“Çiftçi o kadar zor durumda ki ‘yazık’ deseler ‘ağlayacak’ durumda”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, üreticinin dertlerini dinledi:
“Tarıma elverişli coğrafya, tarıma elverişli hava şartları var ancak tarıma
elverişsiz bir iktidar var”
CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, Bayındır’da
çiçek üreticilerini, Menemen’de tıbbi bitkiler üreticilerini, Kemalpaşa’da kiraz üreticilerini,
Bergama’da pamuk üreticilerini, Dikili’de bamya üreticilerini ve son olarak da Ödemiş
İlçesi’nde patates hasadı yapan üreticileri, köylüleri ziyaret etti.
Üreticinin borç yükü altında ezildiğini ve alın terinin karşılığını alamadığını belirten Av.
Sevda Erdan Kılıç, “Çiftçi o kadar zor durumda ki ‘yazık’ deseler ‘ağlayacak’ durumda” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ödemiş İlçe Başkanı Hamdi Halis ve üyelerle birlikte patates
tarlalarına giderek üreticileri ziyaret eden Av. Kılıç, çiftçilerle sohbet etti, dertlerini dinledi.
Çiftçilerin çok dertli olduğunu anlatan CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları söyledi:
“Her yerde olduğu gibi burada da bir dokunduk bin ah işittik. Diğer tüm sektörlerimizde
olduğu gibi çiftçimiz de emeğinin ve alın terinin karşılığını alamıyor. İktidarın ithalata dayalı
tarım politikasının yanı sıra; mazot, gübre, yem, elektrik ve suyun pahalı olması ile çiftçinin
üretim yapacak ne gücü kaldı ne de devlete olan güveni. Patates-soğandan, samana kadar
ithalat yapan bir ülkede üreticinin yaptığı boşa kürek çekmek olur. Bunların yanı sıra bizim
içimizi yakan başka bir konu daha var: Türkiye’nin patatesi dünyaca biliniyor, hele de
Ödemiş patatesini duymayan kalmadı ama AKP iktidarı ne yapıyor? Mısır’dan, başka
ülkelerden patates ithal ediyor. Zaten ekonomik olarak çöken çiftçi, Mısır’dan ve başka
ülkelerden patates geldiğini duyunca manen de çöküyor ve yıpranıyor.”
“Biz bize yeteriz ama…”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’nin kaynaklarının çok geniş, coğrafi
yapısının da çok güzel olduğunu ifade ederek, şu hususları belirtti:
“Ülkemiz havasıyla, suyuyla çok güzel. Bizim kaynaklarımızla ‘biz bize yeteriz’ ama bu
kaynakları doğru kullanmak gerekiyor. Bu iktidar 17-18 yıldır bu kaynakları o kadar kötü
kullandı ki şu an dışarıya muhtaç duruma geldik. Samanı bile ithal eder duruma geldik. ‘Biz
bize yeteriz’ kampanyası yapıyorlar. Evet biz bize yeteriz ama kaynakların doğru
kullanımıyla yeteriz. Tarım politikaları o kadar yanlış yapıldı ki çiftçi, üretici kan ağlar
duruma geldi, borç içinde yaşıyor adeta. Ya borcuyla devam edecek ya da bitirecek. Tarımın
önemini bu salgın sürecinde o kadar iyi anladık ki tarımı bu pespaye politikalara kurban
etmeyeceğiz.
Salgın, deprem, sel gibi afetlerde insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey gıda ve sağlıktır.
Sürdürülebilir tarımsal üretim için kırsal kalkınmayı, kırsal kalkınmayı ise göç ve istihdam
sorunlarını yerinde çözerek, kent-kır arasındaki sosyal ve ekonomik dengeyi oluşturarak
sağlayabiliriz. Bunun ana etkeni devlettir, devletin ürettiği tarım ve istihdam politikasıdır.
Yerlilik ve millilik naraları atan iktidar, üreticinin mahsulünün tarlada kalmasına, yok
pahasına aracılara gitmesine, ülkemizde tarımın bitme noktasına gelmesine neden olmuştur.
Tarıma elverişli coğrafya, tarıma elverişli hava şartları var ancak tarıma elverişsiz bir iktidar
var. Bizim üreticiye sahip çıkmamız gerekiyor ve Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi hep sahip çıkacağız. Yerli üreticiye sahip çıkmamız gerekiyor
ki en zor anımızda hep yanımızda olsunlar, üretsinler.”
“Çiftçinin borçlarını silin”
CHP Milletvekili Av. Kılıç, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Dünya
Çiftçiler Günü’nde açıkladığı gibi, çiftçinin borçlarını bırakın ötelemeyi, çiftçinin borçlarını
silmek gerekiyor. 2006 yılında çıkan tarım yasasının 12 maddesine göre, milli gelirin her yıl
en az yüzde 1’i oranında çiftçiye destek verilmesi gerekiyor. Hani desteği gören var mı?” diye
sordu.
AKP iktidarının bu salgın döneminde çiftçilerin borçlarını silmek ve destek paketi
açıklamak yerine onları daha da borçlandırmak için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan
Av. Sevda Erdan Kılıç, “Elektrik ve su ile ilgili kolaylaştırma yapmaları gerekiyor. Elektrik
şirketlerinin bu salgın döneminde dahi abonelik iptali yaptığını, abonelik yenilemek için
çiftçiden tekrar para istediğini ve borcundan dolayı elektriğini kestiğini duyuyoruz. Bu yem
ve gübrenin pahalılığına çözüm bulmak gerekiyor. Çiftçinin mazotu vergisiz alması gerekiyor
aynı yat sahipleri gibi. Yat sahipleri mazotunu nasıl vergisiz alabiliyorsa, çiftçinin de öyle
alması gerekiyor. Rahat rahat üretimini yapsın ve hak ettiği değerde malını satabilsin diye.
Ancak üreticimize ve çiftçimize yönelik bu uygulamalar bizleri üzüyor. Çünkü, (Çiftçi
büyürse, tarım büyür; tarım büyürse ülke büyür.)” diye konuştu.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