Başkan Soyer, “Dayanışmayı büyüterek, Egoları küçülterek yola devam”
CHP İzmir 38. İzmir İl Kongresinde blok liste ve çarşaf liste tartışmasının ardından çıkan arbededen sonra verilen ara sonaerdi ve kongre kaldığı yerden devam etti.
Aranın ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dayanışmayı büyüterek, egoları küçülterek yola devam etmek mecburiyetindeyiz. CHP’nin eksiklikleri, kusurları olduğundan, bir değişime ihtiyaç duyulduğundan hiç şüphemiz yok. Sadece dünyanın ve ülkenin yaşadığı değişime ayak uyduracak bir duruşa ihtiyacımız var. Önümüzdeki büyük kurultay işte bu ortak akıl yolculuğunu başlatmak için en güçlü ve meşru zemindir” dedi
“Bundan 101 yıl önce, bir şehrin kaderi ile bir milletin kaderinin birbirine bağlandığı büyük güne uyandı İzmirliler. 9 Eylül 1922, bu topraklarda artık egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olacağını tüm dünyaya duyurdu. Bu zaferden yalnızca beş ay sonra gerçekleşen İktisat Kongresiyle birlikte İzmir, kurtuluştan kuruluşa giden yolun başladığı yer oldu.
Ne mutlu ki köklerini Kuvay-i Milliye’den alan partimiz, İzmir’in kurtuluşundan tam bir yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde 9 Eylül 1923’te kuruldu. Cumhuriyet Halk Partimiz tıpkı şehrimiz İzmir gibi kurtuluştan kuruluşa uzanan yolculuğumuzun miladı oldu. İşte bu yüzden İzmir ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında çok köklü bir ilişki vardır. Her ikisi de büyük başlangıçların simgesidir. Yüzyıl sonra, bugün bizleri bir araya getiren Cumhuriyet Halk Partisi 38. İzmir Olağan İl Kongresi tam da bu nedenle tarihi bir önem taşıyor. Tüm delegelerimiz, partililerimiz… Kongremize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
“İZMİR, OTORİTER VE POPÜLİST SİYASAL İKLİMİN ÜLKEMİZDEKİ BİRİCİK PANZEHRİDİR”
Bundan yaklaşık üç ay önce ‘Yeni Siyaset Belgesi İzmir Duruşu’ adlı bir belgeyi kamuoyuna sunmuş ve İzmir hakkında şu ifadeleri kullanmıştım. ‘İzmir, CHP’nin açık ara en yüksek oy aldığı büyükşehirdir. Onlarca yıldır üreterek değil de rant elde ederek zenginleşmekten fazlasına aklı ermeyen iktidarlar tarafından ihmal edilmiş, nispi olarak yoksullaştırılmış olan İzmir, bütün bu süreç boyunca, kararlılıkla CHP’ye destek vermeyi sürdürmüştür. İzmir daima hayattan yanadır. Daima özgürlüklerin tarafında olmuştur. Eşitlikçi ruhuyla, kendisiyle ve kendisi gibi olmayanlarla barışık kültürüyle İzmir, otoriter ve popülist siyasal iklimin ülkemizdeki biricik panzehridir.’
“CHP’NİN TARİHİ DE YENİLİĞİN VE DÖNÜŞÜMÜN TARİHİDİR”
CHP’nin tarihi de yeniliğin ve dönüşümün tarihidir. Bu dönüşüm kişilerin değişmesiyle değil daima yeni değerlerin üretilmesiyle vücut bulmuştur. Bu parti hiçbir zaman sadece kendini değiştirmek için yola çıkmamıştır. Değişim önce Türkiye için düşünülür, tarif edilir ve partimizde kendini yeninden konumlandırır. Çünkü bizim için amaç Türkiye için bir şey yapmaktır. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları da bu ruhla hareket etmiştir. Kalıcı bir dönüşüm süreci tarif etmek için geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla bakmak zorundayız. Bu da ancak ortak akıl ve ortak vicdan ile olur. Benin aklım senin aklından üstün, benim yolum seninkinden doğru diyerek Türkiye’yi arzu ettiğimiz yere ulaştıramayız.
