Aziz Kocaoğlu aday değil

Gazete Ege \ Selcan Şerifaki 

2004 yılından bu yana İzmir’de seçim çalışmalarını yürüten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’ne davet ettiği basın mensuplarının, önceden söz verdiği gibi 1 Ekim’de karşısına geçti.

Projelerinin ve Model İzmir’in üzerinde duran Kocaoğlu, İzmir’e kazandırdıklarını özetledikten sonra aday olmayacağını bu sözlerle dile getirdi: “24 Haziran’da genel merkeze yönelik değişim çağrısı yapmıştım. Partimde değişimin yapılması gerektiğinin ve söz konusu değişimin genel başkan öncülüğünde gerçekleşmesi partiye güç katacak demiştim. Bu açıklamam aslında çok açık ve anlaşılır olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki;  1) O açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam aynı noktadayım ve ısrarcıyım 2) Değişim tepki değil fırsat olarak görülmelidir. 3) Kişiyle bir derdim yok  4) Ne söylediysem onu yaptım ne dediysem onun arkasındayım her zaman devletim için çalıştım. Öyle geldim öyle gideceğim 5) Babadan CHP’liyim. Bunun aksi bir menfaati olandan da  gücümün yettiğinde mücadele etmeyi görev bilirim.  14 buçuk yıldır çok yoğun bir tempo içindeydim. İzmirliye çalışmaya üretmeye konsantre olmuştum elimden geleni daha fazlasını yapmaya çalıştım. İzmir’in aydınlık geleceği için önemli işlere imza attık. İzmirliler beni 3 dönem belediye başkanı seçti. En uzun süreli başkan olarak yer almak benim için ve ailem için gururların en önemlisi oldu.  Aday olmama kararımı sizlerle paylaşıyorum. Bu kararı sizlerle geçen dönem planlıyordum. Binali Yıldırım aday olunca bu plan askıda kaldım. Grevim CHP’li bir başka arkadaşıma devretmek istiyorum. Bunu söylemekteki amacım 6 ay kala partimi zor durumda bırakmamaktır.”

Zirvede bırakıyorum

Kocaoğlu, gerektiğinde bırakmasını bilmek gerektiğini sözlerine ekleyerek; “ Bu konuda örnek bir davranış sergiliyorum. Gerektiğinde zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğini de son örneğimde bu olsun diyorum” diye konuştu.

 Projelerini anlattı

Başkan Kocaoğlu,

“2004 yılında rahmetli başkanımızın ani vefatıyla hiç hazırlıksız oturduğum koltukta 3 yıl nerdeyse emanetçi gözüyle bakılıyordu. Benden yatırım proje anlamında beklenmiyordu. Böyle düşünenler beni hiç tanımamıştı. İzmir başkanlık görevinin hakkını verebilmek için insanüstü tempoyla çalıştım. O dönemde çok önemli işler yapmış ve sağlam temeller atmıştım. Süreç beni CHP’nin doğal adayı yapmıştım. Yüzde 56 gibi rekor bir oyla ipi göğüslemiştim. İktidar partisi recep Tayyip Erdoğan’dan sonra kabinenin önemli bakanını aday gösterince bu açıklamadan 15 dakika sonra adaylığımı koydum. Partim için bu kararlılığı göstermek zorundaydım. Yüzde 50 ile yine kazanan biz olduk. İzmir için çalışmaya üretmeye devam ediyordum. Toplantıda sonra sizlere yaptığımız projelerin sıralandığı bülten verilecek ama ben işin felsefesi ile ilgili İzmir modeli adını verdiğimiz yerelden kalkınma stratejisi üzerinde ana başlıklar üzerinde durarak kente ve kentliye nasıl baktığımızı özetlemek istiyorum. Ayrıştıran ilkeler bilimi ve aklı sürekli gündemde tutan ve buna dayalı gerçekleşmiş stratejiyle ayaktadır. Bütün safhalarda kentli ile birlikte konunun uzmanları ve bundan etkilenecek olan hemşerilerimizle karar verip uygulama sürecine geçtik. Bunlar için kendine yeten güçlü bir finansman yapımızdır. Finans yönetimi kararlarıyla Türkiye’nin en güvenli finans yapısı en sağlam dünyada ulaşılması zor finans kuruluşları tarafıyla 3 a ile değerlendirilen bir belediye haline geldik. Bunu yapmasaydık başarı şansı yoktu. Çünkü ne projeyi götürecek gücümüz var. Yatırımlarımızı 28 kat attırdık. Tasarruf yaptık. Kaynak yarattık. Gerekli projelere örnek verdik. Doğru bir yol haritası ve ihtiyaç olan proje temelleriyle öncelik sırasını doğru belirleyerek kaynaklarımızı doğru belirleyerek bu noktaya geldik. Popülist proje ve harcamalardan kaçındık. En acil olanı yapmak için çok büyük özen gösterdik. Yerinde ve geleceği düşünerek kentin alt yapı problemlerini çözecek 14 buçuk yıldır görünmeyerek ama geleceğe yatırım yaparak bugünlere geldik. Bugün kentin çevre hizmet sektörü tarım altyapısında eksiklerimizi hemen hemen tamamladık. Revizyonlar yapılacak bunlar ayrıca değerlendirilecek. Sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için doğru bir planlama yapmanız gerekiyor. Kentin sadece bugünün değil geleceğini de planlayarak ve bu planlardan taviz vermeyerek betonlaşmayı minimuma indirerek çalışmalarımızı sürdürdük. 2011 yılına kadar merkezi hükümetin yaptığı ranta dayalı planları yargı süreçleriyle durdurmak mümkün oldu. Fakat o yıldan sonra açtığımız davaları hep kaybettik. Biz yine de tarihe not düşmek için hatalı olduğuna inandığımız konularda hukuk sürecini sonuna kadar takip ettik. Bizde havamızı suyumuzu toprağımızı körfezimiz korumak için Türkiye’de hiç eşine rastlanmamış bir yatırım hamlesi ile su şebekelerinin tamir edilmesi yağmur şebekelerin ayrıştırılması ve doğal alt yapılar için her türlü yolu yöntemi teknolojisi uygulayarak arıtmada Türkiye örneği olarak aşama kaydettik. İZSU tabiri caizse destek yazdı.

