Dağ’dan CHP’ye yerel seçim salvosu

Dağ’dan CHP’ye yerel seçim salvosu
  • 14 Mart 2019 11:40

Gazete Ege \ Selcan Şerifaki

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, basın mensuplarıyla Ak Parti İl Başkanlığı’nda biraraya gelerek, yerel seçimlerde İzmir’de yaşananlar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Konuşmasında Tuncay Özkan, Buca’da son dakikada yaşanan aday değişikliği ve Tunç Soyer’e yüklenen Ak Partili Hamza Dağ, İzmir’de CHP’nin gösterdiği düşük profilli adayların onları endişelendirdiğini ifade etti. Dağ, Soyer’in Seferihisar Belediyesi’nde çalışan işçilere maaşlarını ödemediği ve kampanyasına destek vermek için tehdit ettiğini ifade ederek, “Seçim sloganı “Çok renk, çok ses, çok nefes” olan Tunç Soyer Seferihisar belediye personeline yönelik bu dayatma ve tehditleri nasıl açıklamaktadır?” ifadelerini kullandı.

Değişim talebi hiç bu kadar güçlü olmamıştı

Konuşmasında İzmir’de hiç olmadığı kadar değişim isteğinin olduğunu söyleyen Dağ, şu ifadeleri kullandı: “31 Mart Mahalli İdareler seçimlerine 17 gün kala AK Parti olarak İzmir’de çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Sahadan aldığımız olumlu tepkiler ve vatandaşlarımızın teveccühü gösteriyor ki bu seçim İzmir için bir dönüm noktası olacaktır. Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız ve İlçe Belediye Başkan adaylarımızla birlikte yürüttüğümüz seçim çalışmaları, İzmir genelinde karşılık bulmakta ve bir araya geldiğimiz on binlerce İzmirli hizmet temelli siyasetin özlemini duyduğunu ifade emektedir. İnanın, İzmir’de nereye gidersek gidelim değişim talebini çok güçlü bir şekilde duyuyoruz. Bizler milletimizin karşısına çıkarken, 17 yılda yaptığımız hizmetleri en büyük referans olarak ortaya koyuyor ve milletimizden vazife isterken yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Rakibimiz olan siyasi parti ve ittifaktan da vatandaşa hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürütmesini bekliyoruz. Fakat ne yazık ki onlar vatandaşın ihtiyaçlarından uzak, parti içi koltuk krizleriyle, aday belirleme sürecinde yaşanan olumsuzluklarla, tepeden inme adaylarla, belediyelerde rant kavgalarıyla vatandaşın karşısına çıkıyorlar. Bu süreçler tüm İzmir halkının kafasında soru işaretleri oluşturmuş ve birçok kişide endişeler yaratmış durumda!8 yıldır milletvekilliği ve öncesinde de uzun süre siyaset yaptığım bu şehirde, inanın değişim talebi hiç bu kadar güçlü olmamıştı. İzmir’i CHP’ye mahkûm görenlerin, İzmir’i CHP’nin bir kalesi zannedenlerin 31 Mart akşamı İzmirlilerden hak ettikleri cevabı almalarını arzu ve temenni ediyorum.”

Dağ, Buca’daki gelişmeler nedeniyle Tuncay Özkan’a yüklendi 

Dağ konuşmasının devamında Buca’da yaşanan gelişmelere de değindi: “Özellikle Buca adayının geri çekilerek başka bir adayın gösterilmesi, olayın arka planında yaşananlar hiçbir şekilde açıklanamayacak bir durumdur. Olayın temel aktörü CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın şu sözleri bir skandal:
“Şu an tren kalkacak bu trene ya şimdi binecek ve bize tabii olacaksın ya da bu trene hiç binmeyeceksin.
-Eğer bu trene bindikten sonra sözümden çıkarsan seni mahvederim, perişan ederim, aklına gelmeyecek şeylerle karşı karşıya kalırsın.
Eğer benim sözümden seni büyükşehir belediye başkanı yaparım.
Meclis tablosu yaparken bir iki arkadaşını yazabilirsin ama diğerlerini ben belirleyeceğim.
Belediyeyi biz yönetiriz ama sözümden çıkarsan seni bitiririm, lime lime ederim”
Bu sözler İzmir’in en büyük ilçesindeki bir belediye başkan adayına söyleniyor. Bu sözler CHP’deki demokratik kültürün ve liyakatin hâl-i pür melalini açık şekilde ortaya koyuyor. Bu yaşananlar İzmir seçmenin aklına birtakım sorular getirmiştir. İzmir seçmeni adına bu soruları sormak istiyorum:
CHP’de tüm aday adayları bu şantaj ve tehditlere maruz kalmış mıdır?
İlçe belediye başkan adayları bu trene binmiş midir?
Bu tehditler karşısında ilçe belediye başkan adayları başlarını eğip koltuk için eyvallah demişler midir?
CHP’nin kazandığı belediyeleri, belediye başkanları mı yoksa genel merkezdeki rantçılar ve onların yereldeki temsilcileri mi yönetmektedir?
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Tunç Soyer bu duruma boyun eğmiş ve biat kriterlerini kabul etmiş midir? Eğer bu tehditler karşısında dik durmuşsa bunu neden kamuoyuna açıklamamıştır?
Bizler bu yaşananları üzüntüyle izliyoruz. CHP’li kardeşlerimin de bu yaşananlar karşısında üzüldüğüne ve seçimde gerekli tavır göstereceklerine inanıyorum.”

