci Ünsal, Muş Yeşilova Belediye Başkanı İhsan Çiftçi, Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar, belediye meclis üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Yerli tohum ölüyor”
Tohum Takas Şenliği’nin açılışına katılarak, konuşma yapan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anadolu tohumuna vurgu yaparak;
“Yerli tohum ölüyor. Hibrit tohum, genetiği değiştirilmiş tohum, domatesi, biberi, sebzede, buğdayda pek çok şeyi bir defada atılıp bundan başka bir şey üretilmeyen, herhangi bir işe yaramayan, sadece domatesinden faydalandığımız ama ikinci kez domatesten aldığımız tohumu yetiştiremediğimiz bir sistemin içerisine Türkiye itildi. Bundan nasıl çıkabilir? Milli ve yerli istiyorlar ya, asıl milli ve yerlilik Anadolu’nun tohumunu, Anadolu’nun büyükbaş hayvanını, Anadolu’nun keçisini, Anadolu’nun koyununu muhafaza etmekle olur” dedi.
“Anadolu tohumlarını tanıtmak zorundayız”
Köylüye toprağını ekmemesi, boş bırakması için teşvik verildiğini ileri süren Meral Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toprak boş kalsın diye teşvik veriliyor ve köylü evinde oturmak zorunda kalıyor. Eken ise ektiği mamul para etmiyor, girdiler çok pahalı. Burada bir devlet bakış açısı yok. Şimdi belediyelerin, sizin gibi inisiyatif sahiplerinin eline kalıyor. Sizler öncülük yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bu tohumun ekilmesini, bu tohumun üretilmesini, bu tohumdan üretilen ürünün satın alınmasını sağlamak zorundasınız ama ben inanıyorum; sivil inisiyatifler, inanmış insanlar bu işi başaracaklar. Gerçekten bir sene, 2 sene sonra buraya tekrar geldiğimizde farklı şeyler konuşuyor olacağız. Eğer buraya dönmezsek, buraya önem vermezsek, göreceksiniz Türkiye nasıl saman, buğday, nohut, sarımsak ithal ediyorsa bir gün dış politikada bir sorun olduğunda bunları satmazlar ve bu ülke aç kalır aç. O nedenle kendimiz yetiştirmek zorundayız. Bu kadim Anadolu’nun tohumlarını yetiştirip, yayıp, onu tanıtmak zorundayız.”
Neptün Soyer panelist olarak katıldı
Yerel tohumun yaşaması için Çeşme Belediyesi tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen Çeşme Yerel Tohum Takas Şenliği’nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi İzmir Köy-Koop. Başkanı Neptün Soyer ‘Yerel Tohumların Korunması ve Doğal Tarım Uygulamaları’nda Çiftçi Örgütlenmesinin Önemi” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. İzmir Yerel Tohum Derneği işbirliği ile düzenlenen şenlikte Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Dr. Zerrin Çelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım Danışmanı Şevket Meriç de konuşma yaparak yerel tohumların ve çiftçilerin yerel yönetimler tarafından desteklenmesine vurgu yaptı.
“Yerel değerlerimizi, toprağımızı, çiftçimizi koruyoruz”
Çiftçilerin kredilerini ödeyemedikleri için tarlalarını kaybetme noktasına geldiklerini ifade eden Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran da, “2006 yılında çıkarılan; kayıt altına alınmamış atalık tohumların satışına yasak getiren 5553 sayılı tohumculuk kanununun yarattığı tahribatın bu etkinliklere katılan herkes farkındadır. Küresel şirketlerin ürettiği ve tescil ettirdiği tohumlara mahkum edilen çiftçilerimiz artan girdi maliyetleriyle ve azalan destekler nedeniyle sıkıntılı bir sürecin içindeler. Binlerce yıl önce tarımın başladığı Anadolu’da bugün Belçika’nın yüzölçümünden daha büyük bir alanda artık tarım yapılmıyor.
Yüzbinlerce çiftçi üretimi terk etti. Hala mücadele edenlerse kredilerini ödeyemedikleri için tarlalarını kaybetme noktasındalar. Atalık tohumların destek programından çıkarılması biyoçeşitliliği, gıda güvenliğini tehdit ediyor. Sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülerin; Ülkemizin dört bir köşesinde düzenledikleri tohum takas şenlikleri ile etkisini her geçen gün arttıran bu tehdite karşı direnç göstermelerini önemsiyor ve tüm imkanlarımızla sonuna kadar destekleyeceğimizin de sözünü veriyorum” dedi.
“Ata tohumu, ‘Karakılçık buğdayı’ dağıtmaya başladık”
Başkan Oran sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Değerli dostlar malesef son dönemde ‘kalkınma’ adına atılan yanlış adımlarla ekonomik, kültürel değerlerimiz sistemli bir saldırı altında. Ve Çeşmemizde de bu yıkıcı anlayışın yansımalarına şahit oluyoruz. Evet kalkınacağız, elbette çağın gerekleri çerçevesinde işimizi, aşımızı büyütmek için adımlar atacağız. Ama bizler biliyoruz ki, köklerine, değerlerine sımsıkı sarılmadan gerçekleşen her büyüme sonunda çürümeye ve yıkılmaya mahkumdur. Bu bilinçle göreve geldiğimiz günden itibaren, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in büyük katkıları ile ortak anlayış ve uyum içerisinde yerel değerlerimizi, toprağımızı, çiftçimizi koruyarak bölgemizi kalkındıracak çalışmalar içerisindeyiz. Temmuz ayında aldığımız kararla üreticimize ata tohumumuz karakılçık tohumu dağıtımına başladık. Bu desteğe Çeşmemizin ismiyle anılan Çeşme Kavunu, Çeşme Limonu, yerli domates, beyaz soğan ve sakız enginarı ile devam ediyoruz. Toprağımızı, suyumuzu, ağacımızı, tarlamızı… Atalarımızdan miras kalan tüm değerleri, korumak, içinde yaşadığımız bu cennet vatanı tüm güzellikleriyle gelecek kuşaklara aktarmak görevimizdir. Zorunluluğumuzdur. Bu mücadeleye katkı koyan, omuz veren herkese evlatlarımız adına, herşeyden önce oğlum, Çeto için teşekkür ediyorum.”