”Baykal tarihe geçecek bir konuşma yaptı”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“TBMM duvarında tek cümle yazıyor; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Şimdi gündemimizde anayasa değişikliği var. Bir anayasa görüşmesi var. Dün milletvekili arkadaşlarımız olağanüstü bir performans gösterdi. CHP adına önceki genel başkanımız Deniz Baykal tarihe geçecek bir konuşma yaptı. Biz kendi çıkarımız için değil görüşü ne olursa olsun bu milletin çıkarı için mücadele eden bir partiyiz. Çok partili hayatı bu ülkeye getiren bir partiyiz.
Dolayısıyla bizim adımıza konuşan tarihe not düşen önceki genel başkanımız CHP’ye yakışan bir konuşma yapmıştır. Biz her türlü düşünceye saygı gösterirken temel felsefemizin demokrasi olduğunu kimsenin unutmamasını isteriz. Demokrasi varsa özgürlükler vardır. Bu ülkenin hapishanelerinde 147 gazeteci var. Bizim lehimize hiç konuşmasalar da onların haklarını savunuyoruz.
Anayasa değişiklikleri neden önemli. Anayasalar bir toplumun uzlaşma belgeleridir. Anayasa kitapçığını her vatandaş eline aldığında bu benim diyebilmelidir. 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi şunu söyler; hakların güvence altına alınmadığı ve güçler ayrılığının belirlenmediği bir toplumun anayasası yoktur. Haklar güçler ayrılığı ilkesiyle güvence altına alınır. Benim hak arama güvencem anayasa teminatı altında olmalı.
Bazı vatandaşlarımız bir şey olmaz bir kişiye yetkiyi verelim Türkiye’yi yönetsin diyebilir. Dünyada yetkilerin tek elde toplandığı kavga dövüş olmayan bir örnek yoktur. Tek örnek Hitler’dir. Hitler sadece Almanya ve Avrupa’yı değil bütün dünyayı kana bulamıştır.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPACAK ORTAM MI VAR”
Anayasalar değişmez mi, değişebilir. Rahmetli Ecevit, anayasa uzlaşma komisyonu oluşturmuştur. Ecevit bunu yapmış ve anayasanın 38 maddesi değişmiştir. Oylama yapılırken biri çıkıp da ben evet oyu kullanacağım demiş midir? Anayasa değiştirecek bir ortam var mı? Kimse korkudan konuşamıyor. Anayasa değişikliği yapılacak TBMM’nin etrafında TOMA’lar kamyonlar var. Böyle bir ortamda anayasa değiştiriyoruz. Bu ortamda biz anayasayı değiştireceğiz diyorlar. TV’den canlı verelim vatandaşlar seyretsin diyoruz vermeyiz diyorlar. Vatandaşın bilgisi olsun, yayınlayın bunu. Böyle bir ortamda anayasa değişikliğini dayatmak istiyorlar.
15 Temmuz kontrollü darbe girişiminden sonra 20 Temmuz’da sivil darbe yapıldı. Kimse unutmasın bunu. 20 Temmuz’dan sonra on binlerce kişi devlet memurluğundan üniversitelerdan atıldı. Gazeteler kapatıldı, er ve erbaşlar hapse atıldı. Askeri öğrenciler linç edildi. Üniversiteler susturuldu. OHAL KHK’larıyla TBMM’nin vermediği yetkiler kullanıldı. TBMM devre dışı bırakıldı. 12 Eylül darbe döneminde bile bunlar olmadı.
Anayasa mahkemesi dahi siyasi iktidara teslim oldu. Toplum ayrıştırıldı. 1 milyondan fazla mağdur aile yaratıldı. İnsanlar açlığa mahkum edildi. Açsa ağaç kökü yesinler dediler. Bunu söyleyen insan olamaz.
“HER ŞEYİ TARİHE NOT DÜŞECEĞİZ”
Şimdi yeni anayasa yapacağız diyorlar. Düna kadar yoktu şimdi nereden çıktı. 16 Temmuz’da bu Meclis’e geldim. Demokratik parlamenter sistemin güçlendirilmesi gerektiğini söyledim hep beraber alkışladılar. TBMM grubu olan 4 partinin imzasıyla bir bildiri yayınlandı, parlamenter demokratik sistemin güçlendirilmesi üzerine onu da alkışladılar.
Darbe ise hepimiz karşı durduk. Neden bir anayasa değişikliği yapılıyor? Kendi geleceklerini güvence altına almak için bu anayasa değişikliğini yapıyorlar. Sanıyorlar ki biz yolsuzlukları, hukuksuzlukları, insan hakları ihlallerini unutacağız. Her şeyi tarihe not düşeceğiz.
“BU YETKİ ATATÜRK’E VERİLMEDİ”
Ne yapmak istiyorlar? Yüzde 51 ile seçilen cumhurbaşkanına milletin yüzde 100’ünü teslim edecen TBMM’yi fesih yetkisi veriyorlar. Aklı olanın kabul edebileceği bir şey değil. Mustafa Kemal Atatürk’e verilmeyen yetki birisine verilecek. Hem de bu yetkiyi, FETÖ’nün IŞİD’ın PKK’nın kandırdığı kişiye vereceğiz. Bu milli iradeye ihanettir. Buna oy veren kendisine oy veren vatandaşa ihanet eder.
Cumhurbaşkanı seçilecek kişi aynı zamanda partinin genel başkanı olacak. Yani cumhurbaşkanı tarafsız olmayacak. Cumhurbaşkanı olarak vali atayacak aynı zamanda il ve ilçe başkanı da atayacak. Cumhurbaşkanı anayasaya göre hala tarafsız olacak. Çünkü yemin metni değişmiyor. Milletvekilleri tarafsızlık üzerine yemin etmez ama cumhurbaşkanı cumhurun başkanı olduğu için herkesi temsil ettiği için tarafsızlık üzerine yemin eder.
