YÜCEL’DEN AKP’YE SOYER YANITI? VENEZUELA’DAN PEYNİR Mİ GETİRELİM, PUDRA ŞEKERİ Mİ DAĞITALIM?

Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı  Tunç Soyer’in 2 yıllık görev süresine ve CHP belediyeciliğine ilişkin eleştirilerine yanıt, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’den geldi.

Sürekli’nin”CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu dönemin 2 yılını geride bırakırken hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayal yaratmıştır” sözlerini hatırlatan Yücel “İzmir’de hem seçimlerde hem de 2 yılsonunda sükut-u hayale uğrayan sadece AKP’dir. İki yılsonunda CHP ve Tunç Soyer ile İzmir’e yapılan hizmetler, İzmir’de yaratılan dayanışma ve yardımlaşma ruhu, tüm Türkiye’nin takdirini kazanmıştır. AKP’yi memnun etmek için daha ne yapalım? Venezuela’dan peynir mi getirelim, ücretsiz pudra şekerimi dağıtalım?” diye sordu. Yücel, yaptığı açıklamada şunları söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği halkın ayağına giden, derdine ortak olan ve sorun çözen bir anlayışa sahiptir. Zaten bu anlayış sayesinde, tarafsız yapılan her ankette Tunç SOYER en başarılı belediye başkanları arasında gösteriliyor. AKP zihniyeti eleştirecek hiçbir şey bulamayınca, aylar önce üzerinden rant sağlamaya çalıştıkları ama İzmir’de karşılığını bulamadıkları konular üzerinden yeniden bir gündem yaratma derdinde. Asıl dertleriyse artık sonuna gelmiş iktidarlarının mafyayla, pudra şekerleriyle, hazinenin talan edilişiyle gündeme gelmesini, yaşanan skandalların konuşulmasını engellemek. Elbette İzmir halkı her zaman sunulandan daha fazlasını hak eder. Büyükşehir belediye başkanımız da, merkezinden kırsalına kadar tüm İzmir’e hizmet götürme aşkıyla İzmir için gecesini gündüzüne katmış çalışıyor. Bizler bunun takdirini zaten AKP’den değil halkımızdan görüyoruz. Yaşanan pandemi sebebiyle tüm dünyada öncelikler değişti, projeler sekteye uğradı. Ama tüm bunlara rağmen ne metro ve tramvay projelerinden, ne alt yapı hizmetlerinden, ne de tarıma ve hayvancılığa verilen destekten geri adım atılmadı. Üstelik Sayın Soyer  ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm bu hizmetler yürütülürken AKP’nin vatandaşa dağıtamadığı maskeleri otomatik olarak maske matiklerden dağıtıp, iktidarın yalnız bıraktığı halkımıza maddi ve manevi olarak destek verdi.  Saray iktidarı belediyelerimize baskı uygularken, bağış kampanyalarında toplanan paralara el koyarken, iller bankasından gelen gelirlerini keserken, Tunç Soyer bu engellemelere rağmen İzmirliyi salgında kaderine terk etmedi. İzmir’de bugün seçim yapılsa AKP 31 Mart’ta aldığı yenilginin daha da ağırlaşacağını çok iyi biliyor. CHP’nin yerel yönetimlerdeki başarısı ve bunun genelde AKP’yi çöküşe götürdüğünün farkındalar. Bu çöküşün paniğiyle İzmirlinin, Türkiye’nin gerçek gündeminden uzak ve gerçeklikle ilgisi olmayan tartışmalar açmak derdindeler. AKP’nin bu çıkışları elbette ki İzmir’i de, Sayın Soyer’i de ve CHP’yi de yolundan döndüremez. Ama AKP yolun sonuna gelmiştir.

VENEZUELA’DAN PEYNİR Mİ GETİRELİM, PUDRA ŞEKERİ Mİ DAĞITALIM?

AKP’den yapılan eleştirilerin muhatabının, aslında İzmir Büyükşehir Belediyesi değil, bizzat AKP iktidarı olduğunu ifade eden CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “AKP o kadar gerçeklikle bağını koparmış ki, Ülkeyi CHP yönetiyor sanıyor. Kendi ekonomik beceriksizliklerinin yol açtığı zamları, dövizdeki manipülasyonları ve durdurulamayan artışı, Türk lirasının dünyanın en çok değer kaybeden parası haline gelişini bilmezmiş gibi, bir de suya neden zam yapıldı, belediyenin borcu neden arttı gibi akla ziyan sorular sorabiliyorlar” dedi.  AKP’nin borçlarına ilişki sorularına rakamlarla cevap veren Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü;

Diyorlar ki, belediye 2 yıl içinde borcu arttı, neden arttı, ne iş yapıldı. Buna karşılık biraz ekonomiyi bilen bir çocuk bile der ki; 2 yıl içinde dolar, Euro nereden nereye geldi? Türk lirası ne kadar değer kaybetti? Kendileri de çok iyi biliyor ama karambola getirmeye çalışıyorlar. Kısaca özetlemek gerekirse rakamları kamuoyu ile paylaşmak isterim.