Yüzülebilir körfez hayaline az bir zaman kaldı

Yüzülebilir körfez hayaline az bir zaman kaldı şuanda bile yüzülebilir haldedir ama kalitenin daha da yükseltilmesi gerekmektedir. Sirkülasyonun gerçekleşmesi için proje ihalesine çıkılmıştır. Bu biter bitmez araç ve gereç donanımı da alınmıştır. Bir kentin sürdürebilir olmasında en önemli konulardan biri de ulaşımdır. Giderek insanların mobilitesinin artması ve bu planlar trafik sorunlarına maruz kalmadan işine gitmesi bir büyük kentin hedefidir. Biz bunun için bir taraftan gemilerimizi hurdaya çıkararak, dünyaya da örnek olacak karbon salımı yolcu ve arabalı vapuru körfezdeki ulaşımı hem çevreyi koruyan hem hızlandıran hem de körfeze küsmüş İzmirlileri tekrar körfezle buluşturmaya çalıştık. Şu anda da 2 arabalı vapurun alınması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Raylı sistemde yaptığımız hamle eşine rastlanmayacak bir hamledir. Narlıdere metrosunun çalışmaları başladı. TCDD ile ortak götürdüğümüz Aliağa, Bergama hattı da bu sene TCDD ve biz ihaleye çıkarak gerçekleştireceğiz. Böyle baktığımızda ve izinler çıkınca Buca metrosunun da temelini 2019 yılında atacağımızı tahin ediyoruz. Biz görevi bıraktığımızda raylı sistemler çalışır olacaktır. Yani ilk hedef 250 km’dir. Raylı sisteme önem vermeyip otobüsle taşısaydık en az 1200 tane daha otobüse ihtiyacımız vardı. Ama daha da artırmamız ve 1 milyonu aşmamız mümkün.

İzmir modelinin bir diğer farkı da yerelden kalkınmayı kenti kalkındırmayı belediye hizmetlerinin dışında belediyelere yasa ile verilen sözlerin dışında kentin yerelde kalkınmasından sorumlu azletmesidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi  kenti nasıl kalkındırırım, ekonomiyi nasıl büyütürüm kentliyi nasıl iş ve aş sahibi yaparım onun gerçekleşmesinin sağlamak için projeler üretti. 14 buçuk senenin sonuna geldiğimizde hizmet sektöründe turizme kültür sanata,  tarım ve hayvancılığa ne yaptığımızı hizmet sektörünün büyümesi için İzmir fuarının nasıl gerçekleştirdiğimizi engellenmeseydi kongre İzmir’i nasıl gerçekleştireceğimizi, Türkiye’de  ilk opera binasının ülkemize 250 sene sonra temelinin geldiğini bunun kentin gelişmesinin Dünyaya açılmasının kültür sanatında en az çevre yatırımları ulaşım yatırımları gibi önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Arkasından tiyatro İzmir ve birçok projeler daha gelecek.

