“Balkanlarda Denge Bozulursa Avrupa Yok Olur”

Radyo Romantik Türk’te yayınlanan Necati Bahçeci ile Gündem programının konukları, Uluslararası Balkan Federasyonu Başkanı Ekrem Selimler ve araştırmacı yazar ve Karşıyaka Meclis Üyesi Şevket Balla oldu. Programda, Balkanlar’da yaşanan sıkıntılar ve Balkanların önemi masaya yatırıldı.

“Bu Söylemlerin Arkasında Rusya Var”

Gazeteci Bahçeci’nin, Balkanlar’da yeniden savaş kapıda iddialarını sorması üzerine konuşmasına başlayan Ekrem Selimler, ” Avrupa’nın şımarık çocukları var. Bunlardan biri Sırbistan ve Yunanistan. Son yıllarda da Türkiye’ye toplantılara gelen Sırp kökenliler son zamanlarda söylem değiştirdiler. Bu da Balkanlarda tekrardan savaş kapıda mı diye yorumlanmaya başladı. Bunun arkasında net bir şekilde Rusya’nın olduğunu biliyoruz. NATO’nun Ukrayna konusundaki duruşu, Rusya’nın emellerini bozdu. Rusların yıllardır süregelen Karadeniz’e inme emelleri var. Bosna Hersek’te üçlü bir enstitü de var. Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar. Güçlü bir yönetim şekliyle Bosna Hersek’te böyle bir yönetim var. Dönemsel şekilde liderlik ediyorlar. Sırpların olduğu bir dönemde Sırplar, mecliste almış oldukları bir kararla ordunun Sırplardan oluşması gerektiğiyle ilgili bir söylem geliştirdi. Bu da Boşnakları çok üzdü. Bununla alakalı savaş çığlıkları var diyebiliriz” dedi.

“Sırbistan ve Yunanistan’a Hak Etmedikleri Devletler Verildi”

Şevket Balla ise konuyla ilgili şu bilgileri ekledi: ” O bölgedekiler farklı bir şey hissediyor. İzmir’de Karşıyaka hakkında konuşmaya başlarsak, önce Türkiye sonra İzmir sonra Karşıyaka’dan bahsederiz. Ancak o zaman Karşıyaka’yı anlayabiliriz. Bu şımarık çocuları anlayabilmemiz için biraz daha geriye gitmemiz gerekir. Sırbistan, Yugoslavya döneminde Arnavutları asimile etmek için bir plan yapmıştı. Halka sordu, “Sen Müslüman mısın?” Aldığı cevap, “Elhamdülillah Türk’üm” “Sen Türk müsün” diye sorduğunda “Elhamdülillah Müslüman’ım.” Siz Türkseniz buyrun Türkiyeye gidin dedi. Ama bunun karşılığında da bir tepki aldı. Osmanlı döneminde savaşlardan sonra Balkanlara bir sakinlik ve huzur geldi. Osmanlıyı yok etmek için Avrupa’nın büyük güçleri plan yaptılar. Osmanlı, ordularının gücünü Balkan yarım adasındaki müslümanlardan alıyor. O zaman bunları bölmemiz lazım dediler ve 1800’lü yıllarda bunu başardılar. Sırbistan ve Yunanistan’a hiç hak etmedikleri devletleri verdiler. Para da verdiler. Sadece Osmanlı’ya karşı gelmesi için. Bu şımarıklığa halen daha devam etmekteler. 1912 yılında Balkan Yarımadası’nda sınırlar koydular. Yugoslavya’yı devlet kabul ettiler. Bu sınırlar doğru olmadığı için birinci ve ikinci dünya savaşına da sebebiyet verdi. Şimdi üçüncü dünya savaşı da mı oradan çıkacak? Soru bu. Yunanistan, Hırvatistan, Slovenya, Bulgaristan’ı yanına aldı Avrupa. Türkiye ile bağları koptu. Bu yüzden orada kendilerini bir sıkıntı içinde buldular. İzmir’de “Ben Müslümanım” demek çok rahat. Gidin Makedonya’da, Bosna’da diyin. Bunu bilerek yaptılar. Şu anda Avrupa; Arnavutluk, Makendonya, Sırbistan ve Karadağ’ı aday yaptı. Kosova’yı dışarıda bıraktı. Neden? Kosova’yı Sırbistan’a mı yoksa Arnavutluğa mı bağlayacak? O zaman savaş burada başlıyor.”

“Türklere Sadece 3 Milletvekili Verdiler”

Balla, 99’da Kosova’da savaş bittikten yapılan anlaşma ile 2008’de Kosova’nın bağımsız olduğunu hatırlatarak, “Şöyle bir şart konuldu; Buradaki azınlıklara haklarını verelim. Yüzde 92 Arnavutluk olan bir ülkede Sırp, Türk, Roman, Pomak, Torbeş gibi 7 tane küçük ırk var. 120 milletvekilinden 20 milletvekili onlara vereceğiz dediler. 10 tane Sırplara verdi. Geri kalan 10 taneyi diğer azınlıklara böldü. Türklere sadece 3 milletvekili verdiler. Kaç Sırp var Kosova’da? 70.000 – 80.000. 60.000 de Türk var. Eşitsizlik. O zaman resmi dil şartı koydular. Kosova’da Sırpça da resmi dil. Türkçe de resmi dil olacak dendi. İlk çatışmalar orada başladı” şeklinde konuştu.

