“Tunç Soyer’den daha iyi yöneteceğim”

“Tunç Soyer’den daha iyi yöneteceğim”
  • 9 Eylül 2023 12:30

Gizem Çetinkol – Gazete Ege /Yerel seçimlere az bir zaman kala siyasi partilerde adaylık belirlemeleri hız kazandı. Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, İzmir Milletvekili Ümit Özlale’yi açıklamış ve Özlale’de yerel seçiler için hızlıca kolları sıvayarak çalışmalara başlamıştı.
İzmir için bir çok hayali olduğundan bahseden İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale, hayalindeki İzmir’i Gazete Ege‘ye anlattı. İzmir’in yavaş şehir bakışı ile emekli şehrine dönüşmesinden rahatsızlık duyduğunu belirten Özlale İzmir’in bu yaftadan kurtulması gerektiğini ve yabancı yatırımcıların çoğaldığı, gençlerin istihdam konusunda sorun yaşamadığı bir yer olması gerektiğini belirtirken, mevcut başkan Tunç Soyer’den İzmir’i daha iyi yöneteceğini de söyledi.
İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale’nin açıklamaları şöyle;
Gizem Çetinkol – Başkanlık için kolları sıvadınız bu kararı ne zaman vermiştiniz? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bir çok kez biraraya gelip İzmir’i gezmiştiniz o zamanlar aklınızda başkanlık fikri varmıydı?
Ümit Özlale – Evet Genel Seçimlerin hemen ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olma fikri aklımda vardı. Yakın çevremlede paylaşıyordum. Genel seçimlerin ardından yerel seçimlerin çok daha fazla önem kazandığını düşünüyorum. İyi Parti’nin ortaya daha büyük iddialar koyması gerektiğine inanıyorum. Ben de hem yeteneğime, hem de donanımıma güveniyorum. 28 Mayıs’tan sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı kafama koydum. Daha sonra bu düşüncem Genel Başkanımız tarafından da, parti tarafından da olumlu bulundu ve bu yola çıktık.

