DARBE Mİ SEÇİM Mİ
Memleket ahalisi yine diken üstünde.
Bir tarafta taraf tutanlar heyecanlı bekleyişini sürdürüyor.
Sıradan insan gerçek enflasyon ile sanal olanı arasına sıkışmış ekmek derdinde.
İş dünyası dün biriktirdiği doların keyfini sürerken yakın gelecek finasman faizlerinin telaşına da kapılmak üzere.
Pandemi aşı derken nur topu gibi birde amirallerin imzaladığı muhtırayı andırır beyanatımız oldu.
Ama böyle bir pası bence iktidar da beklemiyordu.
Tam da doksana takılan gol oldu.
Her neyse bu amirallerin beyanatını ben kısmen FETÖ’nün 15 Temmuz kalkışmasına benzettim.
Fiili olarak değil de fikri olarak.
Açık kaynaklarda ki duyumlara göre yaklaşan YAŞ’ta ciddi tasfiyeler olacak.
Belki bir ön almaydı ama çok büyük hataları içinde barındıran bir uygulama oldu.
Şimdi bunlar halledilmeyecek meseleler değil.
Bizim başka büyük sorunlarımız var.
Darbe sonrası güvenlik bürokrasisinde ağırlığı olan Avrasyacı anlayışın dış politikaya etkilerini hızla yaşadığımız bir sürece girdik.
Kendine gidecek aks bulamayan Türkiye dışarıda çok sıkışacağa benziyor.
Eskiden NATO üyesi olarak taraf belliydi lakin şimdi sorun var.
Suriye Kürdistanı kurulurken ağırlığını koyan Türkiye neticede taraf olmaya zorlandığı bir sürece geldi.
Yani demem o ki, ABD yanlısı bir Kürdistan mı yoksa Rus yanlısı bir Kürdistan mı kurulacak?
Kartlar dağıtıldı ve Türkiye’ye seç bakalım deniyor.
Bunun üstüne Ukrayna’da kızışan çatışmalar tüy dikecek gibi.
Rusya Doğu Ukrayna ve Kırım arasına yeni bir hat çekmekle meşgul.
NATO gemilerine Karadenize çıkış izni veren Türkiye, Ukrayna yani NATO tarafını mı yoksa güneyden de sıkıştıran Rusya tarafını mı seçecek?
Dedin büyüğü bu şimdi.
Rusya’ya karşı gelirsek ikinci bir uçak krizi bedelini bize ödettirebilir.
Aksi , bizi Doğu Akdenizde ve münhasır alanda sıkıştırıp Yunanistan, İsrail ve Mısır ile görüştürmeye zorlayan NATO ve onun hışmını beklemek lazım.
Bence bu saatten sonra iç dinamikler adına bir darbe çözüm olmaz da uygun koşullar yakalanmışken erken seçim ve yenilenme ihtimali çok yüksek olan güç kazanımı tercih edilecek gibi.
Pandemi, ekonomik kriz bir yana dışarıyı da saymazsak içeride Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ittifak desteği ile ciddi mesafe kaydedeceği günler çok yakın.