“Savaştan Sonra O Bölgede En Çok Amerikalılar Sevilir”

Ekrem Selimler ise Kosova’da, Sırplar’ı müslümanların üzerine saldıklarını söyleyerek, “Oradaki müslüman halk Makedonya’ya geldiler. Geçen ay Makedonya’daydım. Makedonya’da öz teyze çocuklarım var. Kosova’ya gidip gezelim dedik. Aracımız otobanda arızalandı. Teyze çocuğu birini aradı. 15-20 dakika sonra iyi model bir araba geldi. Bize yardımcı oldu. Teyze çocuğum, “Kosova’nın en varlıklı ailelerinden birinin çocuğu, Kosova’da savaş çıktığı zaman Makedonya’da evimizde 3 ay misafir ettik” dedi. Aralarındaki soydaşlıktan ötürü. Çok güzel bir dayanışma olmuş. Sırplar buraya saldırdıktan sonra Amerika buraya bir indirme yaptı. Kurtarıcı olarak Amerika görüldü. Savaştan sonra orada yaşayan insanlara sorduğunuzda, en çok Amerikalıları severler. Piriştine’nin merkezinde büyük bir Amerikan üssü vardır. Biz Osmanlının torunlarıyız. Ecdadımız 600 yıl oralardaydı. Üsküp’te Osmanlı kalesini hala görürsünüz. Hemen arkasında Amerikalıların kurmuş olduğu bir kale daha var. Amerika, Balkanlardaki politikasında Osmanlıyı takip ediyor gibi. Amerika’nın bu bölgedeki halkın yanında yer alması, Rusya’nın buradaki emellerine ters düştüğü için, Rusya da burada bir şeyler yapmak zorunda hissediyor kendini. Türkiye Cumhuriyeti’nin başındaki kişi Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi üçlü güç olan Dodik ile görüştü. Dodik’ten şu sözleri aldı: Biz buradan savaş çıkarmayacağız. Söyledikten sonra yine bu işleri devam ettiriyorlar. Kurmuş olduğumuz anlaşmaya ters işler yapıyorsunuz denilerek emniyet orada baskınlar yaptı. Dodik de Bosna Hersek’teki savcılığı tanımıyoruz açıklamaları yaptı. Savaş çıkaracak kadar cesaretleri olduğunu düşünmüyorum” dedi.

“Halk Türkiye’yi ve Türkleri Seviyor”

Türkiye’nin Balkanlardaki durumunu değerlendiren Şevket Balla, “Amerika, Avrupa Birliği, Rusya, Çin konuştukları zaman din üzerinden hayatlarını yürütüyorlar. Avrupa Birliği ve Amerika katolikler ve Protestanları destekliyorlar. Rusya ise Ortodoks. Karadağ, Hırvatistan ve Bosna’nın bir kısmı Katolik. Bu bir sebep. Çünkü bazı siyasi güçlerin ordularını Papa yönlendiriyor. Rusya dur diyor, ben Ortadoksum. Romanya benim. Amerika, Rusya’nın Romanya’ya girmemesi için Sırbistan’ı kışkırtıyor. Aynı zamanda Yunanistan’ı da kışkırtıyor. Çünkü o da Ortadoks. Türkiye’nin burada çok büyük bir rolü var. Ben 1990 yılında üniversitede okurken, Türkçe tercuman bulamıyordum Arnavutluk’ta. Yavaş yavaş demokrasi geldi, Türkiye Arnavutluk’a girmeye başladı. Şu an Arnavutluk’ta 200 – 300.000 e yakın kişi Türkçe biliyor. Bu çok büyük bir oran. Dil çok önemli. Kosova’da Türkçe biliyor musun dediklerinde ben şehirliyim diyor ve bunu Türkçe söylüyor. Yani Türkçe bilen kişiler şehirli ve kültürlüdür demek istiyor. Ticaret, siyaset ve kültür açısından büyük bir bağdır bu. Kosova savaşından sonra Amerika ve Türkiye arasında küçük bir anlaşma vardı. Balkanları Türkiye’ye bırakacağım dedi. Türkiye birçok alana fazlasıyla girdi ancak Rusya ve Avrupa Birliği bundan rahatsız oldular. Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan Türkiye’yi dışladılar. Oradaki Müslümanlarla bağ kesildi ama bitmedi. Arnavutluk’a girdiği zaman bir Türk ve Amerikalı, Türk’ün kimliğine bile bakılmıyor ama Amerikalı’ya bakılıyor. Bu büyük bir avantaj. Bunu durdurmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Oradaki halk Türkiye’yi ve Türkleri seviyor” şeklinde konuştu.

