Aslında olan olay Tayyip Beyin tepkisinden korkan yöneticilerin parti yönetimini aldatması.
Yani diyorlar ya, İstanbul ve Ankara’yı neden kaybettik?
Bunun cevabı bir dostumun ifadesiyle İzmir’i neden kaybettik sorusuna verilemeyen cevaptır.
Siz İzmir’i hiç kazanmak istediniz mi?
Öyle ya nasıl olsa kazanılamıyor diye beklentiyi düşük tut işini gör.
Siyasetin bu fırtınalı döneminde kimler bu işten karlı çıkar ona bakmak lazım.
İşin aslı Ak Parti devasa kamu gücüne, medya gücüne ve teşkilat gücüne rağmen kendi seçmeni tarafından cezalandırıldı.
Aslında seçmen bunu haykırdı ama kibir denizinde boğulanlar duyamadı.
Yani bir örnek verecek olursak, İzmir’in en naif ve makul siyasetçilerinden biri Ak Parti il başkanı oluyor lakin eski bir il başkanı efendi olursa destek vereceğiz mealinde bir sosyal medya paylaşımı yapmaktan geri durmuyor.
Kibri görüyor musunuz?
Şimdi bu seçim bize CHP’nin bir parti olabileceğini gösterdi.
İkili sisteme göre yardımcı parti durumuna düşen bazı partilerin konumlarını değiştirdi.
Ak Partinin İstanbul seçimleri sonrası gösterdiği direnç kendi seçmeninin önemli bir kısmı tarafından da sorgulanıyor.
Ayrıca Ekrem İmamoğlu bizzat Ak Parti tarafından parlatılıyor.
Buna daha önce kontrollü kayıp demiştim.
Bu eylemler ve ekonomi öncelikli iç ve dış olaylar Ak Partinin eski konsalidasyon gücünün kalmadığını ve yeni oluşumlara açık hale geldiğini gösteriyor.
Fakat olası bir bölünmede içinden çıkacak her hangi bir ekibin toplum nazarında karşılığı olmayacak.
Refahtan çıkan Ak Parti kadar yada CHP’den ayrılanlarca kurulan DSP kadar bile uzun ömrü olmayacak.
Sahneye sunulan seçimin yıldızı İmamoğlu kullandığı dil ve yaptığı eylemler sonucu makul Anadolu insanı tarafından kabullenilmeye başladı bile.
Öyle bir hal aldı ki kimdir ,nereden gelmiştir soruları dahi sorulmadan genel kabule doğru gidiyor.
Bu kadar işin arasında sıkışan ve seçimin aldığı şekilde payı olan İYİ Parti ne olacak sorusuna da cevap vermek lazım.
MHP bu kadar il belediyesi kazanmışken il düzeyinde varlık gösteremeyen İYİ Parti ne olacak?
Bana gelen anketlerde %12 bandına oturan bir İYİ Parti var.
Seçim sonrası özellikle Devlet Beyin oyumuz % 18,5 diye açıklaması yine onun aritmetik hesap yöntemine göre Ak Partinin oylarını % 33,5 çeker.
Yani erken seçim projeksiyonunda % 30’luk bir milliyetçi seçmen potansiyeli çıkarır ki bunun gerçeklik hali ciddi tartışılmalı ve İYİ Parti buna göre bir pozisyon belirlemelidir.
Buradan çıkacak diğer sonuç İstanbul hariç CHP’nin ancak kendi seçmenini sandığa çekebildiği hatta yerel seçim özelliği gereği bir çok yerde klasik CHP seçmeninin adaya göre tercih yaptığı ortaya çıkar.
Aslında hükümet bu saatten sonra tercihlerini nasıl yaparsa yapsın kayıplarını geri toparlamakta sihirli bir ele ihtiyacı var.
Ama yapısal değişikliğini yapabilecek bir İYİ Partide ikili sistemde tek başına olmasa bile ittifak olduğu herhangi bir yapıda güçlü sermaye sahibi bir ortak olarak bulunabilir.