İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KİM OLACAK?
Siyasetin en heyecanlı günlerini yaşıyoruz. Tabi bu heyecan vatandaşın değil aday adaylarının.
Bir kulis, bir medya ajitasyonu furyası var ki sormayın. Parayla köşe yazdıranlardan reklam haberlere kadar gırla gidiyor.
En son Mahmut Özgener ve Süleyman Soylu’nun karasız ikircikli tavrına karşı aday adayları kervanına Ak Parti İl Başkanı Aydın Şengül’de katıldı.
Birileri bu boşluğu doldurmak için ısrarla Mahmut Özgener’i saha çekmeye çalışıyor ama bakalım İzmir dinamikleri buna nasıl cevap verecek.
Bence Ekrem Demirtaş’ın son gün şaibeli bir şekilde adaylıktan çekilmesi ile İZTO Başkanı olan Özgener daha bu durumu hazmedemeden belediye başkanlığına soyunmaz. Belki de telkinlere direnmesini böyle okumak lazım.
Kaldı ki Özgener Ak Parti tabanının kabulleneceği bir aday değil. Onun yerine yıllarca oda başkanlığına asılan ama bir türlü başaramayıp en sonunda üçüncü sırayı yakalayıp milletvekili olan Necip Nasır İzmir’de yaşayan Ak Parti seçmenlerinin tercihi olabilir. Ama kazanır mı, bilemem.
İzmir’li liberallerin, milliyetçilerin, merkez sağdan gelenlerin oyunu alır diye düşünülüp saha sürülen ikinci isim Süleyman Soylu eğer tasfiye edilmek istenmiyorsa zaten burada pek bir şansı yok. Belki MHP ile olan ittifakın zımmen destekleyeceği aday olursa bir derece şansı var. Lakin CHP’den söküp alması yine de zor.
%18’lerden %6,5’lere düşen MHP için ittifaktan başka çözüm olmadığından aday üzerinden bir değerlendirme yapmayacağım.
Demokrat Parti Genelbaşkanı Gültekin Uysal’ı kadrosuna katan ve Demokrat Parti kökenli Aytun Çıray’ı milletekili seçtiren İYİ Parti aldığı %10 oy oranıyla sahada ittifak açısından iddialı olsa da seçim sonuçları iyi analiz edilmeli. Varılacak yargıda pazarlık düzeyi alınan 315.000 oy ve bu oyu veren kesim üzerinden belirlenirse güç dengesi yerine oturur.
Bu yerel seçimin sürpriz partisi olan İYİ Parti İzmir genelinde ve ilçe özelinde göstereceği performans ile geleceğini belirleyecek. Bir küçük detay 24 Haziran sonuçları itibarıyla aldığı oyların CHP’de zorunlu iskana tutulan milliyetçi, CHP’den umudunu kesen merkez sağ seçmen ve liberal oylar olduğu rahat görülür. MHP’den gelen seçim sonuçları itibarıyla %1,5 olarak kabul edilirse Ak Parti tabanı bu işe hiç yanaşmamış kabul edilmelidir.
Görünen o ki CHP’den gelen oyu konsolide etmesi İYİ Parti için hayati öneme haizdir. Yani CHP ittifakı bu gelen oyları eritme riskini içinden barındırıyor. Çok flaş bir isimle sahneye çıkması sonucu değiştirebilir.
Gelelim bu kadar yorumun en can alıcı noktasına. CHP büyük şehri alır mı, alır. Aziz Kocaoğlu kimi gösterirse onunla alır. Bu aday Abdül Batur olur mu, en kuvvetli ihtimal belki de kesine en yakın aday Batur’dur diyebiliriz.
Aslında gözden kaçmaması gereken bir husus da partilerin yada ortaya çıkan aday adaylarının İzmir hakkında bir önermelerinin olmaması.
Belki de İzmir tarihinde ilk kez 2014 seçimlerinde Binali Yıldırım ile proje önermeleri gördü.35 proje gibi aday adaylarından yada partilerden bir önerme duyan varsa beri gelsin.
Buna rağmen İzmir’li Ak Partiye yol vermedi kaldı ki bu kriz ortamı pek şans veremiyorum.
Tekrar etmekte fayda var gece yatıp sabah kalkınca şehrin içine tramvay yapma mucitliğini gösteren fantezi anlayışı aslında tam zamanında adaylıktan çekilerek CHP’yi kurtaran can simidini de siyaset denizine attı. Eğer birde bunların üzerine Büyükşehir Genel Sekreterini sahaya sürerseniz yaptığınız hayır ürküttüğünüz kurbağaya değmez.
HDP’yi unutmadım, her zaman olduğu gibi normal süreçte Ak Parti ile, genel seçimde mutlak HDP ile , yerel seçimde ise hiç şaşmaz CHP ile birlikte hareket etmekten vazgeçmeyecektir.