İzmir ilk “Cittaslow Metropol” olmaya aday

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in Dünya’da ilk “Cittaslow Metropol” olmaya aday olduğunu açıkladı. Uluslararası Cittaslow Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Soyer, “4 milyonu aşkın yurttaşımızla ilk Sakin Büyükşehir olmak için çalışmaya gönüllü oluyoruz. Umarım daha iyi bir dünyanın temellerini atmaya yardımcı oluruz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İtalya’nın Orvieto kentinde düzenlenen Uluslararası Cittaslow (Sakin Şehir) Genel Kurulu’na katıldı. Salgın nedeniyle uluslararası katılımcıların çevrimiçi bağlandığı toplantıda, aynı zamanda Cittaslow Birliği Genel Başkan Yardımcısı da olan Başkan Tunç Soyer “Cittaslow Metropol” (Sakin Büyükşehir) projesini sundu ve dünyanın ilk “Cittaslow Metropol”ü olmaya aday olduğunu duyurdu.

Başkan Soyer, toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cittaslow Türkiye ağının geliştirdiği “Cittaslow Metropol” kavramını anlattı. “Cittaslow Metropol” fikrinin, Cittaslow modelinin başarısından doğduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Hepimiz şehirlerimizde yurttaşlarımız için dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışıyoruz ama neden bunu büyük şehirlerde yapmaya çalışmıyoruz? Büyük şehirler sadece sorunların kaynağı değil, aynı zamanda yenilik ve ekonominin de itici güçleridir.  Cittaslow felsefesinin bu dev şehirlerdeki yaşamı iyileştirme gücüne sahip olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. Başkan Soyer sözlerine şöyle devam etti: “İzmir olarak 4 milyonu aşkın yurttaşımızla ilk Cittaslow Metropol olmak için &ccedi l;alışmaya gönüllü oluyoruz. Umarım daha iyi bir dünyanın temellerini atmaya yardımcı oluruz.”

Toplantıda “Cittaslow Metropol” projesinin koordinasyonunu üstlenmesi için İzmir’in çalışmalara başlanması fikri memnuniyetle karşılandı.

“Cittaslow Metropol” kavramının taslak ilkeleri “topluluk ve dayanışma”, “iyi yönetim”, “kentsel eko sistem”, “insan odaklı ekonomi”, “herkes için gıda” ve “eko-hareketlilik” olarak sıralanıyor. Cittaslow ağının 30 ülkeden 266 üyesi olan bulunuyor. Cittaslow felsefesi kentlerin kendi kimliklerine sahip çıkarak vatandaşları için daha kolay, daha mutlu bir yaşam oluşturmalarına dayanıyor.