Soyer ile A’dan Z’ye
8 bin 500 yıllık tarihi olan İzmir’in 35’inci belediye başkanı Tunç Soyer, insanların gözündeki ümidi çok önemsediğini vurgulayarak, “Siyasetin dilinin değişmesine dair bir özlem var. İnsanlar daha barışçı, daha nazik, daha saygılı ve sevgili bir dili arzu ediyor. Çok büyük bir ümit var insanlarda. Bu ümit benim heyecanımı ve aşkımı besliyor. Buna zerre kadar toz kondurmak istemiyorum. Belediye çalışanlarıyla beraber bunu başarmamız lazım. Kentlerdeki yöneticilerle dayanışma içinde olmamız lazım. Türkiye için yeni projeler ortaya koymamız lazım” diye konuştu.
MAKAM ARACI YERİNE BİSİKLET
Makam aracının arkasına taktırdığı bisiklet taşıma aparatıyla gündeme gelen Başkan Soyer, birkaç haftaya kadar evini 50 kilometre uzaklıktaki Seferihisar’dan kent merkezine taşıyacağını ve evden belediyeye, gün içinde belediyeden başka yere giderken, bisikleti kullanacağını söyledi. 50 kilometrelik bisiklet parkurunun en kısa zamanda 250 kilometreye çıkarılacağını belirten Soyer, şunları kaydetti:
“Belediye başkanları yaptıklarıyla yapmadıklarıyla örnek olurlar. Başkanın duruşu, kıyafeti, davranış biçimi hepsi örnektir. Belki de kentin dönüşümünün önemli dinamiklerinden biridir. Yaptığım her şeye özen göstermeye gayret ediyorum. Bisiklet kullanmak, teşvik etmek istediğimiz bir şey. Kopenhag’da bisiklet sayısı, otomobil sayısının üzerine çıktı. 50- 60 kilometrelik parkuru, 250 kilometreye çıkaracağız. Bu, o kentin belediye başkanı bisiklet kullanıyorsa yapılabilir. Bu işler masabaşında olmaz. Zorlayarak, mümkün olduğu kadar alışkanlıkları değiştirerek, yapacağız. Nereye yerleşeceksek ki ona Neptün hanım karar verecek. Oradan bir yere giderken ya da belediyeden bir yere giderken mümkün olduğu kadar bisiklet kullanmak istiyorum. Zorlukları da görerek çözüm üreteceğiz. Bundan hiç çekinmiyorum. Sıkıntı yaşayacağımız zaman da olacak ama sıkıntılar yaşayarak aşılacak.”
‘TRAFİK SORUNU 2 YILDA ÇÖZÜLECEK’
Başkan Soyer, kentin yüzde 40’ının, ulaşımı en büyük problem olarak gördüğünü belirtip, İzmir’de trafiğin 2 yıl içinde büyük ölçüde rahatlayacağını, sorun olmaktan çıkacağını savundu. Soyer, yapacaklarını şöyle anlattı:
“Gelişmiş kentler yoksulların bile otomobile bindiği değil zenginlerin bile toplu taşımı kullandığı kentlerdir. Mottomuz bu olacak. Toplu taşımı modern, yaygın ve daha çok kullanmaya gayret edeceğiz. Narlıdere metrosu 1,2 kilometre uzunluğunda olacak. Tüneline girdik, yerinde gördük, yaklaşık 7’de 1’i açılmış durumda tünellerin ve süresinin üzerinde bitecek bir çalışma bu. Hem Balçova hem Narlıdere’de büyük otoparklar planlanmış durumda. Özlediğimiz şey şu; vatandaş gelecek, aracını orada bırakacak ve metro ile kent merkezine gelecek. Bunun gibi kent merkezine trafik akışını hafifletecek kent dışında aracını bırakmayı teşvik edecek çözümler geliştireceğiz. Akıllı trafik uygulamaları ile 11 noktada trafiği rahatlatacak girişimlerimiz olacak. Yeni şerit ilave edilmesi yeni güzergah açılması gibi. Taşıt trafiğini üç noktada yer altına alacağız. Basmane 9 Eylül Meydanı, Karşıyaka Vapur İskelesi ve Alsancak Gar önü. Deniz ulaşımını güçlendireceğiz. Körfezde yüzde 3 ulaşım sağlanıyor bunu 4,5 kat artıracağız. Yeni iskeleler açacağız. Ulaşım bu kentin en temel problemi. Vatandaşın yüzde 40’ı kent içi ulaşımdan şikayetçi. 62 bin kapasiteli otoparkımız var en kısa zamanda 100 bine çıkaracağız. Tüm bunlar bir araya geldiğinde bir süre sonra kent içi ulaşım rahatlayacak. Buna otobüslerimizi ve yeni metro ve tramvay hatlarımız eklenecek. Çiğli’ye tramvay hattımız var. Projesi hazır, onay bekliyor. Böylece en geç 2 yıl içinde trafik sorun olmaktan çıkacak.”
