Atatürk Resmini İndiren Kim?
CHP’de haftalardır süren ‘Atatürk resmi indirildi’ tartışmalarında sona gelindi. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın ortaya attığı iddiaları araştırmak üzere atanan 3 muhakkik raporunu tamamladı. Edinilen bilgiye göre raporda “olayın var olduğu, yaşandığı” tespiti yapıldı. CHP Grup Yönetimi Kurulu da hazırlanan rapor doğrultusunda bir disiplin işlemi yapılıp yapılmayacağına karar verecek. Raporda Atatürk resmini kimin indirdiğinin açıklanıp açıklanmadığı henüz bilinmiyor. İddiaların odak noktası olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı da bir açıklama yaparak “O kişi ben değilim’ dedi.
RAPOR SUNULDU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla “Atatürk resmi indirildi” iddiasını araştırmak üzere atanan 3 muhakkik konuyla alakalı ismi geçenleri dinledi ve bir rapor hazırladı.
Ses kayıtları, ifade tutanakları, alınan ifadeler dosya halinde verildi.
Gelen bilgilere göre kanaat raporunda da “olayın var olduğu, yaşandığı, olayın doğru olduğu” tespiti yapıldı ve gereğinin yapılması gerektiği belirtildi.
Muhakkikler tarafından hazırlanan rapor Grup Yönetimi Kurulu tarafından masaya yatırılacak.
CHP Grup Yönetim Kurulu, Grup İç Yönetmeliğinin ilgili maddesi gereğince bu rapor sonucunda disiplin soruşturmasını gerektirecek bir durum varsa Grup Disiplin Kurulu’na yollayacak, eğer yoksa da rapor doğrultusunda kamuoyuna da gerekli bilgilendirme yapılacak.
ZEYNEP ALTIOK AKATLI’DAN AÇIKLAMA VAR
Söz konusu tartışmada adı geçen ve Atatürk resmini indirdiği iddia edilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı da bir açıklama yaptı. Akatlı’nın Odatv’ye gönderdiği açıklamada, “O kişi ben değilim. Atatürk’e bağlılığım sorgulanamaz. Atatürk portresi ve ben buradayım.” dedi.
“Cumhuriyet’imizin kurucusu, aydınlanma devriminin mimarı Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet kazanımlarını gelecek kuşaklara aktarmak, onun çağının çok ilerisinde öngörü ve vizyonunu sürdürmekle yükümlü deneyimli eski milletvekilleri partiden ihraç edilmem için imza toplamış. Herbiri siyasetin türlü oyunlarını, siyasi ikbal yozluklarına benden fazla tanıklık etmiş, derinlikli vekillerin cadı avına çıkmış gibi şehvetle imza toplarken sormaya ihtiyaç duymadığı görülen bazı soruları ben sorayım…
1- Meclis’te bulunan Atatürk portresini “yeni şeyler söylemek gerek” gibi iri ve iddialı bir çıkışla indiren hatta iddia edildiği üzre çöpe atan vekil resmi gizlice, sessiz sedasız ve farkedilmeyeceğini düşünerek mi indirmiş ki bu mesele günlerdir konuşulup dururken sessiz kalıyor? İşte yeni şeyler söylemeye daha iyi fırsat mı var?
2- Bu güne kadar söylem ve çıkışlarım yüzünden türlü zorluk göğüsleyen ben 5 yıl işsiz kaldığımda bile bugünlerde adet olduğu şekilde “maksadı bilemedim, yanlış anlaşıldım…” soysuzluğunu göstermiş miyim ki şimdi saklanacağım? İndirsem ben indirdim derim, niye demeyeyim?
3- Net bir ifadeyle “ben indirmedim” dememe rağmen bu vekillerden biri dahi beni aramış, dedikodu ve magazin düzeyinden öteye gitmeyen ve birbirini tutmayan iddiaları sormuş mu ki ısrarla ismimi zikretmekte beis görmüyorlar?
4- Bu kişiler dedemin Atatürk ilkelerine bağlılığı nedeniyle dönemin İçişleri bakanı Namık Gedik tarafından soyadını değiştirmeye zorlandığını ve direndiği için iflas ettirildiğini biliyorlar mı? Bilmezler elbet nereden bilecekler zira arşiv hafiyesi gazeteci dostları okuyup araştırmaya değil kin üretmeye meraklı.
5- Hem anne hem baba tarafından Atatürk’ün ideolojisine, aydınlığına bağlı partili bir aileye mensup olduğumu da bilmezler belki ama hepsi Atatürk ilkelerine, O’nun kurduğu Cumhuriyet’e, laikliğe karşı ayaklanmış yobazların canımı aldığını pekala bilirler. 22 yıllık adalet mücadelemde daima hedef alınan değerlere sahip çıkarak isyanımı dile getirdiğimi de bilirler ama nedense bilmezden gelirler. Peki bu bilinçli hedef alışla mücadelemi zayıflatmak, sorgulatmak hangi ideolojinin, kimlerin işine yarar?
7- Haydi beni tanımaya zahmet edip kitaplarımı okumadınız, insan hakları eğitim sunuşlarıma, siyasette kadın olmakla ilgili seminerlerime katılmadınız, Ata’nın sözleriyle vurguladıklarıma tanık olmadınız; bir kadının, hele ki siyaset alanında mücadele eden bir kadının Atatürk’e karşı olabilmesi mümkün mü? Bunu da mı düşünemediniz?
8- Böylesi karanlık bir zamanda toplumdaki yarılmaya karşı barış ve huzuru sağlayabilecek tüm kesimleri bir araya getirebilecek tek parti olan CHP’yi bu mesnetsiz iddia ile hedef almak, yıpratmak ya da bunu amaçlayanların ekmeğine yağ sürecek sonsuz bir tartışmaya kilitlemek kimin işine yarar?
8- Bunu anlamak için isimlere ve söylentilere odaklı kirli gazetecilik yaparak durumu köpürten yayın organlarının hangileri olduğuna bakmak yetmez mi? Kimi yandaş ve havuz medyası mensubu kimi başka partilerin tetikçisi Yeni Asır, Yeni Şafak, Yeni Akit, Güneş, Sabah, Aydınlık, Ülke tv, Kanal 24, Ulusal Kanal ve adını bile anmaya değmeyecek erişimde kimi internet sitelerinin konuya düşkünlüğü bir şey anlatmıyor mu?
9- Haydi Bilal’e sorar gibi şunu da sorayım duvardaki portre mi kartpostal kadar yoksa vekillerin hepsinin odasında çöp konteyneri mi var?
10- Bakalım bu kadar aşikar olanın ardından aynı hararetle benden özür dileyecek çıkacak mı?
Şimdi son kez söylüyorum. O kişi ben değilim. Atatürk’e bağlılığım sorgulanamaz. Atatürk portresi ve ben buradayım. Buyrun gelin recm edip rahatlayın! Ve siyasetin önünü açın zira barış için, çatışmasızlık için, çocuk ölümlerine, tecavüzlere, kadın cinayetlerine karşı, terörist yaftası ile mafya babalarına hedef gösterilen akademisyen ve sanatçılar için verilecek imzalar var.
Zeynep Altıok Akatlı
CHP Genel Başkan Yardımcısı