Kocaoğlu, personeliyle bayramlaştı
Gazete Ege \ Selcan Şerifaki
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediye personeliyle meclis salonunda bayramlaştı. Burada bir konuşma yapan Aziz Kocaoğlu, kentsel dönüşüm ve tasarruf konularına dikkat çekti.
Kocaoğlu, “ 17 Ağustos depreminin 17. yılı. Her yıl deprem konusunda Türkiye’nin deprem haritasıyla ilgili bir çok yazılar yazılıyor, uzmanlar değerlendirmeler yapılıyor. Çare kentsel dönüşüm, sağlıksız yapılardan kurtulmaktır. Depreme dayanıklı yapıtlar inşa yapılırken yaşanılacak kenti oluşturmak. Kentsel dönüşüm iki kelime. Bunu açtıkça bir çok problemle karşılaşıyoruz. Bu kentsel dönüşümde ve çarpık yapının çilesini çeken, nasıl sağlıklı bir çözüm bulabiliriz, bunun üzerine çok ciddi çalışmalar yaptık. Bize inanan yüzde yüz uzlaşıyla projenin gerçekleştirilmesine sağlayan Uzundere Mahallesi’ndeki hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Bu ayın sonunda ilk etap 300 dairenin teslimi yapılacak. En zoru bu ilkiydi. İlk örnekten sonra görüldü ki doğru yöntem şuan da ikinci etap teslimi yapıldı. 3 etap 4. etabın ihaleleri yapılıyor. Oradan etkileşimde Örnekköy ihalesi de yapıldı. Diğer bölgelerimizde iyi örnekleri çoğaldıkça daha da kalkınacağız” dedi.
İzmir dünyaya örnek
İzmir’de yapılan kentsel dönüşümün dünyaya örnek olduğunu dile getiren Kocaoğlu, “İzmir’in arazi sıkıntısı var. İzmir çanak kent, çanağın dışına çıkınca İzmir dışına çıkıyorsunuz. Biz bu çanak kentte çarpık yanının olduğu yerde İzmir’in yerleşik alanında yüzde 40-45’ini oluşturmaktadır. Buralarda kentsel dönüşümü gerçekleştiğimizden 20-30 yıl konut ihtiyacını gerçekleştireceğiz. Bu kent raylı sistem sosyal donatıyla gelişecek. Uzundere vatandaşı olmak üzere 7 bölgedeki hemşerilerimize teşekkür ediyoruz. Türkiye’de başka bir örneği olmayan bütün değeri insana veren bir sistemi ne kadar hızlandırabilirsek kentimizi o kadar afetten kormuş olacağız. Herkesin desteğini bekliyorum.
Tasarruf yapacaksınız
Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Yetmeyenden tasarruf yapacaksınız. Bizim çocukluğumuz tarım toplumuna denk gelir. Herkesin ekecek biçecek yeri olduğu dayanışmanın hat saffada olduğu, kendi kendine yeten, her türlü üretimin elde yapıldığı bir toplumundan her şeyin parayla alındığı ve evlerdeki ev fırınının yıkıldığı ekmeğin ve bir köylere de bile çarşıdan alındığı marketten bir durumu yaşıyoruz. Uzun süreden beri tüketiyoruz, üretmiyoruz. Üretiyoruz diyebilirsiniz, 81 milyon nüfusu yetecek kadar üretmiyoruz. Tarımda sanayide üretmiyoruz. Hem tarımda hem sanayide hem de diğer sektörlerde üretmiyoruz, tüketiyoruz. Eğer siz ayrı olarak ürettiğiniz kazancınızdan fazla harcarsanız malınızı satarsınız ve bitirirsiniz. Devletler de öyledir. Eğer ürettiğinizden çok tüketirseniz bu sefer dışarıdan borç almak durumunda kalırsınız. Faizler vardır ceremesi vardır, belirli süre sonra bağımlılığı vardır. Anadolu’da bir laf vardır borçlu ölmez benzi sararır diye. Bizim de benzimiz sararıyor bu yüzden sade kendimiz değil belediye değil belediyenin kaynakları değil çocuklarımızdan evimizden başlayarak tasarruf etmek zorundayız. Yetmeyenin tasarrufunu yapacağız. Üreteceğiz, kaliteli üreteceğiz, katma değeri yüksek ürün üreteceğiz ve dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Kazancından fazla tüketirseniz ürettiğinizden çok tüketirseniz, bu sefer borç alırsınız. Bunun belli bir ceremesi vardır ve bağımlılığı vardır. Kendimiz değil, belediye değil, evimizden çocuklarımızdan başlayarak tasarruf yapmalısınız. Diyeceksiniz zaten yetmiyor, neyden tasarruf yapacağım, yetmeyenden tasarruf yapacaksınız. Üretmek durumundayız. Bizim İzmir tarımına hayvancılığına yaptığımız yatırımlar, Türkiye’de Avrupa’da Birleşmiş Milletler gördü, görmek isteyen gözün hepsi gördü. Kente nasıl yatırım yaptığımızı…”
Krizi atlatacağız
Ülkenin zorlu süreçten geçtiğini dile getiren Kocaoğlu, “Kaliteli üreteceğiz, dışa bağımlılıktan kurtaracağız. Demokrasi kılıcı gibi ülkemize bir şeyler dayatılıyorsa, o zaman tasarruf edeceğiz. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmaz. Ülkenin ekonomisini siyasiler değil, yurttaşlar yapacaktır. Ben yaşım itibariyle çok kiriz gördüm. Hepsinden hemen hemen etkilendim. Çok zengin bir ülkeyiz, zaten böyle krizlere zengin olmasak kurtulamazdık. Eğer çalışmazsak, üretmezsek, mutlaka bir kriz daha kapımızdadır. Sosyal bilimler ekonomi siyaset, neyin nereye gittiği bilinir. Sürecin nereye aktığı günleri… Ama zamanı bilenemez. Bu cari açığı borç faizlerine para yetmez ve kriz kapıya dayanır.. Bu kriz de geçecek, ama bir daha böyle bir krizin yaşanmaması gerekir. Krizler küskün insanlar yaratır. Üzüntülü, kederli bunalımlı inanlar yaratır. Bunun için tasarruf etmek zorundayız. Çok büyük asfaltlama hamlesine girdik. Çalışmalarımızın daha kaliteli daha tasarruf ve kaynakları doğru kullanarak devam etmesini diliyorum. Kurban Bayramız’ın sizlere ailenize kentimize ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.