CASUS İMAMLAR MECLİS GÜNDEMİNDE!
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan TBMM Genel Kurulu’nda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)’e dair iddialara ilişkin konuştu.
Kendisine bağlı 896 dernekle Avrupa’nın en büyük Müslüman dini kuruluşu olan DİTİB’in imamlarına ‘Avrupa’da yaşayan muhalifleri, Erdoğan karşıtlarını, AKP karşıtlarını ihbar edin’ çağrısı yaptığına dair iddiaları TBMM’ye taşıyan Bakan, “Türkiye ile AB arasında ‘Barış Elçisi’ olabilecek, Anadolu hümanizmasını Avrupa’ya yayacak, Yunus’u, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Mevlana’yı anlatması beklenen imamlardan ‘muhbir’ olmalarını istemek suçtur ve o din adamlarına da saygısızlıktır” demiş ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti.
Soru önergesine cevap bekleyen Bakan, bu kez TBMM Genel Kurulu’nda konuştu: “Avrupa, bilhassa Almanya üç aydır Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine bağlı imamların casusluk iddialarıyla çalkalanıyor. Ben bu iddiaları daha önce yazılı soru önergesiyle Sayın Başbakana sormuştum, Almanya Başbakanı Sayın Merkel de Cumhurbaşkanını ziyaretinde dile getirmişti. Şimdi ise 4 Türk imamının evine casusluk gerekçesiyle baskın yapıldığını öğreniyoruz. Sayın Başbakana soruyorum: DİTİB ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında statüsel bir bağ var mıdır? Ülkemiz ile Almanya arasında barış köprüsü olması gereken, Yunus’u, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Mevlâna’yı, Anadolu hümanizmasını anlatması gereken ve oradaki Türklerin entegrasyonuna katkıda bulunması gereken imamlarımıza herhangi bir devlet kurumundan bu yönde bir çağrı olmuş mudur? Eğer böyle bir çağrı olmuş ise, Almanya’da devletimiz ve milletimiz aleyhine birtakım faaliyetler var ise bunun muhatabı olan Alman makamları yerine dinî değerlerimizi anlatmak ve korumakla yükümlü imamlarımıza niye böyle bir çağrı yapılmış ve töhmet altında bırakılmışlardır?”
BAKAN’IN BAŞBAKAN’A SORDUĞU SORULAR:
CHP’li Bakan, Başbakan Binali Yıldırım’a şu soruları sormuştu:
1 – DİTİB ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında organik ya da statüsel bakımdan bir bağ var mıdır?
2 – Diyanet Başkanı, üst düzey sorumluları, sekreteryası, eyaletlerdeki din ataşeleri arasında DİTİB’e üye olan herhangi bir kimse var mı dır?
3 – Avrupa’daki Türkiye kökenli insanlarımıza, özellikle DİTİB’e bağlı imamlara onları Avrupa’da töhmet altında bırakacak ve yaşadıkları ülkede onlara şüphe ile bakılmasına yol açacak ve hatta bu sebeple yargılanmalarına yol açacak ‘muhbir ‘ olmaları yönünde herhangi devlet kurumundan resmi ya da gayrı resmi bir çağrı olmuş mudur? Olmuş ise hangi makam ve hangi yetkililer hangi yetki ile böyle bir çağrı yapmışlardır?
4 – Eğer bu tip bir çağrı var ise Anayasamıza ve yasalarımıza, aykırı ve gayri ahlaki olan bu çağrıyı yapanlar hakkında bir yasal işlem başlatılmış mıdır?