AK Partili Kaya da Polemiğe dahil Oldu!

Merkezi iktidar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin örnek işbirliğiyle birlikte hayata geçirdiği İZBAN’ın Torbalı İstasyonu açılış töreni gergin geçmişti. AK Partili ve CHP’liler arasında sloganlı atışmalar yaşanmış, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın  tören sonrasında katıldığı toplantılarda yaptığı eleştirilerle gerginlik tırmanmıştı.

CHP’yi eleştiren ve 35 projenin gerçekleştirilmeye başlandığını söyleyen Bakan Yıldırım, ‘Mosmor oldular’ ifadelerini kullanmıştı. CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır ve İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’den ise tepkiler ardı ardına gelmişti.

Ardı ardına gelen açıklamalardan sonra AK MKYK Üyesi ve İzmir Milletvekili Atilla Kaya da topa girdi. Kaya’nın açıklamaları şöyle:

SINDIR GERÇEKLERİ SAPTIRIYOR

Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği tarafından, “Dünyanın En İyi İşbirliği” ödülü alan İZBAN için Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar ortaya koyduğu emeklerin hiçbiri yadsınamaz. Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’ın her zaman söylediği gibi, söz konusu İzmir olduğunda, söz konusu hizmet olduğunda bizim için gerisi teferruattır. Fakat CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır için bunun böyle anlaşılmadığını, bu çok önemli ve değerli proje üzerinden vermeye çalıştığı ucuz siyasi mesajların içeriğinden görebiliyoruz. Sayın Sındır son açıklamalarıyla gerçekleri saptırarak ortak iş yapma ve uzlaşma kültürünü adeta arkadan hançerlemiştir. İzmirli hemşerilerimiz, söz konusu kente hizmet olduğunda, kimin ne kadar alın teri döktüğünü, emek verdiğini iyi biliyor. İzmirli hemşerilerimiz, kente hizmet getirenleri de hizmetleri engelleyenleri de çok iyi biliyor.

SINDIR HESAP BİLMİYOR!

Çok değil, bundan iki ay kadar önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu, Kamil Okyay Sındır için, “Bornova Belediyesi’ni yönetemedi. Bornova Belediyesi’ni kasasında 20 milyon lira para ile alıp 40 milyon lira borçla devretti. Bornova’yı iyi yönetemediği için tekrardan aday yapılmadı” demişti. Hesap bilmezliği, yönetme kabiliyetinden ve hizmet üretme duygusundan yoksunluğu kendi partisinin Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından kamuoyuna açıkça ifşa edilen birini ciddiye alıp cevap vermek ne kadar doğru bilemiyorum. Ancak saptırılan gerçekleri kamuoyuna açıklamak ve muhalefet yapma uğruna sürekli yalana başvuran Sayın Sındır’ın ibretlik durumunu gözler önüne sermek de önemli bir görevdir diye düşünüyorum. Sayın Aziz Kocaoğlu’nun deyişiyle, hesaptan kitaptan habersizce, iş bilmez bir biçimde 5 yıl boyunca Bornova Belediyesi’ni yöneten ve borç batağında bırakan Sayın Sındır’a içinde muhasebe olan, rakamlar olan açıklamalar yapmamasını tavsiye ederim. Zira oldukça gülünç duruma düşüyor.

1) Sayın Kamil Okyay Sındır’ın açıklamasında yer alan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TCDD’ye her yıl ‘hat kirası bedeli’ olarak 30 Milyon TL ödediği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından imzalanıp YPK kararı doğrultusunda İZBAN tarafından TCDD’ye ödenmesi gereken hat bakım kullanım bedeli bugüne kadar hiç ödenmemiştir.

2) Sayın Sındır’ın açıklamasında bahsettiği ‘hat kirası bedeli’ hiç ödenmediği gibi, bugüne kadar ESHOT payı olarak İZBAN gelirinden toplam 14 Milyon TL İZBAN’a ulaşmadan belediye şirketi tarafından kaynağında kesilmiştir.

3) CHP’liler tarafından her fırsatta dile getirilen, İZBAN banliyö sisteminin hayata geçirilmesi için TCDD’nin katkılarının yetersiz olduğu iddiaları da koca bir yalandan ibarettir. İZBAN Banliyö sisteminin hayata geçirilmesi için TCDD tarafından bugüne kadar Elektrifikasyon, Sinyalizasyon, istasyon yapımı ve kamulaştırma bedeli olarak 322 Milyon Dolar, eski parayla yaklaşık 966 Trilyon lira yatırım yapılmıştır. Bütün bunların yanında İZBAN Banliyö işletmeciliğinin kullanacağı araçların temini için TCDD tarafından 2006-2015 yılları arasında 117,5 Trilyon lira nakit sermaye aktarımı yapılmıştır.