“CHP’NİN EKSİKLİKLERİ, KUSURLARI OLDUĞUNDAN, BİR DEĞİŞİME İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDAN HİÇ ŞÜPHEMİZ YOK”
Tersine dayanışmayı büyüterek, egoları küçülterek yola devam etmek mecburiyetindeyiz. CHP’nin eksiklikleri, kusurları olduğundan, bir değişime ihtiyaç duyulduğundan hiç şüphemiz yok. Sadece dünyanın ve ülkenin yaşadığı değişime ayak uyduracak bir duruşa ihtiyacımız var. Önümüzdeki büyük kurultay işte bu ortak akıl yolculuğunu başlatmak için en güçlü ve meşru zemindir.
“BU ÜLKENİN GELECEĞİNİ PAZARLIK KONUSU YAPARAK KİMSENİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜRMEYİZ”
Cumhuriyetin kazanımlarını geriye çevirmek, demokrasi ve hukuku rafa kaldırmak isteyenlere karşı ne bir ittifak ne de bir nifak, son bir kişi kalsak bile bu mücadeleyi kazanacağız. Cumhuriyeti yok saymak, onu itibarsızlaştırmaya çalışmak bize bu toprakları miras bırakan atalarımıza ihanet demektir. CHP işte bu değerlerden beslenen sosyal demokrasinin ülkemizdeki en güçlü savunucudur. Bu ülkenin geleceğini pazarlık konusu yaparak kimsenin ekmeğine yağ sürdürmeyiz. Bunu yapanlarla da yaptıranlarla da mücadele devam edeceğiz.
“MUHALEFET PARTİLERİNİN KARŞISINDA SADECE BİR İKTİDAR PARTİSİ DEĞİL BİR PARTİ DEVLETİ DÜZENİ VARDIR”
Artık muhalefet partilerinin karşısında sadece bir iktidar partisi değil bir parti devleti düzeni vardır. Bugün Türkiye’de hiç kimsenin hakkını yemeden vatandaşa hizmet için canhıraş çalışan CHP’li belediyelere yaşatılanlar bu parti devleti düzeninin sonucudur.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ PAYİDAR KILMAK BİZİM ORTAK HİKAYEMİZDİR”
Bizim dünyamızda ayrımcılık, kutuplaştırma olmaz, olamaz. CHP buna asla müsaade etmez. Bizim kültürümüz adaletiyle bilinir. Helal olanı haram olandan ayıran adaletiyle bilinir. Bugün onların zulmü arttıkça bizim adalete inancımız daha da büyüyor. Bizim bu ülke için bu dünya için söyleyecek çok sözümüz var. Bu sözler sosyal demokrasinin evrensel değerlerinden kaynağını bulur. İşte bu yüzden şimdi susmanın değil konuşmanın zamanıdır. Bizim için demokrasi sadece 5 yılda bir sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret bir rejim değildir. Refahı demokrasiyle büyütmek bu şehrin mayasında vardır. Bu salon bu tarihi kongrede buluşan sizlersiniz en büyük teminatı. Türkiye Cumhuriyeti’ni payidar kılmak bizim ortak hikayemizdir.
“ÖNDERİMİZ GENEL BAŞKANIMIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA BİR ASIRLIK CUMHURİYET MÜCADELEMİZİN ONURLU BİR NEFERİ OLDUKLARI İÇİN ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Birbirimize ne kadar bağlıysak o kadar güçlüyüz. Bunu çok iyi bildikleri için bizi bölmeye çalışan birbirimizle çatıştırmaya gayret eden odaklar var daima olacak. Ama ben bu salonun bu oyunlara gelmeyeceğini çok iyi görüyorum. İzmir’in CHP’si ayakta durduğu sürece bu ülkeyi duvarlar arasına sıkıştırmaya çalışanlar amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklar. CHP’li yol arkadaşlarıma, tüm delegelerimize ve göreve başladığım ilk günden beri en çalışkanımız, dayanıklımız, sabırlımız ve önderimiz genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na bir asırlık cumhuriyet mücadelemizin onurlu bir neferi oldukları için şükranlarımı sunuyorum.”
Başkan Soyer’in ardından divana sunulan blok liste önergesi oylanmadan önce aleh ve lehte yapmak üzere konuşmacılar kürsiye çağırıldı.
