AK Partili Şeboy: “Belediyelerin Bir Tane Temel Projeleri Yok”

Radyo Romantik Türk’te yayınlanan Necat Bahçeci ile Gündem programının bu haftaki konuğu Buca Eski Belediye Başkanı ve AK Parti Eski Milletvekili Cemil Şeboy oldu. Programda, ülke gündemi ve yerel yönetimler masaya yatırıldı.

 “Türkiye Pandemide Başarılı Bir Dönem Geçirdi”

Türkiye’deki ekonomik sorunları değerlendirerek sözlerine başlayan Şeboy, “Pandemiden dolayı dünya sıkıntıda. Merkel bile ‘bir daha pandemiyi kaldıracak gücümüz yok’ dedi. Türkiye yine de başarılı bir dönem geçirdi. Düşünsenize 2001 krizi oldu. O zamanlar pandemi olsaydı ne olacaktı bunu soracağız kendimize. O zamanlar ekonomi hiçbir şey olmadan batmıştı. Bir gecede bankalar battı. Müthiş bir darbe yedik. Şimdi parlamenter sistem diyorlar ya, o zaman parlamenter sistem vardı. Bulsalardı çözümünü. En kötü hükümet hükümetsizlikten iyidir. 6 ayda bir hükümet değişirdi. 70’li yıllarda sokak olayları vardı. O sıkıntıları gördük. Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunda Ajda Pekkan’a Zeki Müren’e oylar çıkıyordu. Yaşamadı mı bu ülke bunları? Biraz geriye bakacaksınız. Sonra ihtilaller geldi. Sonra Özal geldi, Türkiye’nin bakış açsını değiştirdi. O da parlamenter sistem ile gitmeyeceğini biliyordu. Hastaneler doktorlara çalışmaya başlamıştı. Şimdilerde CHP’nin başında olan kişi SGK’nın başındaydı. Tuvaletler bile çalışmıyordu. İlaç kuyruklarını unutmaması lazım insanların. O zamanlar belediye başkanlığı yapıyordum, devlet hastaneleri hastalardan senet alıyordu. Bakın nerelere geldik şimdi. Geçmişinizi bilmiyorsanız geleceğinizi hesaplayamazsınız. Sıkıntı var ama pandeminin bütün dünyaya getirdiği bir sıkıntı var. Bu koltuk değil memleket meselesi. Şahsi çıkarlar için politika yapılmaması lazım. Ben, ‘benim işim bitti bundan sonra başka insanlar gelsin’ dedim. Fedakarlığı hep kendimden yaptım. Hep dairelerimi, arsalarımı sattım. Politikaya soyunduysanız kendinizi zengin etmek için değil ülken için yapacaksın” diye konuştu.

“AK Parti’nin Oyu Yüzde 40’larda”

Muhalefetin erken seçim çağrılarıyla ilgili ise Şeboy, “Bu bence bu memleketi sevmemek. CHP’ye de İyi Partiye de o ittifaka yakışmaz. Bunlar tam zayıf dönemde seçime gidelim, ekonomik rahatlık olmadan diyor. Bir genel başkan ben şunu yapacağım diyorsa aday olması lazım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aday olması lazım. Parlamenter sisteme geçtiler diyelim, Meral Akşener başbakan oldu, Cumhurbaşkanı birlikte gösterdikleri aday oldu, Kılıçdaroğlu sen ne olacaksın? Benim bunu aklım almıyor. O zaman sen bunu yapacağım deme. Gösterin adayınızı o desin. Diyelim ki cumhurbaşkanlığını aldın, parlamenter sisteme geçebilmek için meclis çoğunluğunu alman gerekiyor ama mümkün değil. Yüzde 40’larda AK Parti’nin oyu. İstanbul ve Ankara’da büyükşehir belediyelerinde olduğu gibi. O sistemin olması mümkün değil, halkı kandırıyorlar. Fikri ayrı, zikri ayrı, düşünceleri ayrı kişiler birlikte. Sadece Tayyip gitsin düşünceleri var. Bu ekonomik sıkıntı pandeminin getirdiği sıkıntı” dedi.

“CHP, HDP’ye Muhtaç”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylıklarıyla ilgili görüş belirten Şeboy, “Ankara’yı aday yapmazlar. Çünkü o bazı üst ellerin elinde değil. İstanbul ona uygun. İstanbul’u yapabilirler. Bunların hepsi talimatlı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişten arşivini kurcalarsanız sürekli farklı bir şey söylüyor. Gönlünden geçen kendi adaylığı ancak yetki onda değil. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın daha bir şey yaptığını görmedik. Sırf algı operasyonu. Hep tirbünlere oynuyor CHP’li belediyeler. HDP’ye de muhtaçlar. HDP olmazsa oralarda kalamazlar” şeklinde konuştu.

“Verilen Asgari Ücret İyi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikasının başarılı olacağını düşünen Şeboy, “Mesela verilen asgari ücret rakamı iyi bir rakam. Asgari ücretle bir kişi çalışsın 10 kişiye baksın bir bizde var. Bizim hanım yaşlandı, ev de büyük. Temizlikçi bulamıyoruz. Gelse bile 350 TL. Haftada üç gün gitse 4-5 bin TL’ye yakın para bu. Sanayilere, inşaatlara gidiyorum, işçi yok. Garson yok. Bizim orada restoran yazmış; ocakçı arıyorum, garson arıyorum… İşsizlik var diyorlar. Herkes ben devlet dairesine gireyim diyor. Belediyelere giriyor istediği saatte gelip istediği saatte gidiyor. Şu anki belediyelerde bunların hepsi torpilli zaten. Ben bıraktığımda 260 memur 300 işçi vardı. Ben hiç borç bırakmadım ama şimdi 600-700 milyon borç var. Benim bütçem 70-80 milyondu, büyükşehirin yapamadığı projeleri yaptım. Benden sonra şu proje oldu deyin. Tam tersi, projeleri batırıyorlar. Ehliyetli insanları koymuyorlar çünkü” dedi.