4) Güncel bir konu olduğundan, hafta sonu açılışı yapılan İZBAN Torbalı Hattı ile ilgili de verileri kamuoyuyla paylaşmak gerektiğini düşünmekteyim. Bilindiği gibi, mevcut sistemin güneyde Cumaovası’ndan-Tepeköy’e uzatılması amacıyla TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında 14 Mart 2011 tarihinde protokol imzalanmıştı. TCDD, protokol kapsamında Cumaovası-Tepeköy istasyonları arasındaki mevcut demiryolu hattına yeni 2. hat ilave eti, hattın alt-üst yapısını gerçekleştirdi, hattın kesintisiz işletimini sağlayacak ihata duvarlarını yaptı, sinyal- elektrifikasyon ve telekomünikasyon tesislerini inşaa etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise protokol gereği 6 adet istasyon, 7 adet alt ve 2 adet üst geçit inşaatı bu süre içerisinde tamamladı. TCDD tarafından, Cumaovası-Tepeköy istasyonları arasındaki mevcut demiryolu hattına ilave olarak 30 km’lik 26.495.725,90 TL bedelli 2. hattın alt ve üst yapısının inşaatı 25.12.2012 tarihinde tamamlanmıştır. 19.971.017,13 TL bedelli elektrifikasyon işleri 15.12.2015 tarihinde tamamlanmıştır.27.397.584,89 € bedelli Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon işleri de tamamlanarak hat kullanıma açılmıştır.

CHP DEMEK, TAKOZ DEMEK

Görüldüğü gibi, CHP Genel Sekreteri Sayın Kamil Okyay Sındır’ın iddialarının aslı astarı yoktur. Biz Sayın Sındır’ın sürekli Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın ve Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’ın yatırımları üzerinden siyaset yapma sevdasının gerçek nedenini çok iyi biliyoruz. Meselenin, İzmir’deki CHP’lilerin kendi aralarındaki ‘patronluk kavgası’ olduğunu çok iyi biliyoruz. Her fırsatta Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’a mesnetsiz iddialar üzerinden yüklenmeye çalışan Sayın Sındır’ın derdi, ‘CHP’nin İzmir’deki patronu benim’ mesajını vermeye çalışmaktır. Ne bizi, ne de İzmirlileri CHP’lilerin ihtiras kokan, entrika ve türlü yalanlarla süslü iç kavgaları ilgilendirmemektedir. Kimse, İzmir’e yapılan hizmetler ve yatırımlar üzerinden siyasi mesajlar vermesin. CHP’liler eğer İzmir’i ve İzmirliyi zerre kadar düşünüyorlarsa, yatırımları engelleme gayretlerinden vazgeçsinler. İzmir’e yapılacak stadyumları engellemeye çalışan, kente yapılacak yatırımların önünü kesmek için dava üstüne dava açan bir zihniyetin bu kente verebileceği hiçbir şey yoktur. İzmir’e yapılacak hizmetleri engellemek için sürekli engellemeler çıkartan CHP, İzmir’in önünde takoz olmaktan vazgeçsin.

YÜKSEL DÜRÜST DAVRANMIYOR

Öte yandan, CHP İzmir İl Başkanı Sayın Alaattin Yüksel’in yaptığı açıklamaları da kısaca değerlendirmek istiyorum. Sayın Yüksel, partisinin İl Başkanlığı koltuğuna oturduğundan beri kendisine verilen manipülasyon görevini yerine getirme adına canhıraş bir gayret gösteriyor. Sürekli bir çaba ve çırpınma halinde, akla mantığa sığmayan açıklamalarda bulunuyor. Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’a ‘sözünüzün eri olun’ çağrısında bulunan CHP İl Başkanı dürüst davranmamaktadır. Cumhuriyet tarihinin en çalışkan, en icracı bakanı olan Sayın Binali Yıldırım’ı kendileri ile karıştırmasınlar. Sayın Bakanımız Binali Yıldırım, CHP zihniyetinin yegâne sığınağı olan umut tacirliğini asla yapmaz. Yapmayacağı şeyin sözünü vermez, bir şeye söz verdiği zaman da mutlaka yerine getirir. Biz İzmir’e olan tüm sözlerimizi tutmuş, her zaman da verdiğimiz sözün arkasında olan bir partiyiz.

İZMİR ÇANTADA KEKLİK DEĞİLDİR

Son olarak altını çizerek bir konuyu belirtmek istiyorum. Uzun yıllardır İzmir’i yöneten CHP belediyeciliğinin kenti getirdiği noktanın ortadadır. İzmir’in tortularından sıyrılması, prangalarından kurtulması için önce CHP’den kurtulması gerekmektedir. CHP, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu tarafından bir umut olarak görülmemiş ve millet iradesiyle ana muhalefete mahkûm edilmiştir. Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu CHP’den umudu kesti. Çünkü milletimiz gerçeğin farkında. Milletimiz CHP’yi ve zihniyetini iyi biliyor. CHP varsa kaos vardır, beceriksizlik vardır. Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun gördüğünü artık İzmirliler de görecek, biz buna inanıyoruz. Demokrasinin kalesi, milli iradenin kalesi İzmir’de iklim değişecek. İzmir’de hizmet üretmeyen, kentte yaşayan hemşehrilerimizi büyük sıkıntılarla karşı karşıya bırakan CHP’li belediye yönetimi şunu iyi bilmelidir ki, İzmir çantada keklik değildir. Yapmaya çalıştıkları manipülasyon ve algı oyunları tutmayacak. Kimse İzmirlilerin iradesine ipotek koyamaz. Kimse bu kentin ve bu kentte yaşayan çocuklarımızın geleceğini çalamaz. İnsanımıza hizmet üretmeyen, kentin ve çocuklarımızın geleceği ile oynayanlar, vakti zamanı gelince millete hesap vereceklerini unutmasınlar.