İnce, içini döktü
Chpli Muharrem İnce, imza hareketinde Kocaoğlu’nu örnek gösterdi
CHP’de 24 Haziran seçimleri sonrası başlayan ‘olağanüstü kurultay’ tartışmaları sürerken, gözler Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin Habertürk TV’de canlı yayında flaş açıklamalar yaptı.
İnce’nin açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde;
“Çatı aday doğru değildir, 2014’de de aynı şeyi savundum. Her parti kendi adayını gösterirse katılım artar.
Sayın Kılıçdaroğlu sürekli aradı, ben kimseye haksızlık etmem, ne gerekiyorsa yaptı ama bazı yerlerde çok can sıkıcı şeyler oldu. Örgüte çok teşekkür ederim çok çalıştılar, bir iki küçük can sıkıcı şey oldu, insanlar o sıcakta CHP üyesi olsun olmasın pek çok insan kampanyaya destek verdi. Sadece 15 milyon bana oy veren değil, güvenlik kuvvetleri de harika şeyler yarattılar. Gençler sosyal medyada harika şeyler yarattılar.
Bende altı tane alyans var, zarfı ile saklayacağım, harçlığından gönderen öğrencinin beş lirası var, saklayacağım. Bağışlar harcandı, 150 bin kişi bağış yaptı.
APOLET TARTIŞMASINI FAZLA UZATTIM
Hatalarımı biliyorum, apolet tartışmasını fazla uzattım. Erdoğan 32 miting yaptı ben 107 yaptım, yetmez keşke geceleri de yapsaydım, gidemediğim yerler var.
Yetkili iki milletvekilimiz benimle gezsin şeklinde konuşmuştuk, eşim ve koruma gelecek, sekiz kişilik uçak ve fotoğrafçı geliyor. İki arkadaşım organizasyonu yapıyorlar. Son günlere yakın seçim ikinci tura kalır dedik. Ben parti rozetini çıkarmışım, Türk bayrağı takmışım, sonuçları Genel Merkez’de izlemem doğru olmaz. İkinci tura kalırsa diğer partilerden oy isteyeceğiz; bir otel ayarladık. Yaşar Tüzün finanse etti kampanyadaki ücretlerden. Bu paralar bu işler için toplandı.
Ben 17.00’de o otelle YSK arasını ölçmek için gittim, 6 dakika olduğunu gördüm. Orada bir açıklama yaptım. ‘Ey YSK üyeleri görevinizi doğru yapın’ dedim.
SOSYAL MEDYADA TARTIŞILAN VİDEO
Kulağıma eğilen arkadaşımız, CHP temsilcisi olarak YSK’de görev yapan arkadaşımızdı, ona ‘YSK’nın bugüne kadar aldığı kararlarda bizi rahatsız eden bir şey var mı’ diye sordum. Ben seçim meydanlarında ‘yanlış bir şey yaparsanız 50 bin avukatla oraya geliriz’ dedim. O anda da bu arkadaşa sordum, ‘rahatsız eden bir şey var mı’ dediğimde ‘yok’ dedi. YSK’nın, aldığı kararları CHP temsilcisi kabul etmişse ben niye insanları YSK’ya çağırayım.
SEÇİM GECESİ NEDEN KAMERALAR ÖNÜNE ÇIKMADI?
Ben bu millete asla yalan söylemeyeceğim konusunda söz verdim. Yaşar Tüzün, ‘Abuk subuk şeyler yazıyorlar, çıkıp bir konuşma mı yapsan’ dedi. Engin Altay’da, ‘Bekleyelim, YSK açıklasın, konuşmayalım’ dedi. Ben sosyal medyada bu dedikoduları o anda bilmiyordum. Yorgundum, kampanyanın yorgunluğu vardı. Yaşar Tüzün arkadaşım ‘yapalım’ dedi. Altay, ‘bekleyelim’ dedi; ben Altay’ı dinledim.
‘ADAM KAZANDI’ TARTIŞMASI
Orada bir hatam oldu, millet benden duymalıydı, bir gazeteciden değil. Ben gazeteci olsaydım o mesajı ‘Erdoğan kazandı dedi’ diye iletirdim. Bu İsmail’in suçu değil, yorgunluğuma versinler. Türkiye Cumhurbaşkanlığına aday olan kişinin o gece yorulma hakkı yoktur.
‘KAMUOYUNUN ÖNÜNE ÇIKAMAYACAK DURUMDAYDI’ İDDİASI
54 yaşında cumhurbaşkanı adayı, eşinin, 8-9 aylık gelininin, kardeşlerinin, avukatların yanında, böyle bir şey olabilir mi? Ben bu ülkeye yönetmeye talip olmuş biriyim, bunları söyleyenler ahlaksızdır.
‘ERDOĞAN’I ARADIM TEBRİK ETTİM’
Erdoğan’ı 25 Haziran’da aradım, kutladım. Bizim mahalleden bana niye kutladın diyenler oldu. Bu insanlar; 26 milyon o insana oy vermiş. O insanlar birini seçmiş, o insanların seçtiği kişiyi ben kutlarım. O insanlardan bir daha ki seçimde oy isteyeceğiz.
