Çiçekler açsın ruhunuz…

  • 14 Ağustos 2017 11:53
  • A+
    A-

Çiçekler açsın ruhunuz...“bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki …. herkes çıkarsın kalbini o çirkin mücevher sandığından ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım.”

Çünkü herkes yüreği kadar… Ben yazmadım yukarıdaki satırları..
O güzel satırları 41 yaşında buradaki serüvenine son veren hüzünbaz ama eğlenceli İzmirli bir şair kadın yazdı… Didem Madak…

Ne vakit hüzünlensem açar okurum… Ve ne vakit bir şarkı içimi çizse, ne vakit hoyrat bir çift göz yüreğimi çizse, bu satırlar aklıma gelir…
Hep derim ben “aşka dair” yazamam diye… der ki Didem… “Hayat hikayelerine bayılırım. Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, biraz şaşkın bir kadınım. Tuhaf bir masal. Yerde ne var yer boncuk, gökte ne var gök boncuk, işte ortasında ben varım. Hayatım uzun süren bir şaşkınlıktan ibaret olacak sanırım….”

Çiçekler açsın ruhunuz...

Benim de ayaklarım 36 numara basar bu toprağa… Ama bazı bedenlerin içinin yükü ağırdır…
“2.75 miyoptum ve çizdirmeye de hiç niyetim yoktu. Göz görmeyince gönül kanatlanırdı insanlığa…”

Benim de 2.75 miyoplarımı çizdirmeye kalkışmadan sevmem sizi ondandır…. Çok da net görmek istemem ruhunuzun arızalarını…Arada görmezden gelmem ondandır…

Kendisinin son derece sevimli bir tümcesi de şöyledir:
”bazen kendimi korumak için sevimli bir kirpi gibi davranıyorum, ama dikenlerim en çok bana batıyor. ”

Belki yaralarımız benzemez ama merhemlerimiz benzer kendisiyle…

“Bir doğuş şarkısı söyletiyorum bazen hayatıma: “aramızda uçurumlar söz konusuyken” uçurumlarda tenzilat varken hazır uçalım, hadi uçalım ben nasıl olsa bu müsveddelerin ortasında yalnızım.”

Ne çok müsveddesi var hayatın aslında… Temize çekmek için yaşamı… Bazen kolundan tutup “abicim taşındı onlar” diyesim geliyor…

Didem bi kadın… Kadın şairleri küçümseyenlere verilmesi gereken bir cevap… “sen hep gülerdin oysa, gülüverirdin bir bakardım eğilmiş su içiyor gamzelerinden kuşlar….” diyen bir kadın şair…

Belki de aşka dair yazamamam kimsenin gamzeleri olmamasındandır… Belki de içime kaçmış kirpiden… Ya da erkeklikle yüzünü örten sakalların gamzeleri gizlemesindendir…

Ben aynı onun dediği gibi .. “gölgesine razı bir fesleğen olamam” Ben zoru seçenlerden olmayı seçtim çünkü… “çoğu kadın kendileri için önceden planlanmış güvenli bir hayata sığınır. Bu hayatın sonu baştan bellidir. Bir kadın bunun dışında seçimler yapmaya kalkıştığında, fena halde zora sokmuş olur kendini. çoğunluğu kendini gizleyen, koruyan, gardını alan, ürkmüş insanların yaşadığı bu ülkede bir kadın olarak bana ait bir hayatım olsun diye gösterdiğim çabaya ve kendi serüvenime haksızlık edemem. Bu yüzden hayatımı samimiyet ve cesaretle anlatmak benim için önemli.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Bornova’da pazar yerlerinde dönüşüm

Benim hâlâ hayatımla ve bir kadın oluşumla ilgili çözemediğim bazı meselelerim var, bu meselelerle samimiyet ve cesaretle boğuşuyorum hâlâ….”

Çünkü cesarettir yaşamak…
Çoğu kadın kendileri için önceden planlanmış güvenli bir hayata sığınır…
Bazı kadına ise o hayat ağırdır…

Gidersin, geri dönersin..

Dün yine gittim, geri döndüm, yine, yeniden.

Kürkçü dükkanını gösteriyor mütemadiyen gittiğim yol… Yol, gösterse artık bir sonraki durağı; döndürmese geri…
“Yıllardır kendini bulutlar da saklayan İllegal bir yağmurum Bir yağsam pahalıya mal olacağım…..”
“İncelikli küfürlerin insanıdır şairler… Camdan pabuçlarım kırık Prens de bulamaz beni artık. Hayata söyleyin bundan sonra gitsin Anlamını masallarda arasın Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım Da çiçekler açsın ruhunuz…”

Utangaçlığı yenmemizi isteyen bir dünya var!
Utanma yap,utanma git,utanma giy,utanma iste, utanma söyle!
Ama aşk,utanmak ister!

Uzun uzun yazmak lazım…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.