Seferihisar’da maaşlar ödenmiyor

Soyer’e tepkisini sürdüren Ak Partili Dağ, “Seçim çalışmalarımız sırasında sıklıkla karşılaştığımız bir diğer konu ise CHP’li belediyelerin, işçi ve memur maaşlarını ödeyememe meselesidir. Bu durum İzmir’deki CHP’li belediyeler için artık kronikleşmiş bir sorun halini almıştır. Bu konuda bilhassa Seferihisar Belediyesi’nin ön plana çıkması, Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olduğu göz önüne alındığında son derece düşündürücüdür.
Geçtiğimiz günlerde Seferihisar’a yaptığımız ziyaret esnasında bu konu ile ilgili çokça şikâyet aldım. Seçim arifesinde iken bile Seferihisar Belediye Başkanı işçi ve memur maaşlarını ödememiş! Seferihisar Belediyesi işçilerinin Ocak ve Şubat ayındaki maaşları ödenmemiş ve memurların maaşları da 15 gün gecikmeli ödenmiş! Bu konu basına yansıyınca alelacele maaşları ödemişler fakat bu sefer de işçilerin maaşları 500-1000 TL arası kesintilerle gerçekleşmiş” diye konuştu.

“Soyer, bu kadar basit bir meselenin altından kalkamazken…”

Dağ, Soyer’in işçileri tehdit ettiğini de dile getirdi: “Bunun yanında Tunç Soyer bir toplantıda personeline seçim sürecinde CHP için çalışmaları ve CHP’nin seçim bürolarında bulunmaları gerektiğini söylemiş aksi takdirde maaşları tekrar ödememekle tehdit etmiştir.
Seçim sloganı “Çok renk, çok ses, çok nefes” olan Tunç Soyer,  Seferihisar belediye personeline yönelik bu dayatma ve tehditleri nasıl açıklamaktadır?
CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, şahsi reklamını yapmak için milyonlarca lira harcarken, tüm billboardları kendi görselleriyle doldururken, çalışanlarının maaşları konusunda aynı cömertliği göstermemesini ne ile açıklamaktadır? Her fırsatta geliri eşit paylaşma edebiyatı yapan, İzmir’in sözde halkçı ve emekçi Belediye Başkan adayı Tunç Soyer işçilerin ve memurların parasını başka yerlere mi harcamaktadır? Tunç Soyer’in kendi maaşı da çalışanlarının maaşı gibi gecikmiş midir?
43.500 nüfuslu Seferihisar’da çok basit bir meselenin altından dahi kalkamayan Tunç Soyer binlerce kişinin çalıştığı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ve bu belediyenin bütçesini nasıl yönetecektir?” 

Bu haber ilgini çekebilir ->  Başkan Kırgöz’den Eğitime Destek

HDP – CHP ortaklığı 

Hamza Dağ, Tunç Soyer’i HDP’nin desteklemesini de eleştirerek, merak ettiği soruları sıraladı: “CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayının HDP ile yakın bir çizgide olduğu artık kamuoyunun bildiği bir gerçek! Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde Adalet yürüyüşünde alenen tasdik ettiği HDP ortaklığının, İzmir’de en üst düzeyde bir temsiliyeti için Tunç Soyer ismi belediye başkanlığı için aday gösterilmiştir.
Öyle ki Tunç Soyer ismi açıklanır açıklanmaz ilk büyük destek HDP İzmir İl Başkanlığı’ndan geldi. HDP İzmir İl Başkanlığı; “Tunç Soyer profilimize uygun bir adaydır, destekleyeceğiz” açıklamasını yaptı. Tunç Soyer ismi HDP’yi son derece heyecanlandırdı. İzmir’den aday çıkarma ihtiyacı dahi duymadılar. Neden? Çünkü Tunç Soyer, geçmişiyle HDP için bulunmaz bir aday. Tabi ki İzmir’deki durumu HDP Eş Genel Başkanı’nın “Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz” açıklamasıyla ortaya çıkan stratejisi ile birlikte okumalıyız.
Netice olarak, CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için HDP çizgisine yakın bir aday gösterilmesinden sonra şunları merak ediyoruz:
Tunç Soyer İzmir’de HDP ile birlikte ortak miting yapacak mıdır?
Terörle ilişkileri dolayısıyla Sur Belediyesi’ne kayyum atanmasından sonra yaptığı açıklamada “Darbeye karşı asıl şimdi tankların üstüne çıkmalı” ifadesini kullanan Soyer, bu açıklamayı hangi refleksle yapmıştır? Tunç Soyer hala aynı düşüncede midir? Yoksa bunları olayın sıcaklığı ile mi söylemiştir?
Sur’da gerçekleşen kayyum atamasına yönelik açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda; Tunç Soyer İzmir’de terörle ilişkili kişi ve gruplara yönelik gerçekleştirilebilecek olası operasyonlarda panzerin üstüne mi çıkmayı yoksa önüne mi yatmayı planlamaktadır?
PKK’nın bölgede uyguladığı terör hakkında ne düşünmektedir? Devletin önlemlerini darbe olarak niteleyen bir kişi terörle mücadelemizde ki başarılar hakkında ne düşünmektedir?” 