G.Ç – İzmir’deki eksikler neler sizce?
Ü.Ö – İzmir’in, Ankara’dan gördüğü üvey evlat muamelesinden dolayı çektiği sıkıntılar var. Mesela bu konulardan biri de depremin ardından yıkılan okullar. Yerlerine yenisi yapılmadı. Bunu sizlere verilerle de kanıtlya bilirim kişi başına Ankara’dan Hazineden alınan desteğe baktığınız zaman, İzmir en sonlar da olduğunu görüyorsunuz. İzmir’in Ankara’dan aldığı pay onu en kötü illerden birisi haline getiriyor. İzmir en gözardı edilen İllerin başında geliyor. Bu yüzden İzmir alt yapıdan tutun da bir çok konu da geride kalan bir il oluyor.
Ancak Yerel yönetimler tarafında da çok daha iyi yönetilebilir. Bu yola çıkış amacımda bu, ben Tunç beyden de CHP’den de daha iyi yöneteceğimi düşünüyorum. İzmir’in en büyük problemlerinden biri kentsel dönüşüm problemi bir türlü çözülemiyor. İzmir, İstanbul kadar deprem riski taşıyor ve yapı stoğu gitgide yaşlanıyor.
Bir diğer sorun da şu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 30 bine yakın çalışanı var İzmir’in en büyük işvereni aslında, bu kadar çalışanı olmasına karşın bir türlü çöpler istenildiği oranda toplanmıyor, sokaklar istenilen oranda temizlenmiyor. Bunların dışında benim gördüğüm İzmir giderek kan kaybediyor, Yaşlı ve yavaş bir şehir haline geliyor. Geçtiğimiz günlerde bir dernek başkanı “İzmir bildiğiniz gibi bir emekli şehri ve emeklilerin de durumu çok kötü, dolayısıyla İzmir iyiye gitmiyor” diye bir yorum yaptı. Ben buna şiddetle itiraz ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum da ilk yapacağım şeylerden bir tanesi İzmir’in üzerindeki emekli şehri yaftasını kaldırmak olacak. İzmir gençleşecek. İzmir yavaş şehir olarak değil istihdamın daha fazla olduğu, yabancı yatırımın çoğaldığı, gençlerin çok daha rahat iş bulabildiği, yabancı ve Türk şirketlerinin İzmir’de yatırım yapmak için fırsat kolladığı bir şehir olması için çalışmak olacak. İzmir bence sakin ve yavaş şehir olmamalı. O yüzden dünya da ve Türkiye’de İzmir’i öne çıkaracak yatırım ve teşvikleri ortaya çıkaracak çalışmalar yapmak istiyorum. Bunun için yerel yönetim kaynaklarını kullanacağız, gerekirse Ankara’dan talep edeceğiz. İzmir tarihten bu yana üretimin yapıldığı yer olmuştur. Ancak bugün baktığımızda İzmir bir çok ilin gerisinde kalıyor.
G.Ç – Hükümet üvey evlat muamelesi yapıyor dediniz, o zaman Tunç Soyer’in yönetimi konusun da bir sorun yok diye düşünebilir miyiz bu açıklamanızı?
Ü.Ö – Benim anlatmak istediğim çok farklı, Hükümet İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gerekli payını veriyor. Benim eleştirdiğim nokta Merkezi Hükümet tarafından ayrılan oranın düşük olması, adil davranılmaması sorun bu, benim AK Parti hükümetini eleştirdiğim konu bu zaten, yerel yönetime tabiki payını veriyorsunuz. Ancak neden yatırım planlamasında İzmir’i arka plana atıyorsunuz?
G.Ç – İttifak olmadan kazanacağınızı düşünüyor musunuz?
Ü.Ö – Kazanacağımı biliyorum.
G.Ç – İYİ Parti’ye Genel Seçimlerde ittifak olmak sizce kayıp yaşattı mı?
Ü.Ö – İttifak olmak değil ama bu ittifakın tasarımı, partinin çıkarttığı aday, siyasi iletişim süreci oy kaybettirdi. Ben Genel Seçimlerde ittifak yapılmasının temeline karşı değildim. Fakat o ittifak yapıldığında haklı itirazlarımız dikkate alınmadığında ortaya böyle bir seçim yenilgisi çıktı. Bu ittifakın ortak akıl, istişare yoluyla ortak adayı seçmemesi, aday belirlendikten sonra kötü bir iletişim sürecinin yaşanması bana göre seçim yenilgisini doğurdu. Aday çıkarılmasından tutun masaya davet edilen 4 tane küçük partinin aynı seviye de tutulması hataydı.
G.Ç – Siz seçilecek olursanız İzmir’deki vekil sayınız 2’ye düşecek bu kayıp olmayacak mı?
Ü.Ö – Hayır tam tersi bir kazanım olacak, Türkiye’nin 3. Büyükşehri bana göre potansileyeli en yüksek ama potansiyelinin en altında yönetilen bir şehir ve bu potansiyeli en yüksek seviyeye çıkaracağız. Bana göre İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı en kritik Bakanlık görevi kadar önemli, evet 44 Milletvekili sayımız 43’e iner ama onun dışında Türkiye’nin potansiyeli en yüksek şehrini yöneteceğiz. Bana göre onlarca milletvekilliğine değecek bir şey.
G.Ç – Genel Başkan Meral Akşener geçtiğimiz günlerde Muharrem İnce ile görüşme gerçekleştirdi. Kulislerde de Devlet Bahçeli ile de görüşeceği konuşuluyor. Bu görüşmelerin sonucun da yerel seçim için bir ittifak söz konusu olur mu?
Ü.Ö – Hayır yerel seçimde bir ittifak söz konusu değil. İttifak dediğiniz şey tüm ülke satında, partilerin beraber seçime girmeleriyse öyle birşey olmaz. Ama yerelde belli yerlerde belli partilerle iş birliğine girilebilir. Bunda da ben herhangi bir olumsuzluk görmüyorum. İyi partinin kuruluş ilkeleri ile uyumlu olduğu sürece ve gerekirse partinin çıkarları, ülkenin menfaati doğrultusunda iş birliğine girilebilir. Biz kapıyı kapatmadık ama 2019’daki gibi büyük bir ittifak istemiyoruz.
G.Ç – Sayın Akşener kuruluş ayarlarımıza geri dönüyoruz dedi. Bu süreçte bundan çok uzaklaşıldığını mı düşünüyorsunuz?
Ü.Ö – Çok güzel bir soru sordunuz. Biz milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı kimliğimizi yeterince anlatamadığımızı düşünüyoruz. Bu Genel seçimlerde çok iyi bir ekonomi bloğumuz vardı içinde benim de olduğum mesela biz bu kalkınmacı planımızı çok iyi anlatamadık. Belki İzmir’de değil ama anadolu da milliyetçiliğimiz sorgulanır oldu. O 6’lı masa bütün partileri kendi potasında eritti ve partiler kendi kimliklerini seçmene anlatamadılar. O yüzden de biz parti kimliğimizi seçmene anlatıp kuruluş ayarlarımızı hissettirmek istiyoruz. Yeterince anlatamadığımız için beklediğimizin altında bir oy aldık.
9 EYLÜL’DE GENÇLERLE BİRLİKTE
Son olarak da İzmir’de herkese ulaşmak istiyorum ama İzmir hayalimi gerçekleştirirken yanımda en çok gençleri görmek istiyorum. 9 Eylül’de İzmir’in en anlamlı gününde Karşıyaka Bostanlı sahilde 19:30’da gençlerle birlikte olacağız. Gençlere neden İzmir’de kalmak istediğimi, nasıl bir İzmir hayal ettiğimi anlatmak istiyorum. Onu da burdan duyurmuş olalım tüm gençleri, gençlik buluşmasına bekliyoruz.

Bu haber ilgini çekebilir ->  “Nasıl bir İzmir” serisi, gıda ve tarım paneli ile devam etti
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.