Gazeteci olarak yazıp çizerken objektif olmayı meslek ilkesi olarak savunanlardanım.
Yazılarımda kişisel düşüncelerimi genelin ve yazdığım olayların doğruluğuna göre yönlendiririm.
Bu kısa açıklamadan sonra başlıktaki iddiaya gelince Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığını kesinlikle kazanacaktır.
Şimdi bunun altını dolduralım.
İzmir’de milliyetçi seçmen oyları % 15’ler civarında.
Şimdi bu oyların önemli bölümü İYİ Partide, yani ittifak içerisinde.
HDP seçime girmiyor ve onunda % 11-12 civarı oyu var.
Ak Parti % 28 CHP ise %42 civarı oya sahip.
İş ittifaklara dönünce daha öncede yazdım HDP ve diğer seküler Kürtlerin oyları her yerel seçimde CHP’ye blok gider.
Hatta demiştim, Kürtler genel seçimde HDP’ye yerelde CHP’ye oy verir ama siyaseti Ak Partide yaparlar.
Her neyse.
Bu tablo sonucu Tunç Soyer ile ilgili yapılan açılamalar ve sosyal medya paylaşımları belki Türkiye’nin başka şehirlerinde kısmi etki gösterse de İzmir’de beklenen sonuç oluşmaz.
Hatta CHP’li geçmiş belediyelerin halktan uzak yaptıkları siyasete rağmen bir sonuç çıkmaz.
Göreceksiniz yeni zaman için kendilerini ulusalcı olarak tarif eden bir kısım eski tüfek sosyalistler bile CHP’ye oy verecek.
Aslında bu bütünün içerisinde İzmir’e özel bir algı meselesidir.
Oysa Anadolunun bir çok şehrinde tulum çıkaran Ak Parti CHP’nin İzmir’de olduğu kadar şanslı değildir.
Hatta ciddi oy kaybınada uğrayacağını söylemek boş bir iddia olmaz.
Gelelim İzmir’de büyük şehir haricinde CHP’den Ak Partiye yada Cumhur ittifakına geçecek belediyeler meselesine.
Güney kıyı bandında bulunan merkez ilçeler silme CHP’de kalır.
Kuzey kıyıda ise asker oylarının belirleyeceği FOÇA hariç diğer ilçelerde pek bir değişim olmaz.
Olacak değişim merkez dışında kalan ilçelerde olur.
Onunda en önemli nedeni yerel adayların özellikleri olacaktır.
Bu arada Cumhur ittifakının lokomotifi Ak Partiye bir destek atacak olursak kendi servetleri kendilerini ilgilendirir ama şu zenginlik kokan kampanya ve iletişim tavırlarından vaz geçerek sıradan insanların davranışlarına yakın bir sıradanlık içerisinde seçmenle ilişki kurmalarını öneririm.
Birde öyle çok fazla Atatürkçülük söylemi kullanmayın çünkü bu size ciddi anlamda getiri sağlamıyor.
İzmirlinin muzdarip olduğu şeylere odaklanmanızı tavsiye ederim.
Ayrıca iki küçük izlenimimi bu arada yazmadan kalemi bırakmayacağım.
İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener bu seçime özel farklı bir kampanya yürütüyor.
Benim tahminin İYİ Partinin sürekliliği adına bu kampanya çok tutarlı olacak.
Bütünü bırakıp yerele yönelmesi ve bu seçimleri beka seçimi değil yerel seçim olarak gördüğünü söyleyip kampanyasını bu temele oturtması kendisini ve partisini bir tık daha ileriye taşıyacak gibi.
Ortağının agresif siyasetine rağmen bunu başarması sanıyorum seçmenin gözünden kaçmayacaktır.
İkinci olarak Türkiye seçimden sonra ekonomik olarak rahatlayacaktır.
Yani zenginleşecek demiyorum, rahatlayacak.
Görünen o ki makro değerler yerli yerinde zannederken aşırı bir yıkıma uğramış.
Bunu düzeltebilmek için IMF’ye gitmekten başka bir yol görünmüyor.
Bu durum iş ve üretim dünyasının rahatlamasına yol açacak ama sabit gelirli bir süre daha sıkıntıya katlanacak.
Bütün bunlar çerçevesinde Tunç Soyer İzmir’e hayırlı olsun.