Sular çekildi… 3 asırlık köy ortaya çıktı!
Bodrum’un Mumcular Mahallesi’nde DSİ tarafından 1991’de yapımı tamamlanan tarımsal sulama ve kullanma suyu amaçlı Mumcular Barajı’ndaki su miktarı, yağışların azalmasıyla 20 milyon metreküpten 2 milyon metreküpe kadar düştü. Yaklaşık 1 milyon 500 bin metrekare yüzölçümüne ve 82 metre derinliğe sahip barajdaki su düzeyi 8 metreye kadar indi. Azalan su düzeyi nedeniyle yaklaşık 300 yıl önce Anadolu’dan göçen Yörüklerin kurduğu Çömlekçi Köyü’nün harabelerini ortaya çıkardı. Geçimini çömlekçilik ve kiremitçilikten kazanması nedeniyle Çömlekçi köyü adı verilen eski yerleşim yerinde, sular altında kalan kiremit fabrikası, 7 yel değirmeni, han ve su kemerleri görünür oldu. Çömlekçi Köyü ilk olarak, 1955’te bölgenin gölet haline çevrilmesiyle sular altında kaldı, daha sonra bölgeye baraj yapıldı.
HATIRALAR CANLANDI
Çırkan Dağı eteklerine taşınan Çömlekçi Mahallesi’nde oturan evli ve 3 çocuk, 7 torun sahibi 76 yaşındaki Celal Yalçın, şunları anlattı:
“Çocukluğumuz buralarda geçti. O zaman baraj yoktu. Değirmenler eski baraj ve kiremit fabrikası vardı. Bodrum ve Milas’taki evlerin tamamında bu fabrikadan üretilen tuğla ve çatılarda kiremitler kullanıldı. Yıllar sonra anılar tekrar gözümüzde canlandı.”
KAYIT ALTINA ALINACAK
Suların çekilmesiyle gün ışığına çıkan yel değirmeni, tarihi su kemeri, kiremit fabrikası ve han kalıntılarının mutlaka envanter ve kayıt altına alınması gerektiğini belirten emekli arkeolog ve Bodrum Kent Konseyi Tarih Grubu Başkanı Ayşe Temiz ise, şöyle konuştu:
“Suların çekilmesiyle ortaya çıkan tarihin bugüne kadar envantere ve tarih bulgularına kayıt edildiğine rastlamadık. Ben de bölgede 50 yıldır çalışma yapıyorum. Buna rağmen ilk kez buna tanık oluyorum. Önümüzdeki hafta Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler ve arkeologlar ile bölgede inceleme yaparak gün ışığına çıkan eserlerin kayda geçirilmesini, Bodrum Kent Müzesi’nde bilgileri ve fotoğrafları ile yer almasını sağlayacağız. Doğa eninde sonunda sahip olduğu değerleri yine insan ile buluşturuyor. Bu eserler bence paha biçilemez. Yörenin kültürünü geçmişini anlatan önemli bulgular.”