“Müslüman Nüfusu Ortaya Çıkmasın Diye Nüfus Sayımı Yapmıyorlar”

Ekrem Selimler, Türkiye’nin Balkanlar’daki ekonomik atılımları ile ilgili şunları söyledi: ” Federasyonumuz bünyesinde Balkan iş adamları dernekleri de var. Ticari ateşe gibi de çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Biz, aidiyet duygusuyla, Makedonya’nın başbakanına, bakanlarına rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Makendoya’da son 25 yıldır nüfus sayımları yapılmıyor. Yüzde 60’a yakın bir müslüman topluluğu, yüzde 40’a yakın bir hristiyan topluluğu var. Bu ortaya çıkmasın diye nüfus sayımını erteliyorlar. Biz de sivil toplum örgütleri olarak bu sene bir nüfus sayımı gerçekleştirmeye çalıştık. Türkiye’de yaşayan çifte vatandaşlarımız var. Biz dışişleri bakanlığıyla yaptığımız toplantılarda bu çifte vatandaşların Makedonya’ya gidip nüfus sayımına katılmalarını arzu ettik. Bu arkadaşlarımıza İzmir’de ulaştık. Bunlardan bazıları İzmir’de iş adamlarıydı. Makedonya’da da yatırım yapmayı istediler. Avrupa ve Rusya’ya Türkiye’den mal gönderemiyorlar. Onlar da Makedonya’ya bir üs kurup oradan Avrupa ve Rusya’ya açılmak istediler. Biz de sayın meclis başkanımız Mustafa Şentop’a ziyarete gittik. Şentop hocam yanına danışmanını da vererek bizlere verdiği birkaç isimle Makedonya’ya yolladı. Orada bir toplantı yaptık. Makedonya Tarım Bakanı, Türkiye’den götürdüğümüz iş adamlarının önünü açtı. Sivil toplum örgütleri olarak bizler, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Karadağ ile bu kadar yakın ilişkiler içerisindeyiz. Türkiye’yi bizden çok daha yakın takip ediyorlar. Güçlü Türkiye’nin oluşmasına çabalamalıyız. Biz ne kadar güçlü ve dirayetli olursak, savaş çığırtkanlığını yapamazlar.”

“Balkanlarda Denge Bozulursa Avrupa Yok Olur”

Şevket Balla ise Gazeteci Bahçeci’nin sorusu üzerine Balkanların önemine değinerek, ” Balkan Yarımadası’nda önemli bir maden ya da para kaynağı yok. Kosova’da kömür ve altın madeni var. Kosova’daki bütün elektrik kömürle üretiliyor. Bu kadar büyük savaşlar neden Balkanlarda? Asıl sebebi 3 dinin birbirleriyle kavga etmesi. Çünkü orası sınır. Çamerya bölgesi, yüzde 90 Yunanistan, yüzde 10 Arnavutluk sınırları içerisinde. 1945-46 yılında soykırım yapıldı ve oradaki müslümanları yok ettiler. 1945’ten sonra hiç dile getirilmedi. Sebebi Yunanistan’ın NATO ülkesi olması. Bu dile getirilseydi, savaşa çıkılması gerekiyordu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir savaş daha istemediler. Dile getirilmeyen katliamlar tekrarlanır. O yüzden 1995’te Bosna’da tekrar soykırım yapıldı. Eğer o sorun dile getirilseydi, Bosna’da katliam olmazdı. Bugüne geldiğimizde, tekrar savaş mı isteniyor? Ekonomik kriz var dünyada. En kolay nerede savaş çıkartabiliriz? Balkanlarda. Neyin üzerine? Din ve ırk. Ama Balkanlarda hala savaş kokusu hissediliyor. Oradaki halk savaş istemiyor. Ama hala finanse ediliyor. Ne kazanılacak? Jeopolitik sınırlar değişecek. Neden şu an Amerika her geçen gün Yunanistan’ı finanse diyor ve orada üs açıyor? Sebebi Rusya diyor ancak Balkanlarda dengeler bozulmasın diye. Balkanlarda denge bozulursa Avrupa yok olur. Çünkü Balkanlar bozulduğu zaman Türkiye girecek. Bu da Türkiye’nin Avrupa’ya girmesi anlamına geliyor. Mecbur. Kosova’daki Türkleri, Makedonya’daki Türkleri kim savunacak? Balkanlarda Türkiye’nin durumu herkesi korkutuyor. Ama Türkiye bu gücün farkında mı? Soru bu. İnsanları bilinçlendirmemiz lazım” dedi.

“Halklar Arasında Bir Sıkıntı Yok”

Balkanlar’daki halkların sorunlarına değinen Balla, “Orada insanların sorunları çok fazla. 6 dil bilmek zorundasın. Yoksa anlaşamazsınız. Ekonomik ve kültürel sıkıntılar da çok fazla. Kendi geleneklerini yaşatıyorlar ancak daha fazla ihtiyaçları var” derken Selimler, “Büyük sorunlar var. İki dünya savaşının çıktığı bölgeden bahsediyoruz. Halklar arasında bir sıkıntı yok. İşin içine siyaset girince değişiyor” diyerek sözlerini tamamladılar.