BUCA’NIN 175 MİLYONU KİMİN CEBİNE GİTTİ?

Buca Belediyesi’ne başlatılan icra takibi ile ortaya çıkan zincirleme skandala dikkat çeken Cumhur İttifakı Ak Parti Buca Belediye Başkan Adayı Mustafa Arslan, hem skandalın belgelerini hem de samimi düşüncelerini Buca halkı ile sosyal medya üzerinden paylaştı.

“Ellerinde büyüdüğüm Buca’mın, güzel insanları” diyerek sözlerine başlayan Arslan, yaşanan skandalı şöyle anlattı:

“Şimdi lütfen birkaç dakikanızı ayırın ve “Buca Cezaevinin yerine Mustafa Kemal Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi falan yapmayacak, büyük bir AVM ile Rezidanslar yapacak” yalanını dün, siz değerli Bucalıların gözlerinin içine baka baka söyleyen; uzaktan kumandalı kuklaların, hepimize ait olan Buca Belediyesi’ni nasıl talan ettiklerini sunduğum yasal belgeleri de inceleyerek okuyun.”

1 MİLYONLUK DENİZLİ 25’E, 500 BİNLİK BUCA 60 MİLYONA ÇÖP TOPLUYOR

2018 yılı verilerine göre nüfusu 1.027.482 kişi olan Denizli kentinin çöpleri yılda 25 milyon TL civarındaki bir bedelle toplanırken, yine 2018 yılı verilerine göre nüfusu 499.325 kişi olan Buca ilçesinin çöpleri nasıl oluyor da yılda 60 milyon TL’ye yakın bir bedelle toplatılıyor? İki fiyat arasındaki fark, yılda 35 milyon TL’den 5 yılda tam 175 milyon TL ediyor. Aylardır, bu para kimlerin cebine indirildi.

Benim bu iddiama, mikrofonların karşısına gerçerek “yalan söyleme Mustafa” diyen nitelikli yalan uzmanlarının mumu; Buca’nın çöplerini toplattıkları Antalya merkezli firma tarafından, 13 Şubat 2019 günü İzmir 7. İcra Dairesi’nde açılan 32 milyon 519 bin 933 lira 55 kuruş tutarındaki icra takibi ile söndü. Alacaklı firma açtığı icra takibinde; 2018 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait toplam hakediş bedeli olan 27.283.710.96 TL’yi, masrafları ve diğer tahakkuk etmiş alacaklarıyla birlikte, 32.519.933.55 TL olarak talep ediyor…

Bu durumda, firmanın 6 aylık hakediş toplamı olarak talep ettiği miktarı 6 aya bölersek, aylık tutar, 4.547.285.16 TL oluyor. Bunu da 12 ay ile çarparsak, yıllık tutar, 54.567.421.92 TL olarak çıkıyor. Şimdi ben soruyorum; hani yalandı, yılda 60 milyon TL’ye yakın bir bedel ödeyerek çöp toplattığınız? Büyük vurgun skandalı, bununla da bitmiyor.

Kanunen, Buca Belediyesi’nin bu icra takibine 7 gün içinde itiraz etmesi gerekirken bu süre geçiliyor ve 8. Gün itiraz ediliyor! Ekteki evrakta, yer alan Başkatip imzasından da anlaşıldığı gibi… Daha sonra, İzmir 7. İcra Dairesi Müdürlüğü, Buca Belediyesi tarafından yasal süresi geçirilerek 8. Gün yapılan itirazı 7 gün içinde yapılmış gibi işleme alıyor ve Buca Belediyesi’nin “Müdürlüklerden gelecek cevaba kadar takibin durdurulması” isteği, yasal itiraz süresi geçilmiş olmasına rağmen, kabul ediliyor.

ATEŞTEN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?

Bu arada, her nedense bu büyük miktardaki alacağı ile ilgili olarak 6 ay boyunca sesini çıkartmayan, seçime bir ay kala yangından mal kaçırır gibi icra takibi başlatan ve bilginize sunduğum ticaret sicil gazetesinde görüldüğü gibi, kayıtlı sermayesi de sadece 500 bin TL olan alacaklı firmanın; 6 ay boyunca ücret almadan nasıl hizmet verebildiği, sermayesinin tam 54 katına denk gelen bu büyük alacak tutarını nereden ve nasıl finanse ettiği de ayrı bir yasal soruşturma ve şaibe konusudur.

YAPAMADIKLARINIZ, YAPAMAYACAĞINIZIN TEMİNATI

Özetle, Buca’nın şerefli adını şaibeli ilişkileriyle icra dairelerine yazdıran, yılda 350 milyon TL’den 5 yılda 1 Milyar 750 Milyon TL olan Buca Belediyesi bütçesini ‘tamamen harcayıp’ üstüne de 500 milyon TL’den fazla borç ekleyen ve buna karşılık, bir Forbes Caddesini, bir semt pazarını bile iki senede bitiremeyenler, şimdi utanmadan çıkmışlar, bin bir vaatle bir 5 yıl daha istiyorlar. Atatürk’ün adını kullanarak, hak hukuk adalet diyerek, bir 5 yıl daha Buca’yı talan etmek için…

MART’IN SONUNDA HESAP VERMEK VAR!

Fakat bilsinler ki, martın sonunda sadece bahar yok. Buca Halkının talan edilen yüz milyonlarca lirasının, hesabının sorulması da var. son olarak, 2017 yılından beri inşaatını tamamlayamadıkları ve birkaç gün önce yarısı bitmemiş inşaat halindeyken “törenle” açılışını yaptıkları Buca Çarşı’nın açılış konuşmasında bana hitaben, “Atma Mustafa din kardeşiyiz, Buca Belediyesi’nin 5 yıldır ne ödeyemediği bir borcu, ne yatırmadığı bir maaşı, ne de tamamlayamadığı yatırımı vardır” diyen Levent Piriştina’ya ve beni yalancılıkla itham eden, Atatürk sevgimi sorgulamaya kalkan “Buca’ya derman, Avukat Erhan” Bey’e soruyorum; hani ödeyemediğiniz bir borcunuz yoktu? Ben mi yoksa siz mi yalancısınız? Bu konudaki kararı da yarın, Buca halkı verecek.”