Bizim dönemimizde kırsalda kalkınma yüzde 7 büyüdü

Kırsal kalkınmada neler yaptık? kırsalı nasıl büyüttük?  Türkiye’de tarımın büyümesinin 2.4 kat üstüne çıktığımızı göreve gelmeden önceki sürede yüzde 1 tarımın küçüldüğünün bizim dönemizde yüzde 7 büyüdüğünü burada da aklın ve bilimin önderliğinde yarımada Gediz, Bakırçay, K. Menderes kalkınma ve stratejik planı ile size şunu yapacağım değil size neye ihtiyacınız var anlayışıyla görüşerek tanışarak izlediğimiz yolda çok başarılı bir noktaya geldik. Kırsala yaptığımız yatırımlar arazi yollarını bir tarafa bırakırsak 2 tramvayın yatırımı kadar tutuyor. Kırsalda neden farklılık yarattık neden kırsala bu kadar destek veriyoruz. Kırsala bir şey yapılmamış kapısı çalınmamış ve kırsalda yasayan insanlar kentte yasayanlar kusura bakmasın kendilerine yapılan desteği anımsayacak unutmayacak ahde vefası daha yüksek olan insanlar.

Bunları neden anlatıyorum Kalkınma topyekûn. Hiç yerel yönetimin yapmadığı hayal bile etmediği bir yola çıktık. İzmir modeli ve kırsal kalkınma dediğimiz pratikten doğan şeklini ve ekonomik büyümeyi sürdüren modeli 5 cilt halinde gerçekleştirdik.

İzmir 1 numaralı kent haline geldi

Sizlerle bunları paylaştıktan sonra evet bugün İzmir örnek işler yapan ve yaşamak için can atılan 1 numaralı kent haline geldi. Geçmişine olduğu kadar geleceğine de sahip çıkan katılımcılık yerel demokrasi ve uzlaşma kültürü konusunda çıtayı yükseğe taşıyan önder ve delikanlı bir kent. Modası geçen değil model olan bir İzmir yarattık İzmirlilerle Bunlar için adaletten ayrılmadık İzmir’in hassasiyetinden zerre kadar taviz vermedik hep ama hep dik durduk. İzmirlilerin başını öne eğdirmedik bazıları için acı da olsa hep doğruları söyledik. Bütün bunlar elbette kolay olmadı. Çok ama çok bedel ödedik. Belediyecilik tarihinin en büyük operasyonu bize yapıldı. Kumpasa gelmiştik. Koca bir 6 yılımızı emniyette cezaevinde geçti. Izdırapla gözyaşıyla kahırla. Tüm suçlamalardan yüzümüzün akıyla çıktık ama geç kalan adaletin adaletsizlik olduğunu anladık ama orada takılıp kalmadık yaşadıklarımızın ders olmasını bunlardan pay çıkarmayı bilerek hep daha ileriye gittik. Ve geldik bugüne daha doğrusu yarının aydınlığına.

Genel Merkeze mesaj

Genel merkeze yönelik değişim çağrısı yapmıştım. Partimde değişimin yapılması gerektiğinin ve söz konusu değişimin genel başkan öncülüğünde gerçekleşmesi partiye güç katacak demiştim. Bu açıklamam aslında çok açık ve anlaşılır olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki 1) o açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam aynı noktadayım ve ısrarcıyım 2) değişim tepki değil fırsat 3) kişiyle bir derdim yok 4) ne söylediysem onu yaptım ne dediysem onun arkasındayım her zaman devletim için çalıştım. Öyle geldim öyle gideceğim 5) adadan CHP’liyim. Bunun aksi bir menfaati olandan da  gücümün yettiğinde mücadele etmeyi görev bilirim

İzmirliye veda

14 buçuk yıldır çok yoğun bir tempo içindeydim.  İzmirliye çalışmaya üretmeye konsantre olmuştum elimden geleni daha fazlasını yapmaya çalıştım. İzmir’in aydınlık geleceği için önemli işlere imza attık. İzmirliler beni 3 dönem belediye başkanı seçti. En uzun süreli başkan olarak yer almak benim için gururların en önemlisi oldu. . Aday olmama kararımı sizlerle paylaşıyorum. Bu kararı sizlerle geçen dönem planlıyordum. Binali Yıldırım aday olunca bu plan askıda kaldım. Görevim CHP’li bir başka arkadaşıma devretmek istiyorum. Bunu söylemekteki amacım 6 ay kala partimi zor durumda bırakmamaktır”

24 Haziran kararımda etkisi olmadım. Aday olma iradesini gösterdiğim zaman b kararımın tartışılmayacağını biliyorum Ben bu kararı 2013 yılına 6 ay kala verdim. Biraz öncede anlattığım gibi Binali Beyin aday olması ile ben aday olmak istemiyorum bir arkadaşı kazandırabilecek noktadayız 10 sene yaptım genel başkanla konuşmuştum. O zaman sadece Binali Beyin ismi konuşuluyordu. Ona göre karar vereceğim demiştim. Erdoğan Gündoğdu’da Yıldırım’ın elinin kaldırıldığında adaylık dosyamı verdim. Bu eski bir karar bunun günümüzle ilgilisi yok.

Bu koltuktan başka bir koltuk yok. Ama partim için çalışacağım.