Başkan Soyer, insanların işe gidip, döndüğü sabah ve akşamları trafiğin yoğun olduğu saatlerde toplu taşıma ücretini yarı yarıya indireceklerini, bunun gelecek haftalarda uygulamaya geçeceğini de söyledi.
‘KÖRFEZ’DE KESİN ÇÖZÜM GELECEK’
Körfezdeki kötü koku nedeniyle İZSU ile 2,5 saat süren toplantı yapan Soyer, sorunu kısa zamanda çözeceklerini belirterek, “Kesin çözüm gelecek. Körfez yüzülebilir hale gelecek. Yapacağız, göreceksiniz. Bunun için çok beklemeyeceksiniz. Ne yapılacağını biliyoruz, takvimini oluşturmaya başladık. Olacak, mucize yaratmayacağız. Bunların çok basit çözümleri var” dedi.
HEM TANITIM HEM ALTYAPI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, zamanının, belediye şirketlerinin yöneticilerinden bilgi almakla geçtiğini, kimin ne yaptığını öğrenmeye çalıştığını belirterek, bunun 2- 3 hafta daha süreceğini vurguladı. Belediyede 15 yıldır biriken hafızanın verilerini kullanacağını ve çıtayı yükselteceğini dile getiren Soyer, ABD, Çin ile Brüksel’de İzmir tanıtım ofislerinin hızla açılacağını, refahı yükseltmek için üretimi ve pazarlamayı artıracağını söyledi.
Başkan Soyer, şöyle devam etti:
“İzmir’in de istiridye içinde bir inci olduğunu dünyaya göstereceğiz. Dünyayı kentler arası ittifaklar şekillendiriyor. Bir ayakkabı ve mermer fuarını sadece fuar süresince değil 365 gün tanıtımız lazım. O ayakkabının, zeytinyağının, kestane ununun tanıtımını dünyaya yapmamız lazım. Pazar kabiliyeti ve rekabet güçü İzmir’in gücüyle örtüşüyor. Kent kimliğini büyütecek çalışmalar yapacağız. Bu hikayenin ilk adımlarını atacağız. ‘Biz önce altyapıyı yapalım, hazırlayalım sonra turisti davet edelim’ diye beklemeyeceğiz. Hayat öyle yürümüyor. Bir yanda tanıtım bir yanda üretim. Kartopu efekti denilen şey. Daha çok tanıtım yapacağız, gücünüz daha çok büyüyecek ve yine daha çok tanıtım yapacağız. 2005 yılında Universiade’a talip olurken merhum başkan Ahmet Piriştina’nın danışmanlığını yapıyordum. Diğer danışmanlar ‘Yapamayız, tesisimiz yok’ diyorlardı. Piriştina ‘Olur olur’ diyordu. Nitelim adaylığımız kabul edildikten sonra İzmir bir seferberlikle gerekenleri yerine getirdi. EXPO’ya talip olurken elimizde sadece ham madde vardı ama biz biliyorduk ki gerekenleri yapacağız. O nedenle tanıtıma hemen başlayacağız bunun yanında Kemeraltı Çarşısı’nı daha yürünebilir hale getireceğiz, Kızlarağası Hanı’nda tuvalet sorununu çözeceğiz. İkisi birlikte iç içe. ‘O bitsin de başlayalım’ diyemeyiz.”
