Başkan Kocaoğlu “ÇED Zirvesi” İstedi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Bakanlar Kurulu’nun 3 etkin ismi Yıldırım, Eroğlu ve Sarı’ya çağrı yaptı: “Katı atık ve Körfez ÇED’i problemlerini kent gündeminden çıkarmak için bürokratlarımızla bir yere kapanıp çözüm buluncaya kadar çıkmayalım. Biz ‘belgelerimiz tamam’ diyoruz; Bakanlıklar ‘eksik evrak var’ diye diretiyor. Öyleyse herkes ÇED süreçleriyle ilgili evraklarını getirip ortaya koysun ve eksik-gedik ne varsa, orada tartışıp bir sonuca bağlayalım. Medya üzerinden mesajlarla daha fazla zaman kaybetmeyelim. Önyargılarımızı bir kenara bırakıp samimiyetle el ele verelim. İzmir bizden bunu bekliyor” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin iki önemli sorunu olan Kuzey Bölgesi Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi ile Körfez ÇED’i konularındaki çözümsüzlüğün bir an önce ortadan kaldırılması için ilgili bakanlara “zirve çağrısı” yaptı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ile onlara bağlı bürokratların İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU bürokratlarıyla en kısa süre içinde bir araya gelmesini öneren Başkan Kocaoğlu, “Katı atık konusunda Sayın Eroğlu’nun başkanlığında Orman ve Su İşleri, Körfez konusunda da Sayın Sarı’nın başkanlığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla iki ayrı toplantı yapılmasını talep etmekteyiz. İzmir Milletvekili olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım da bu toplantılara mutlaka katılmalı. Hem bakanlıkların hem de Büyükşehir’in ilgili bürokratları ÇED süreçleriyle ilgili tüm evraklarını getirip ortaya koysun. Eksik gedik ne varsa, orada tartışıp bir sonuca bağlayalım. Medya üzerinden mesajlarla daha fazla zaman kaybetmeyelim” diye konuştu.
İzmir bizden bunu bekliyor
Bakanlıkların “eksik evrak var” dediği ÇED süreçlerinde kendileri açısından hiçbir eksik bulunmadığını ve bu çelişkiler nedeniyle 3 yıla yakın bir süredir aynı yerde dönüp durduklarını kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz her şeyimiz tamam derken, sürekli yeni taleplerle karşı karşıya kalıyoruz. Sonuçta kaybeden kent ve kentli oluyor. Ben 3 bakanımızı da ilgili tüm bürokrat ve uzmanlarıyla birlikte İzmir’e davet ediyorum. ‘İzmir olmaz’ derlerse biz Ankara’ya gelelim. Hep birlikte bir yere kapanıp çözüm buluncaya kadar çıkmayalım. Elimizdeki tüm evrakları ortaya koyup eksiğimizin ne olduğunu birlikte tartışalım. Bakanlık bürokratlarının gözünden kaçan bir şey varsa, anlatalım. Aynı şekilde onlar da bize söylesin. Hep birlikte belgelerimizi karşılaştıralım. ‘Kim nerede hata yapıyor? Bu hatayı nasıl telafi ederiz? Kentin önündeki bu iki önemli sorunu nasıl çözeriz? İzmir’in günlük 4 bin ton çöpünü nasıl ekonomik bir değere dönüştürürüz? Yüzülebilir körfeze nasıl ulaşırız? İzmir Limanı’nı nasıl kurtarırız?’ gibi soruları artık bu kentin gündeminden çıkaralım! Önyargılarımızı bir kenara bırakıp samimiyetle el ele verelim. İzmir bizden bunu bekliyor.”