Cemil Tugay, Vurdukça Vuruyor…

İzmir siyaseti allak bullak.

Burhan Çaçan’ın “Vurun Dalgalar” şarkısı gibi vurdukça vuruyor, köpürdükçe köpürüyor…

Geçtiğimiz günlerde Tunç Soyer’in, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelip birlikte poz vermeleri kordonda ki deniz dalgalarını kabartmaya yetmişti.

Çok şey konuşulabilir, işbirliği yapıp Özgür Özel’in yerine geçeceğinden başlayıp, İmamoğlu ile birlikte olup yeni parti kuracağına kadar milyon adet fikir ortaya atıldı, atılmaya da devam edecek.

Tunç Soyer’in yerine aday gösterilen Cemil Tugay bu birlikteliğe haklı olarak tepki gösterdi.

Cemil Tugay’ın bu huyunu seviyorum. Hiç sakınmadan cümleleri sıralıyor. Vurdukça vuruyor kıyıya vuran dalgalar gibi…

Tugay katıldığı bir organizasyonda; “Ben burada belediye başkan adayıyım, kendi adıma değil Cumhuriyet Halk Partisi adına. Benim gibi düşünen siyasetçiler ve CHP adına bunu yapmayın. Ama burada bir dakika yanımda durmayan bir belediye başkanımız başka şehirde başkaları için çalışıyor.” isyanını dile getirdi…

Cemil Tugay sonuna kadar haklı siteminde…

Aslında bir sitemi de İmamoğlu’na olmalıydı.

Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer’in İzmir’de seçim çalışmalarına destek olmadığını bilmemesi mümkün değil. Afyonkarahisar belediye başkanına Genel Başkan edası ile sarf ettiği cümleler daha sıcaklığını kaybetmedi, Tunç Soyer’in İstanbul’da destek olma talebine “ Siz önce İzmir’e bir destek verin sonra İstanbul’a bakarız” demesini beklemek en başta Cemil Tugay’ın hakkıdır…

Tüm bunların üstüne, Ak Parti Kınık Belediye başkanı (Yeni dönem Ak Parti Bergama Belediye Başkan Adayı) Sadık Doğruer, Tunç Soyer ile yan yana katıldığı bir etkinliği paylaştı…

Şimdi bu deniz daha da köpürür, dalgalar kıyıya vurdukça daha hızlı vurur.

Tsunami geliyor…

Cemil Tugay oldukça sakin aslında. Ama bu açıklamalarını yaptığı videoyu izleyince sinirlendiğini görmek mümkün. Sonuna kadar da haklı.

Cemil Tugay sadece rakipleri ile savaşmıyor. CHP içerisinde ki muhalefeti ile de oldukça büyük bir savaş veriyor…

Ben Tunç Soyer’in İstanbul hamlesini Cemil Tugay’ın Aziz Kocaoğlu ile yaptığı çalışmalara bağlayanlara da katılmıyorum. Bence her iki olay birbirinden bağımsız, başka zemin ve şartlar dahilinde gerçekleştiğini düşünüyorum. Bu konunun detaylarını başka yazıya bırakmayı tercih ediyorum…