Bayraklı’da Sivas katliamı anıldı
Bayraklı Belediyesi, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Otel’deki yangında katledilen aydınlar ve sanatçılar için anma programı düzenledi. Yaşamını yitiren 35 kişi anısına 2 Temmuz Anıtı önüne karanfil bırakan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Sivas’ta yapılan sadece Alevi yurttaşlarımıza yönelik bir katliam değildir. Bu ülkenin aydınlarına, cumhuriyetçilerine, devrimcilerine, Kemalistlerine, bu ülkenin birlik ve beraberliğinden yana olan insanlarına karşı yapılan bir saldırıdır. Yitirdiğimiz aydınlarımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız. Eğer bu ülkede güzel şeylerden söz ediyorsak; o canlara borcumuz, minnetimiz var” dedi.
2 Temmuz Anıtı önündeki sosyal mesafeli etkinliğe Başkan Sandal’ın yanı sıra CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Başkan Sandal, şunları söyledi: “Bir düşünür; ‘Tarih hep sondan başa doğru yazılır ama baştan sonra doğru okunur’ der. Sivas’ı anlamak için; bu ülkenin birliğinden ve beraberliğinden yana olanlara karşı yürütülen sistematik işi bugünden geriye doğru anlayamazsak, aslında Sivas’ta olup biteni çok da net çözmüş olmayız. Bu ülkenin bütünlüğünden, bağımsızlığından yana olan vatanseverlere, ülkenin birlik ve beraberliğine gönül vermiş insanlara karşı zulmü bitirmedikten sonra bu işler bitmez. Sivas’ta yapılan sadece Alevi yurttaşlarımıza yönelik bir katliam değildir. Bu ülkenin aydınlarına, cumhuriyetçilerine, devrimcilerine, Kemalistlerine, bu ülkenin birlik ve beraberliğinden yana olan insanlarına karşı yapılan bir saldırıdır. Bu inanç dünyasının bir parçası olarak söylüyorum: Bu ülkenin birliğinden, beraberliğinden, bölünmez bütünlüğünden, bağımsızlığından, cumhuriyete ve cumhuriyet değerlerine bağlılıktan başka hiçbir duygumuz yok. Kendimden, babamdan, dedemden ve çevremden biliyorum. Bizi başka bir alana itmek isteyenlere de şunu söylüyorum: Bu mesele; dini, etnik, ideolojik bir mesele değildir. Bu ülkeyi Araplaştırmak isteyenlere karşı duranların verdiği mücadelenin adıdır. Biz, ‘incinsen de incitme’ diyen, ‘Komşumuz açken, tok yatma’ diye öğütleyen bir kültürden geliyoruz.”
O canlara borcumuz var
Başkan Sandal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli,’İyi insan iyidir’ diyor. ‘Kürt, Türk, Alevi, Sünni, sağcı, solcu iyidir’ demiyor. İyi olmak lazım. İnsan olmak lazım. Erdemli olmak lazım. Bu mesele, ülkenin ana meselelerinden bir tanesidir ve çözülmesi gerekir. Bu meseleyi sadece dar gruplar içinde savunursak, yanlış iş yapmış oluruz. Her şeyden çok toplumsal barışa, birlikte yol yürümeye ihtiyacımız var. Kim olursa olsun. Kimliği, inancı, siyasal görüşü ne olursa olsun. Birbirimize insan gibi bakıp, birbirimizin acılarını doğru anlayıp, empati yapma yeteneğine kavuşmalıyız. Bunu beceremediğimiz sürece, tarihsel meseleleri kin, nefret içinde başka noktaya götürdüğümüzde bu meselelerden kopamayız. Biz etle kemik gibiyiz. Bu dostluğu, yakınlığı, kardeşliği, bir başka taraftaki acıyı içimizde hissetmediğimiz zaman başka bir mesele olur. Şunu istiyoruz; Sivas’ta ölen bu ülkenin aydınlarına hep beraber sahip çıkmalıyız. Onlar bizim Orta Asya’dan getirdiğimiz kültürün bu topraklardaki temsilcileri, örfümüzün mihenk taşları. Eğer bu ülkede güzel şeylerden söz ediyorsak; o canlara borcumuz, minnetimiz var. Onların hatıralarını doğru anmak zorundayız. Başta Sivas’ta yitirdiğimiz aydınlarımız olmak üzere Cumhuriyet tarihimizdeki tüm devrim şehitlerimizi saygıyla anıyorum.”
Susmuş: Acılı, kaygılı ve öfkeliyiz
Cumhuriyet Halk partisi Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş da, “2 Temmuz 2020’de yine bir aradayız. Yine acılı, kaygılı ve öfkeliyiz. Acılıyız; çünkü yüzyıllar boyu inancından, düşüncesinden dolayı yakılan, yok edilen insanların acısını paylaştığımız için. Kaygılıyız; çünkü günümüz Türkiye’sinde hala düşüncenin, inancın cezalandırıldığı, farklı düşüncelere, inançlara hoşgörü gösterilmediği için. Öfkeliyiz; çünkü Kahramanmaraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da, Gazi’de 1 Mayıs’larda yaşatılan acıların hesabı verilmediği için. 2 Temmuz’da toprağa düşenler; sazımızda deyiş, dilimizde türkü, kalemimizde şiir, kilimimizde hep nakış olarak yaşayacaktır. Bir kez daha canlarımızı saygıyla anıyoruz. Düşüncenin, inancın bir arada eşit ve özgürce yaşanıldığı demokratik bir ülkeye olan özlemimizi, bu uğurda vereceğimiz mücadelenin kararlılığını haykırıyoruz” dedi.