İzmir kötü yönetiliyor

 “Evet İzmir kötü yönetiliyor, evet İzmir’de birçok sıkıntı var, evet yerel yöneticiler bu sorunları görmezden geliyor veya çözebilecek vizyona sahip değil. Ancak her şeye rağmen bu şehir huzurlu ve güvenli bir şehirdir. İzmir; farklı kültürden insanların bir arada yaşadığı, aşırılıklara taviz vermeyen, ayrıştırıcı dilin karşılıksız kaldığı bir yapıya sahiptir” diyen Dağ, “Ancak bu şehri emanet etmek istedikleri kişi İzmir’in bu refleksleriyle uzaktan yakından alakası olmayan biridir. Sadece belli bir zümreye hitap eden bu kişinin İzmir’de belediyenin başına geçmesi durumunda yönetme sıkıntısının yanında şehirde güvenlik problemlerinin de ortaya çıkacağı bir zemin oluşması muhtemeldir. Çünkü olası durumda bu güzel şehrimizde HDP-PKK çizgisinin de bir aktör olarak ortaya çıkacağı su götürmez bir gerçektir” diyerek sözlerini noktaladı.

Bu bağlantıyı kurmak komplodur 

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Buca Belediye Başkan adayı Mustafa Arslan’ın emrindeyim” sözlerini ve bunun üzerine Buca’daki kaymakam değişikliğinin sorulması üzerine Ak Partili Hamza Dağ, “Emrindeyim demesi genel bir husus ifade ediyor.  Ödemiş,  Kiraz ve Tire’de de söylenen bir şey bende söylüyorum. Biz belediye başkanlarımızın emrindeyiz. İzmir – Ankara arası mekik dokumaya hazırız. 8 senedir milletvekiliyim. CHP’li belediye başkanlarının ellerinde dosya ile Ankara’da bizi ziyaret ettiklerine vakıf olmadım. Öyle bir tecrübem yok. Ödemiş, Torbalı, Selçuk, Kınık 3 ayı geçmez ki Ankara’da ellerinde dosya ile gelirler.  Öyle turistik geziye değil. Alt çalışmaları yapılması lazım. Gidiyoruz ilçemize Toki istiyoruz diyoruz  ve oradaki belediye başkanı imarını yapacak o projeyi getirdiğinde o sonucu almak mesele değil. Biz gittiğimiz yerlerde bunu söylüyoruz. Kaymakamlık meselesi Buca kaymakamı değişti Karabağlar eski kaymakamın atanması konusu ben öğrendi, tebrik ettim. Bu devletin rutin yapmış olduğu illerden birisi. Bu bağlantıyı kurmak komplodur. Belediye başkanı olduğunda biz onun emrindeyiz. Mesele o CHP’li belediye başkanlarının da emrindeydik, burada bir sorun yok. Benim tecrübem bu noktada ön hazırlığını yaparak bir şey isteyen olmadığı gibi yer konusunda da  problem yasadığımız ve bu nedenle hizmetlerin geciktiği bir yer var” diye konuştu.

İzmir’e daha fazla hakaret etmesinler

İzmir’de aday gösterilen yerel yöneticilerin vizyon sahibi olmadığını vurgulayan Dağ, ” İzmir farklı kültürdeki insanları bir araya geldiği ayrıştırıcı olmayan insanların yaşadığı bir kenttir. Bu şehri bilmeyen, Konak Saat Kulesi’nde bıraksanız Kemeraltı Camisi’nden Havra Sokağı’nı bulamayacak. Onlara teslim ettiği kişiler İzmir’in  yakından uzaktan alakası olmayan kişileridir. Belli bir zümreye kişilerin ne yazık ki güvenlik ve huzur güvenliği doğabileceğinden endişe ediyoruz. Kimsenin huzurumuzu bozmaya hakkı olmadığını ve buna müsaade etmeyeceğimizi ifade ediyoruz. Değişim talebi hiç bu kadar yüksek olmamıştı. CHP, İyi Parti, HDP oy oranı şudur, AK Parti MHP’nin oy oranı şudur, 10 puan ile de olsa alırız diye düşünülen düşük profilli adayların İzmir’e katkısı yoktur. CHP’yi ithal vekillerin kalesini göreler böyle zannedenler belediye başkanlarını böyle belirleyenler hak ettiği cevabı alacaklardır. Bundan endişem yok bunu sahada fazlasıyla görüyorum. Bu şekilde daha fazla İzmir’e hakaret edilmez arkadaşlar. CHP’de bizim kadar vekillik yapan biri olarak gerçekten bu kadar şehrin dengeleriyle oynanacak bir durum olmaması gerekir diye düşünüyorum.”

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.