Blok liste olması gerektiğini savunan Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin in konuşması şöyle;
“CHP’de seçimin hangi usulle yapılacağını bu partinin özgürce seçilmiş il delegeleri karar verir, salona hakimiyet kuranlar değil. İl Kongresinin ev sahibi ilçe başkanlarıdır, bu örgütün dibinden gelenlerdir. Şimdi blok liste üzerine bir şeyler söylemek istiyorum, blok liste seçilecek listenin homojen olmasını ve adaletli bir temsiliyeti sağlar. Delegesi az olanın hakkını korur. Blok liste kişisel hesapların görüldüğü bir liste değildir, bana yapılırken iyi, başkasına yapılırken iyi ama benim canım yandığında kötü, CHP’de böyle bir kültür yoktur arkadaşlar. Blok listede isteyen herkes çıkıp aday olur ve bütün örgütte arkasında durur. Ben bu arkadaşları alanlarda hiç ter dökerken görmedim. Günlerdir kamuoyunu işgal eden bir konu var, ben dahil burada önerge imzalayan arkadaşlarım, blok liste antidemokratik diye bir algı yaratılmaya çalışıyor. Hepimiz seçimlerimizi blok liste olarak yaptık, ben bu partinin delegelerine antidemokratik şekilde seçilmiştir dedirtmem, 600 delege antidemokratik mi seçildi? Hangi ilçede çarşaf listeyle seçime gidildi? Kendi kişisel ikbali ve var olma çabası için ilçe başkanlarımıza ve bizlerle beraber yola çıkmış delegelerimize antidemokratik demek bizlere yapılacak en büyük hakarettir. Kişisel bir irade için burada CHP’yi temsil etmeyi bir kenara bırakıyorum ve bir kadın olarak az önce yapılan saldırıyı kınıyorum ve örgütümüzün gereğini yapacağına sonuna kadar inanıyorum. Liste üzerinden başka hesap yapan arkadaşlar bilsinler ki, ilçe başkanlarıyla, ilçe belediye başkanlarıyla, il belediye başkanıyla İzmir sonuna kadar genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanındadır.”
Çarşaf listeyi savunan delege adına konuşmasını yapmak üzere kürsiye çıkan eski disiplin kurulu başkanı Biral Soylu’nun konuşması şöyle; “Burada hiç kimse Kılıçdaroğlu’na karşı değil, o bizim onur ve gururumuzdur. Kimse bize partililik satmasın, herkes çok iyi bilir ki bugüne kadar CHP İl Kongreleri daima çarşaf liste ile yapılmış ve bir şenlik havasında geçmiştir. Sayın Belediye Başkanımız Tunç Soyer’i ayırarak söylüyorum ki bazı yanlışlıkların içine sürükleniyor. 15 gündür ilçe başkanları inim inim inliyor, blok liste de blok liste diye baskı görüyorlar. Kendilerinin siyasi geleceklerine tehlikeye atmamak için bana söylediklerini söyleyeceğim, ‘Birol ağabey baskı var, ne yapalım?’. Çarşaf liste herkese siyaset yapma hakkı verir, neden benim siyaset yapma hakkımı elimden alıyorsunuz? Demokrasiye ve kendinize güveniyorsanız yiyeceğiniz çiziği hesaplamadan çarşaf liste deyin ve herkes boyunun ölçüsünü alsın. Bizim her zamankinden çok bir olmaya ihtiyacımız var, az önceki görüntü hiç hoş değildi, bütün yandaş basın yakından takip etti. Hangi partidensiniz, ne için mücadele ediyorsunuz? Bizim kavgamız ekmek, özgürlük ve adalet kavgasıdır. Ben, bütün yoldaşlarımı birleşmeye davet ediyorum, bizim kavgamız faşizme karşıdır. Az önce ilçe başkanımız yerel seçimde çalışılmadığını söyledi, hanımefendi İzmir’de bile değilken biz o alanlarda o meydanlardaydık, bilmiyorum siz hangi vilayetlerdeydiniz. Değerli delegelere sesleniyorum, bizim zincirlerimizden başka bir şey yok kaybedeceğimiz, korkmayın! Bizim hiçbir belediye başkanımız bu tür şeyler yapmaz, işlerinizi kaybetmekten korkmayın!”