Benim 15 milyon insana borcum var, yeniden cumhurbaşkanı adayı olacağım, ben bitmedi demeden bitmez, başka partiye oy verip Cumhurbaşkanlığında bana oy verenler ver
188 bin sandıktan kaç tanesinin tutanağı partinin elinde. Bilgi verilmediği anlamında söylemiyorum. Bunlar dosyalıdır. Bunu ben akataramam, ben veremem, parti verecek o bilgiyi.
VERİ AKIŞI VE AA’DAN TAKİP: HESABI PARTİ VERİR, ADAY VERMEZ
Burada bir beceriksizlik var burada biz topu cumhurbaşaknına atalım sıyrılalım, ben bunun hesabını yapmayacağım. Hesabı parti verir, cumhurbaşkanı adayı vermez. Onlar verecek tabi ben mi vereceğim. Benim görevim halka kendimi anlatmaktı. Veri akışıyla ilgili başarısızlık var tabi, onu görüyorum ben.
KILIÇDAROĞLU İLE YEMEK
(Kılıçdaroğlu’nun ‘koltuk sevdalısı’ açıklamalarına dair) “Ben bana söylediğini düşünmüyorum, koltuk meraklısı değilim. Sayın Genel Başkan’ın çevresinde koltuk meraklıları var.
Saat 16.00’da bir gazeteci beni aradı. Henüz bana bir davet gelmemişti. Yerini söylememiştik. Yarım saat sonra beni Genel Başkan aradı. Davet sahibi nasıl isterse ona uyarım. Davet sahibi ne ikram ederse onu yeriz, nereye oturtursa oraya otururuz. Kocaman bir masa idi. O yemekte de uzaktık. Masaya vurmak, uydurma bunlar yalan. Bir özel odaydı, büyük bir masaydı. Fotoğraf çekilmesin diye öyle seçildi sanırım. Bu yemek bir düğün yemeği değildi, siyasi yemekti. Bu yemeğin yeneceğini 81 milyon biliyor. Bu dört kişiden (Kılıçdaroğlu, İnce ve eşleri) başka bu yemekle ilgili kim ne diyorsa yalandır. Bir nezaketsizlik olmadı.
Sinirler gerilmedi. Asla hiçbir şey olmadı. Bunların hepsi yalan haber. Olmayan şeylerin ben neyini anlatacağım. İçeride 4 kişi var, korumalar dışarıdaydı. 4 kişi yamek yedik. O yemekte sadece çocuklarımızın düğününü konuşmadık, siyasi şeyler konuştuk. Millet orada konuşulanları merak eder bu da hakkıdır. Yemeği ben düzenleseydim, dışarıya çıkalım açıklama yapalım derdim. Takdir bana ait değil davet sahibine ait.
KILIÇDAROĞLU’NA TEKLİFİ
Yüksek maaşlı bürokrat konumundalar. Dedim ki yeniden bir yapılanma yapmamız lazım. Hepimizin Cumhuriyet Halk Partisi yapmamız lazım. Bir milyon genç üye yapmamız lazım. Söylemimizi, kadrolarımızı, iddialarımızı değiştirmeliyiz. ‘Bu iddiaları yapabilmek için sizinle yarışamk istemiyorum ama beni genel başkan yapın, sizi de onursal başkan yapalım. Hemen çalışmaya başlayalım’ dedim. ‘Genel Başkan’dan her şeye kadar, kadrolarımızı değiştirelim bunu başarabiliriz’ dedim. Ayağıma vurduğu yalan.
”YAPISAL SORUNLARIMIZ VAR”
Ben ‘Kılıçdaroğlu gitsin İnce’ gelsin demiyorum, bu sorunu çözmez. Yapısal sorunlarımız var. Ben diyorum ki toptan bir yönetim anlayışını değiştirelim. Nasıl oldu da 41 yıl sonra 30 barajını aştık. Muharrem İnce farklı, farklı bir CHP’li demediler mi. Örgütü yok sayan bir anlayış olmamalı. Üyeler söz sahibi olmadan hiçbir şeyi çözemeyiz. Ben Muharrem İnce’nin başarısı buna bakmam ben şuna bakarım; partiyi 8 puan geçtim diye başarı olarak bakmam, Erdoğan geçti beni buna bakarım. Ben Erdoğan’ı geçmeliydim, cumhurbaşkanı ben olmalıydım.
İyi bir hazırlık ile 1 milyon genç üye kaydederek, söylemimizi değiştirerek tüzüğü değiştireceğiz mesela. Demokrasi eksikliği diyoruz, CHP’nin tüzüğü tek adam tüzüğü değil mi. Türkiye’nin Anayasası ne ise CHP’nin de tüzüğü o. İkisi de yetkileri tek elinde toplamıştır. CHP tüzüğünü değiştirmelidir