Başkan Kocaoğlu Başbakan Yıldırım’dan ne talep edecek?

Başkan Kocaoğlu Başbakan Yıldırım’dan ne talep edecek?
  • 27 Mayıs 2016 16:03

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Bloomberg TV yayınına katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Aziz Kocaoğlu Moody’s’in Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunu 17 basamak yükselterek en yüksek not olan ‘AAA’ vermesi sonrası başarının sırrını anlattı.

Başkan Kocaoğlu programda Başbakan Binali Yıldırım’dan kent olarak beklentisini de açıkladı.

HAZİNE’YE 1 KURUŞ BORCUMUZ KALMADI
2004 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldum. Türkiye’nin en borçlu 3 belediyesinden biriydi. Hemen borç ödeme takvimi oluşturduk. Kısa vadeli yurtiçi kredileriyle ödemeye başladık. Bu kredilerle İzmir’in dev ulaşım projelerini gerçekleştirmek mümkün değildi. Biz ödeme dengesi kurmaya başlayınca yurtdışından uzun vadeli düşük faizli krediler almaya başladık. Yurtiçi borçları azalıp finans dengesi kuruldukça Hazine’ye 1 kuruş borcumuz kalmayınca da kredi notumuz arttı. Ondan sonra riski kontrol etmek için fonlar oluşturduk.  Bugün yurtdışında IFC’den uzun vadeli krediler alıyoruz. Aldığımız bu iyi not, bu faizlerin düşmesine yarıyor. İlk olarak 0.50 oranında faizin düştüğünü gördük. Bu çok büyük bir yatırım. Bu yatırımlarla İzmir Büyükşehir Belediyesi giderek güçlenecek. Biz bunu 12 senede ispat ettik. Daha da ileriye  gideceğiz.

İZMİR’İ GELİŞTİRMEK İÇİN KAYNAK LAZIM
Görevimizi tamamladığımızda metro yatırımlarını 250 kilometreye çıkarmış olacağız. Metroyu 21 kat büyüteceğiz.  Bunu yapabilmek için kaynağa ihtiyacınız var. Verilen bu AAA notu  ile bu kaynaklara fon ayırabileceğiz. Şu an proje aşamasında olan İzmir’in bütün projelerine kat ve kat kredi alma imkanı vardır. Ben ilk göreve geldiğimde saatlerce Hazine’nin borçları için görüşüyorduk. Şimdi hiçbir borç kalmadı. Bu imkanlarımızla İzmir’de alt ve üst yapı yatırımların gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bizim bir yerelde kalkınma sloganımız var.  İzmir’i tüm paydaşlarıyla yerelde kalkındırmaya çalışıyoruz. Bunun için de para lazım bunu da biz bu kaynakla sağlıyoruz.

GERİ DÖNMEYECEK YATIRIMLARA KREDİ HARCAMIYORUZ
Biz başından beri geriye dönmeyecek harcamaları öz kaynaklarımızla yaptık. Geri dönmeyecek yatırımlar için kendi kaynağımızı kullanmıyoruz. Biz konser için, asfalt için, geriye dönmek için kredi kullanmıyoruz. 2015’te bizim belediyemizin bilançosuna baktığımızda öz kaynaklarımızın yüzde 48.5’ini yatırımlarına harcıyoruz. Bu diğer belediyelerde yüzde 25 oranlarında. Biz krediyi geri dönüşümü olan yatırımlarda kullanıyoruz. Metro yatırımları gibi. Krediyle vapur aldık, yeniledik. Taşıma maliyetlerini azalttık. Eğer kredileri geri dönüşü olan yerlere harcarsanız katkıda bulunuyorsunuz. Finans dengeniz bozulmuyor.  Doğru yoldayız devam edeceğiz.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Konak’ın sokakları Darağaç’la sanata açıldı

BOŞ HAYALLER PEŞİNDE KOŞMAYACAKSINIZ
(Turizm sektöründeki kötü gidiş ve fuarcılık çalışmaları?
Turizmdeki yüzde 30 daralma bize ciddi oranda yansıdı. İzmir’de fuarcılık geleneği var. Biz sadece öz kaynaklarımızla 400 milyon TL’ye Türkiye’nin en büyük, en modern fuarını açtık. Fuarcılıkta bizim para kazanmamız mümkün değil. Fuarlardan belediye değil kent kazanıyor. O zaman bu harcamaları da öz kaynaklarla yapacaksınız. Bunun için tasarruf edeceksiniz. Planlı olacaksınız. Boş hayaller peşinde koşmayacaksınız. Bizim bir İzmir planımız var. O plandan şaşmadığımız müddetçe biz İzmir’de doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz. Kimseye ders verecek değiliz ama biz 12 yıldır bunu böyle yapıyoruz. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 9 bin Dolar civarlarında. İzmir’de bu rakam 18 bin Dolar düzeyinde. Yani İzmir’de Türkiye’nin iki katı civarında milli gelirimiz var desek yanlış olmaz.

İZMİR’İ İZMİRLİLERLE KALKINDIRIYORUZ
İzmir’de gayrimenkul ve turizm projeleri için yatırıma geliyorlar. Biz bu yatırımların gerçekleşmesi için altyapı kuruyoruz. Son olarak İzmir Valiliği ile birlikte Jeotermalde alt yapı çalışmalarını gerçekleştireceğiz. İzmir’de kür merkezleriyle sağlık turizmini geliştireceğiz.  Bunun dışında İzmir’de İnşaat ve AVM’de çok talep var. İzmir’de gayrimenkul hep maliyetinde seyretti.  Ama 2010’dan beri cazibe merkezi oldu. Biz İzmir’i İzmirlilerle birlikte katılımcı bir yönetim anlayışıyla her şeyi paylaşarak kalkındırmaya çalışıyoruz.

KORDON’A ÇÜRÜK DİŞ BENZETMESİ
(Kordon’da gökdelene izin verecek misiniz?)
Kordon’a gökdelen taleplerini önlemek üzere Ahmet Piriştina döneminde başlayan eski işletmelerin odluğu bölümü biz gökdelenler arazisi olarak değerlendirdik. Onun dışında Kordon üzerinde bir yüksek yapı imarı vermedik. Gökdelen yapmak isteyen, iş merkezi yapmak isteyen o bölgede yapacak. Ama Kordon’da çürük diş gibi çıkan yerler var. Onun dışında biz yüksek yapı imarı vermedik.

YILDIRIM’DAN TEŞVİK TALEBİ
İzmir’de sanayi odası, ticaret odası gibi kuruluşlarla hep söylediğimiz bir şey var. Manisa İzmir’e 30 kilometre uzaklıkta… Manisa 3. Teşvik bölgesinde, İzmir 1. Teşvik bölgesinde. İzmir’de 13 tane Organize Sanayi Bölgesi var. Hiç değilse büyük yatırımlarla yapılan bu sanayi bölgeleri dolana kadar denge kurulsun. Ondan sonra teşvikte makas açacaksanız açılsın. Burada OSB’lere harcanan serveti ekonomiye katmaya çalışıyoruz. Biz bu konuyu İzmir’den Başbakan olan Binali Bey’e de aktaracağız. İzmir olarak talep edeceğiz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.