TASARIYI GERİ ÇEKME ÇAĞRISI
Tarafsız davrandığı sürece hep saygı duyduk. Kendisinden istirham ettim şu tasarıyı geri çek, milleti böleceksin diye. Geri çekin bunu yahu! Tarafsız olan bu cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin bütün milletvekillerini berlileyecek. Bu TBMM üzerinde vesayet kuracağım demektir. Cumhurbaşkanı pozisyonundaki kişi bunu yapmamalı. Yarın başkası çıkarsa ona da karşı çıkarız. Kişilerden bağımsız düşünmek zorundayız. Başbakanlık tamamen kaldırılıyor. Kendi ipini çeken bir başbakanla karşı karşıyayız. O da Binali Yıldırım. Bu anayasa geçerse hükümet TBMM’den güvenoyu almayacak. 100 yıllık birikimlerimizi tümüyle çöpe atıyorlar.
“MECLİS’İ İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTİYORLAR”
Bu milli kurtuluş savaşının tarihine ihanettir. Anayasa değişikliği gerçekleşirse gensoru da kalkıyor. Bakanlar hakkında gensoru verilemeyecek malı istedikleri kadar götürebilirler! Nasıl bir anlayıştır. Kul hakkına saygı duyuyorsan bu anayasaya karşı çıkacaksın. Mili Kurtuluş Savaşı ile gazi olan Meclis’i itibarsızlaştırmak istiyorlar. Biz kurtuluş savaşı vermiş kahraman bir halkın evlatlarıyız.
Cumhurbaşkanına KHK çıkarma yetkisi veriyor. Bir sabah kalkıp İçişleri Bakanlığı’nı kaldırdım diyebilir. Merkez Bankası yöneticilerini değiştirdim diyebilir. 3 bakanlıkla Türkiye’yi yönetirim diyebilir. Eskiden bunları TBMM yapıyordu. Şimdi bir kişi ben kapattım, ben açtım diyebilir. Üniter yapıyı bozacak her türlü kararı alabilir.
Bütün vatandaşlarıma soruyorum, böyle bir Türkiye’yi biz hakediyor muyuz? Parlamentoların özelliği kanun yapma yetkisini tekelinde tutmalarıdır. Şimdi bu yetkiyi başkasına veriyorsunuz. Türkiye sürekli bir OHAL haline giriyor. Milletvekilleri kendi vicdanına sorarak oy kullanmalıdır. Birilerine yalakalık için oy kullanmak milletvekiline yakışmaz.
“GÖZ GÖRE GÖRE MALI GÖTÜRECEK”
Meclis’i yargıyı bir adama teslmi ediyoruz. Bir partinin genel başkanı AYM’ye 12 hakim atarsa o AYM tarafsız olabilir mi, güven verir mi? Yeri geldiğince orada yargılanacak. O hakim cumhurbaşkanını mahkum edebilir mi? Göz göre göre malı götürecek. Şu anda devlet yok ortada teröre ve terör örgütlerine teslim edilen bir devlet var. Terör olaylarının arkasından koşan beceriksiz bir hükümet var. Devlet yönetilmediği için ahlakları, arları varsa çekilmeleri lazım. Demokratik parlamenter sistem bizim neyimize yetmiyor. Totaliter bir rejim getiriyorlar. Türkiye bir kişiye teslim edilebilir mi? Türkiye bu kadar onursuz bir devlet midir? Kim olursa olsun cumhurbaşkanlığı makamında biz ona karşıyız. Parlamenter sistemin aksak yönleri var oturup bunları konuşmamız lazım.
Türkiye tam bir demokratik ülke olmalı. AB demeden önce yapmalıyız. İlle onlar dayatınca mı yapacağız. Bunu da söyledik yanaşmadılar. Türkiye’yi dar bir kıskacın içine kapatmak istiyorlar.
“HANGİ SORUNU ÇÖZECEK”
İki soru soracağım; 15 yıldır iktidardalar çıkarmak isteyip da çıkaramadığınız bir kanun var mı? O zaman bunu neden getiriyorsunuz. Her şeyi yapıyorsun parlamentoda çoğunluğun var. İkinci sorum da şu; bu anayasa değişikliği Türkiye’nin hangi sorununu çözecek? 2 yıldır fiili başkanlık sistemi zaten var. 2 yıl önceki Türkiye mi daha iyiydi şimdiki mi?
“TEK DERTLERİ BAŞKANLIK”
Dolar almış başını gidiyor. Sesleri çıkıyor mu? Vatandaşa dolar bozdurun diyorlar. Vatandaşın cebinde Türk Lirası bile yok. Freni patlamış kamyon gibi gidiyoruz. Nereye gideceğimiz bile belli değil. Bunlar Türkiye’yi yönetemiyorlar. Tek dertleri başkanlık. İşsizlik var, dolar euro yükselişte, herkes geleceğe karamsar bakıyor. Elektrik kesintileri var. Her türlü desteği verebiliriz. Terörü engellemek istiyorsan her türlü katkıyı verelim ama bunların hiçbirini görmüyorlar tek dertleri başkanlık.
Şu anda kimsenin can güvenliği yok. Totaliter bir yapıyı Türkiye’ye getirirseniz ülkeyi bölersiniz. Demoktasi kadar güzel bir şey yoktur. Herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değildir. Ekonimisi güçlü olan bir Türkiye artık sınıfta kalmıştır. Türkiye bir dikta yönetimi ile karşı karşıyadır. Bir kişiyi illa başkan yapacağız diye mücadele etmenin akılla mantıkla alakası yoktur. Tarihimizde geleneklerimizde böyle bir şey yoktur.”