Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Yozgat Valiliği’ni ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
CHP’nin seçim beyannamesinde eğitimle ilgili düzenlemesini nasıl değerlendirdiği sorulması üzerine Bozdağ, AK Parti iktidarından önce 8 yıllık kesintisiz eğitim getirilmek suretiyle imam hatip liseleri başta olmak üzere meslek liselerinin orta kısmının tamamen kapatıldığını anımsattı.
Ayrıca Kur’an kursuna gitmek isteyen öğrencilerin, hafızlık eğitimi olmak isteyenlerin 16 yaşını doldurmadan bunun önüne set çekildiğini aktaran Bozdağ, “Halk bundan fevkalade rahatsızdı. AK Parti hükümet olduktan sonraki süreçte bu yanlış uygulamayı ortadan kaldırdı. 4+4+4 kesintili eğitim sistemini hayata geçirdi. Sonuç itibariyle imam hatip liseleri ve meslek liselerinin önü açıldı. Kur’an kursuna çocuklarını göndermek isteyen ailelerin çocuklarını daha erken yaşta göndermesine imkan tanınmış oldu. Büyük bir reformu böylelikle hayata geçirmiş olduk” diye konuştu.
CHP’nin seçim beyannamesindeki eğitim sistemini eleştiren Bozdağ, şöyle devam etti:
“Sayın İnce’nin ve CHP seçim beyannamesinin ‘Eğer cumhurbaşkanı seçilirse eğitim sistemini 1+8+4 yapacağız’ açıklamasının tek bir anlamı vardır; kesintisiz 8 yıllık eğitime yeniden geri döneceğiz. Bunun diğer anlamı, ‘imam hatip liseleri ve meslek liselerinin orta kısmını kapatacağız’ demektir. Çocuklarını Kuran kursuna göndermek isteyen ailelerin ‘çocukları 16 yaşını doldurana kadar Kuran kursuna gönderemeyecek’ demektir. ‘Hafızlık müessesesi neredeyse yok edilecek’ demektir. Bu, tam anlamıyla 28 Şubat zihniyetinin CHP eliyle yeniden hortlatılması anlamına gelecektir. Buna halkımız da izin vermeyecektir. Sandıkta 28 Şubat’ın yeniden hortlatılmasını seçim beyannamesine koyan 28 Şubat zihniyetine yani CHP anlayışına milletimiz gereken cevabı verecektir.”
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tura kalıp kalmayacağına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Türkiye’de Cumhurbaşkanı seçimlerinde ben bir rekabet görmüyorum. Çünkü bir grup aday var, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması için uğraşıyorlar. Kendi aralarında rekabet ediyorlar. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçilmek için uğraşıyor. Yani birisi Türkiye’yi yönetmek, Türkiye’ye cumhurbaşkanı olmak için uğraş verirken, diğer adaylar kendi aralarında rekabet ediyorlar, ikinci tura kalma rekabeti yapıyorlar. Onların Türkiye’yi yönetme gibi bir dertleri yok. Seçimi ikinci tura bıraktırma gibi bir gayretleri var. Bu gayretleri de vatandaşlarımız görüyor. O nedenle Türkiye’yi yönetmeye talip olan Cumhurbaşkanı adayı AK Parti’nin Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Halkımız, yönetmeye talip olana, bugüne kadar da Türkiye’yi başarılı bir şekilde yöneten Sayın Cumhurbaşkanımıza sahip çıkacaktır.”
“EN GÜZEL CEVABI MİLLETİMİZ VERECEKTİR”
Bozdağ, Türklere yönelik nefret suçu işleyen Fransız Le Point dergisine sahip çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarının hatırlatılması üzerine, seçim yaklaştıkça bir çok çevreden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak için çalışma yapıldığını belirtti.
Siyasi mühendislik yapmak isteyen çevreler olduğunu vurgulayan Bozdağ, “Seçim yaklaştıkça görüyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmak isteyen içerideki ve dışarıdaki çevreler yoğun mesaiye kaldılar. Hakikaten çok kafalarını yoruyorlar, ‘Acaba Türkiye Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Türk milletinin gönlünden nasıl düşürürüz, sandığa giden vatandaşların elini Tayyip Bey’e oy vermekten nasıl vazgeçiririz ve onun karşısındakilerden birine oy verdiririz’ hesabını yapan, siyasi mühendislik yapan çevreler var. Onlara şunu söylemekte fayda görüyorum; Türkiye seçimleri siyasi mühendislikle veya başka türlü hesaplarla maniple edilebilecek seçimler değildir” ifadelerini kullandı.
Türk milletinin yapılan bu hesapların tamamını boşa çıkaracağına işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:
“Türk halkı Macron’dan da daha akıllıdır, bu tür mühendislik hesabı yapanlardan da daha akıllıdır. Kimin hangi lafı niçin söylediğini, hangi adımı neden attığını hepimizden çok daha iyi bilecek bir basirete, sağduyuya sahiptir. O nedenle Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmak isteyenlere buradan bir kez daha söylemek istiyorum, Cumhurbaşkanımızı milletimizin gönlünden düşürmeyi başaramayacaksınız. Cumhurbaşkanımızla milletimizin arasına duvar örmeyi başaramayacaksınız. Ne yaparsanız yapın boş. Millet, cumhurun başı olan Cumhurbaşkanını sevmekte ve ona değer vermektedir. Sandıkta da hem Macron’a hem de onun gibi bu tür basit hesap yapan herkese en güzel cevabı milletimiz verecektir. Ben milletime inanıyorum, güveniyorum.”