‘KENTİ SARDUNYALAR SARACAK’
Kentsel dönüşümde, kişinin neredeyse komşusunu bile seçme hakkının olduğu İzmir modelini uygulamayı sürdüreceklerini dile getiren Başkan Soyer, hazırlığı yapılan yerlerde kentsel dönüşümün hızla başlayacağını, kentin atıl alanlarının metruk, terk edilmiş binalarının cıvıl cıvıl hale geleceğini belirtti. Soyer, “Sardunya çok görülecek bu kente. Refüjlerde zakkumlar görülecek. Kentin iklimine uygun az su gerektiren ama rengarenk peyzaj bitkileriyle buluşturacağız İzmir’i” dedi.
‘NASIL BU KADAR YOK SAYILMIŞLAR, ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL’
Seçimden sonraki ilk sabah, 356 seçmenden sadece 17’si ile en az oy aldığı Kiraz ilçesinin Dokuzlar Mahallesi’ni ziyaret eden Tunç Soyer, seçmenin makul ve mütevazı taleplerinin yok sayıldığını savunup, taleplerin 2 hafta içinde karşılanacağını söyledi. Soyer, “O kadar makul ve mütevazı ki talepleri, nasıl bu kadar görmezden gelinmişler, nasıl bu kadar yok sayılmışlar; anlamak mümkün değil. 2 hafta içinde çözeceğiz. Su depoları yıpranmış, bakımsızlık nedeniyle suyun kalitesi bozulmuş ve insanlar bundan hasta olmuşlar. Kestane ağaçları hastalık üretmiş verim ve üretim düşmüş. Enfes bir balları var. Kekik ve çam balı. Bunların pazarlanması için destek istediler. Vadide 6 köy var ve çocukları kışın okula giderken çamurdan geçiyor çok zorlanıyorlar. Olacak iş değil. Umutlanmış olarak döndüm köyden. Merak ettim ve anlamak istedim nasıl olur da hiç dokunulmamış o insanlara, diye. Makus talihlerini kader olmaktan çıkaracağız” diye konuştu.
‘HÜKÜMETLE İLİŞKİM ÇOK İYİ OLACAK’
AK Parti iktidardayken, CHP’li büyükşehir belediye başkanı olarak hükümetle ilişkisinin çok iyi olacağını vurgulayan Soyer, şunları söyledi:
“Ben kimsenin vatan haini olduğunu düşünmüyorum. Vatan haini olanlar istisnadır ve suçludur. Herkes bu vatanı en az benim kadar seviyor, bir kere bunu bir ön kabul olarak kabul ediyorum. İktidar- muhalefet meselesi değil. Bu vatanı sevmek meselesi. Muhalefettekiler daha az iktidardakiler daha çok sever Buna inanmıyorum. Mesele bunun dilini doğru bulmakta. Bir kent vizyonu belgesi hazırlıyoruz. O belgeyi hükümetle bakanlarla bürokratlarla paylaşacağız. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Ankara’ya gitmeyeceğim. İzmir olarak gideceğim. Dili düzgün kullanırsak derdimizin siyasi rant olmadığını anlatırsak kimse bize kapısını kapatmayacak. Hükümetle ilişkim çok iyi olacak.”
Başkan Soyer, İzmir’in 30 ilçesinin 24’ünü alan CHP’nin 1980’den bu yana en iyi oy oranına ulaştığına, tüm büyükşehirlerde alınan en yüksek oy yüzdesine 58 ile İzmir’de çıkıldığına da dikkat çekerek, “Daha fazlası olmalı mıydı, olabilir miydi? Olabilirdi belki de. Bunun için biraz daha çalışılması gerekir, veri okunması gerekir, analiz edilmesi gerekir. Çok da ilgilenmiyorum. Bu veriler gurur duyulması gereken veriler. Ben de gurur duyuyorum” dedi.