“Bir Tane Temel Projeleri Yok”

Yerel yönetimlerin 3 yıllık performanslarını değerlendiren Şeboy, şunları kaydetti:  “Ben kentte neler yapıldı ona bakarım. Şimdi bakıyorum bir şey göremiyorum. Yollar delik deşik. Benim öneri ve çözüm de sunmam lazım. ESHOT şoförleri her caddeden geçiyor, hepsini görüyor. Birini görevlendirecekler, her şoför bu sokakları caddeleri bildirecek. Yapılıp yapılmadığını da teyit et. Ama yok. Bana bir tane temel proje gösterin. Buca metrosunu yapıyorlar şimdi. İkinci bir kişiye  vermişler. O nasıl oluyor? İlk yapılması gereken metro Buca’dır. Yoğunluklara bakılırsa bu anlaşılır zaten. Ama gene yarım yaptılar. Tınaztepe’den Çamlıpınar’a gidiyor sonra da geri dönüyor. Geri dönmesine gerek yok. Daha verimli ve iyi olabilirdi. Ahmet Piriştina da aynı hatayı yapmıştı. Buca’da İnkılap Mahallesi, Akıncılar kısmındaki trafik sıkışıklığının en büyük nedeni, projelendirirken Ahmet Bey yanlış yapıyorsunuz demiştim. Şirinyer metrosu biraz aşağıya girdi biliyorsunuz. Ama o metro Atatürk maskının oradan girip Seyhan Mahallesi’nin oradan çıkacaktı.

“O Yol Olmasaydı Ne Olacaktı?”

Şehir dışından gelenler toplayıcı yollar. Kentin içinde problem var. Piriştina’dan bu yana yani 99’dan bu yana açılan bir ana arter göster. Buca’da Otokent’in oradan başlayıp, 17 metre genişliğinde bir ana arter var. Kendim yaptığım için biliyorum. Bir tanesini de 2014 seçimlerinde Binali Yıldırım ile aday olmuştuk, orada bir kavşak yaptırdım. Karayollarını dolaştım, oraya Binali Bey’i getirdim. O yol olmasa ne olacaktı Buca’nın girişi? Buca’da şu an 2 ana arter var ama yapmıyorlar. Yol açmazsan, battı çıktılar yapmazsan… Aziz Bey havaalanı yolunu yaptı ama birkaç yerde daha yapması gerekiyordu. İzmir’de 10-15 tane böyle yer var, alttan geçit versen çözülecek.  Mesela Ankara’da Melih Bey’in yapmış olduğu yol hiç kesintisiz havaalanına gidiyor burada da olur.”

“İzmir ‘Biz İstemeyiz’ Dedi”

Şeboy, Körfez geçişi projesi ile ilgili ise, şöyle konuştu: “İzmir kent merkezindeki en büyük sıkıntılardan biri körfez. Sabahları Karşıyaka’dan bu tarafa doğru bir akım var. Rezalet. Sonra akşam da Konak’tan başlayarak… 2009’da büyükşehire aday olduğumda hazırladığım bir proje. Bu köprünün kesinlikle olması lazım. Ama İzmir biz istemeyiz dedi. Konak Tünelleri’ni de istememişlerdi. 2 sene gecikti o proje. Konak Belediye Başkanı karşı çıktı.”

“Belediyelerin Bütün Paraları Çalışanlara Gidiyor”

Şeboy, sözlerine şöyle devam etti: “Belediyelerde şişkin kadrolar var. Hepsi öyle. Seçim zamanında söz verilenler. Bütün paralarını onlara veriyorlar, o yüzden yeni projeler yapılmıyor, yollar açılmıyor. Bende nasıl oldu? İyi Parti’ye de HDP’ye de vermesi lazım şu an. HDP oy vermese İmamoğlu gelir miydi? O yüzden onlara da kadro verecekler.”

“Cezaevi Adalet Bakanlığı Lojmanı Olabilir”

Adalet Bakanlığı’nın geçtiğimiz sene İzmir’de gerçekleşen deprem sonrası kapattığı Buca Cezaevi’nin akıbetinin ne olacağı ile ilgili soruya yanıt veren Şeboy, “Sağlıklı bir bilgim yok ne olacağı ile ilgili. Benim hazırladığım projede orası tamamı yeşil alan olarak kalıyor. Otopark alanları, spor yerleri… Sinemalar ve çarşıdan oluşan sosyal donatı alanları. Katlı pazaryeri de yapmıştık. Ama şimdi Adalet Bakanlığı’na lojman olabilir diyorlar, bilmiyorum” dedi.

“Hükümet Üstlerine Gelince Hemen Bağırıyorlar”

Belediyelerin Sayıştay raporlarıyla ilgili ise Şeboy, şunları kaydetti:  “Yasal olmayan şeyler varsa bu mahkemeye gider zaten. Onlar muhakkak işliyordur, müfettişler geliyordur. Belediyeler çok rahatlar. Kötü iş yapsalar bile kendilerine göre algı operasyonu yapıyorlar. Bir de hükümet üzerine gidince hemen bağırıyor bunlar.”