Sındır: Hangi savcı dava açacak, bekliyorum!
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, dün İzmir’de olta ile balık tutan vatandaşların yanına giderek sohbet etti.
Olta balıkçılığına meraklı olduğunu anlatan Sındır, balık tutarken zihninin boşaldığını, negatif duygulardan arındığını söyledi.
Sındır, burada yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik söylediği ‘önüne yatmak’ sözünün ardından AK Partili kadınların CHP’nin parti binaları önünde yaptıkları protesto eylemlerinde Kılıçdaroğlu’na ağır hakaret ettiklerini söyledi.
Sındır, AK Parti’nin saldırgan bir üslupla algıyı yönetmeye çalıştığını öne sürerek, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı ve iktidar mensuplarının ayrımcı, ötekileştiren üslubu Türkiye’yi bu noktaya getirdi. Bütün bu sorunların içinden nasıl çıkacağını bilmeyen iktidar, muhalif olan, farkındalık yaratmayan çalışan muhalefet üzerinde saldırgan bir tutum izliyor. Algıyı yönetmeye çalışıyorlar. Çünkü algı aleyhlerine işler duruma geldi. Karaman ilk değil Türkiye’de Ensar Vakfı gibi yaklaşık 10 bin ev olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı’nın siyasi tartışmaya giriyor olması tarafsız olmadığının göstergesi. Onun asli görevi gerilimi ortadan kaldırmak, siyasal iktidarı birlik ve beraberliğe çağırmak. Ancak kadınları galeyana getiren tarzda söylemlerde bulunuluyor. Sanki onların iffetine, namusuna hakaret ediliyor gibi onları eyleme sürükleyen davranış sergiliyorlar. Suçlarını örtmenin, sorumlulukları üzerinden atmanın, halkın farkındalığını engellemenin bir yöntemi olarak bunu kullanıyorlar. Hangi cumhuriyet savcısı Ensar Vakfı ve KAİMDER hakkında bir soruşturma başlatacak? Bunları örtbas etmeye çalışan Başbakan, bakan, vali il ve ilçe milli eğitim müdürleri hakkında soruşturma başlatacak? Hangi savcı bu soruşturmayı açacak ve yürütecek? Hangi savcı, istismarcı kişinin üzerinden sadece yürütülen soruşturmanın ötesine geçecek?”
KILIÇDAROĞLU ÜZÜLÜYOR’
CHP Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Sındır, Kılıçdaroğlu’nun ağır hakaretler karşısında üzüldüğünü belirterek şunları söyledi: “Kendisini tanısanız bilseniz nasıl bir hümanist olduğunu görürsünüz. Konuşmalarına çok özen gösteren, ‘sayın’ kelimesini cümlelerinin başına koyan, nezaketli davranış ve yaşam biçimine sahip biri. Öyle bir insana neler demediler. ‘Ahlaksız’ gibi çok ağır sözler söylediler. Kendisi de üzülüyor ama şahsına yöneltilen hak etmediği suçlamalara sessiz kalması mümkün değil. Sessiz kalması kabullenmişlik anlamına gelir. Bizim için bu tartışmanın gereken yanıtı verilmiştir. Esas olan bunları geride bırakmak. İktidarın yönetemediği ülkede artık gerçekleri göstermenin zamanıdır.”
‘GÜNEYDOĞU’DA SOSYAL BİR ŞEKİLLENME ÇALIŞMASI YAPILIYOR’
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “2013 Mayıs’ına dönülürse her şey konuşulabilir” diyerek yeniden çözüm sürecini gündeme taşıdığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise hemen ardından, son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar operasyonların devam edeceğini söylediğini hatırlatarak devletin zirvesindeki farklı görüşe dikkat çekti. Sındır, Cumhurbaşkanı’nın teröre destek verenlerin vatandaşlıktan çıkarılmasını istemesine ve HDP’li Altan Tan’ın “Yapılması gereken PKK’nın kayıtsız şartsız silahlı güçlerini Türkiye dışına çıkarmasıdır” sözlerine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Bunların hepsi Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyaretinden sonra oluyor. Ben bu süreci sanki Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin silah bırakması programlanmış, belki de belli kararlar alınarak PKK’nın terörist gruplarına silah bıraktırılarak, kuzey Suriye’nin belli noktalarına gönderilmesi gibi kararlar alınmış gibi okuyorum. Bölgede boşalan yerlere Suriyeli sığınmacıların gelmesi. Bende, Türkiye’de sanki özellikle güneydoğu bölgesinde yeni bir şekillenme, sosyal bir yapılanma üzerinde bir çalışma yapılıyor gibi bir algı oluştu. CHP olarak ne 2013 çözüm sürecine geri dönülmesini, ne bugünkü süreci doğru buluyoruz. İkisinin dışında 3’üncü yol olmalı. Doğru olan yol, bu sorunun TBMM çatısına alınması. Oslo protokolü asla kabul edilemez. Çözüm başka yerlerde değil TBMM’de aranmalı.”
‘AKP’NİN SULANDIRARAK GETİRECEĞİ DOKUNULMAZLIĞIN YANINDA OLMAYIZ’
CHP Genel Sekreteri Sındır, CHP’nin milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaki tavrının samimi olduğunu belirterek, kürsü dokunulmazlığını şu sözlerle şart koştu: “Yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Kürsü dokunulmazlığı dışında hırsızlık, yolsuzluk, adam öldürme, adi suçlar bunların dokunulmazlığı olmaz. Kürsü dokunulmazlığı istiyoruz. Milletin iradesini temsil eden bir vekil, her türlü iradeyi konuşmasında söylemeli. TBMM’de neyi söyleyebiliyorsan aynı şeyi bu coğrafyanın her noktasında söyleyebiliyor olmalısın. Teröre ve terörizme teşvik edeci eylem ve söylem kabul edilemez. Dokunulmazlık kaldırılsın, kürsü dokunulmazlığı kalsın. Bakanların hırsızlık, yolsuzluk konularında hiçbir ayrıcalığı olmasın. Onların da kürsü dokunulmazlığı dışında dokunulmazlığı kalksın. Bakanların dokunulmazlık zırhına bürünmesi kabul edilemez. AKP’nin sulandırarak getireceği dokunulmazlığın yanında olmayız. Bizim samimiyetimiz ortada. Başbakan’ın da bunu ne kadar çarpıtmaya çalıştığı ortada.”