2018 yıl sonu itibariyle Belediyemizin anapara ve faiz dahil toplam borç stoku 3.6 Milyar TL (597 milyon Euro) , Başkanımızın göreve geldiği tarih olan 1 Nisan 2019 tarihi itibariyle toplam borç stoku 4 Milyar TL (641 Milyon Euro), 2019 yıl sonu itibariyle 4.4 Milyar TL (660 Milyon Euro), 2020 yıl sonu itibariyle toplam borç stoku 6.6 Milyar TL(731 Milyon Euro)’dır dır. 01.04.2019-30.04.2021 tarihleri arasında toplam 2.6 Milyar TL borçlanma yapılmış, aynı dönemde toplam 2.1 Milyar TL toplam borç servisi geri ödemesi gerçekleştirilmiştir. Dış borçlanmaların toplamı söz konusu dönemde 161,2 Milyon Euro olup borçlanmaların 154,6 Milyon Euro’su Narlıdere Metro Projesi, 6.6 Milyon Euro’luk kısmı ise arabalı vapurlar için yapılmıştır. 2018 yıl sonu itibariyle Euro 6,03 TL’ye karşılık gelmekte iken bugün itibariyle 10,22 TL’ye karşılık gelmektedir. Türk Lirası bu dönemde %69,3 oranında değer kaybetmiştir. Bu dönemde Belediyemizin borçlarına Türk Lirasının değersizleşmesine bağlı olarak 1.2 Milyar TL eklenmiştir. Başkanımızın göreve geldiği tarih olan 1 Nisan 2019 tarihi itibariyle Belediyemiz, Eshot, İzsu, şirketler dahil toplam borç stoku 4,9 Milyar TL (785 Milyon Euro), 2019 yılsonu itibariyle 5,4 Milyar TL (810 Milyon Euro), 2020 yılsonu itibariyle toplam borç stoku 7,8 Milyar TL(864 Milyon Euro). Borçlardaki artışın nedeni yatırım harcamaları ve kur artışı olduğu çok açıktır. Cari Harcamalar için borçlanma yapılmamıştır.

MIZRAK O KADAR BÜYÜK Kİ ÇUVALA SIĞMIYOR

Aynı dönemde Türkiye’de AKP iktidarın yönetemediği ekonomik veriler incelendiğinde Türkiye’de GSYH 2018 yıl sonunda 797 Milyar USD (Amerikan Doları), 2019 yıl sonunda 761 Milyar USD, 2020 yıl sonunda 717 Milyar USD seviyesine gerilemiştir. Kişi başına düşen GSYH, 2018 yıl sonunda 9.792 USD (Amerikan Doları), 2019 yıl sonunda 9.213 Dolar, 2020 yıl sonunda 8.599 USD seviyesine gerilemiştir.  Borç Göstergelerine bakıldığında, Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku 2018 yıl sonunda 1.067,1 Milyar TL, 2019 yıl sonunda 1.329,1 Milyar TL, 2020 yıl sonunda 1.812,8 Milyar TL seviyesine yükselmiştir. Son 2 yıl içerisinde borç stokunun %70 yükseldiği görülmektedir.  Kısacası AKP’nin ülkeye verdiği tahribata, ekonomiyi getirdiği içler acısı hale bakıldığında, İzmir Büyükşehir Belediyesi çok iyi yönetilmiş ve AKP’nin batık hale getirdiği ekonomiye bakıldığında da, 2 yıl süresince gurur duyulacak bir performans sergilemiştir.  Tüm bu şeffaf ve dürüst yönetime, yapılan hizmetlere rağmen AKP’yi mutlu etmek mümkün değil. AKP’yi memnun etmek için daha ne yapalım? Venezuela’dan peynir mi getirelim, ücretsiz pudra şekerimi dağıtalım?   AKP yöneticileri, isterlerse partimizi isterlerse büyükşehir belediye başkanımız Tunç Soyer’i,  aslı astarı olmayan eleştirilerle hedefe koyup gündem değiştirmeye çalışsınlar nafile. Mızrak o kadar büyük ki, çuvala sığmıyor.