Orban’ın son kazandığı seçim ülkemizde her yönü ile tartışılıyor.

Bizim hükümet yanlıları bu seçimi ileri sürüp gelecek seçimlere don biçmekte pek mahirler.

Devasa propaganda aygıtı artık uzun bir süre bunu işler.

Sonunda bize de gına gelir bir kısmımız görmezden duymazdan gelirken geri kalanlarımız mevzuya teslim olur kendince çıkarımlar yaparız.

Yazının öznesi Orban ve zaferine gelince konu bir hayli iginç.

Orban Bey siyasete tek parti döneminin Komünist Partisinde gençlik örgütünün sekreterliğini yaparak başlamış.

Üniversite okumak için üyelik gerekse de o yönetici olmayı tercih etti.

Bu arada komünizmin naif ve özverili destekçisi olmayı ihmal etmemiş.

Bu sözler kendisine ait.

Hukuk fakültesini bitirdikten sonra bir anda gömlek değiştirip Açık Toplum Enstitüsünün Sorosçu bursu ile İngiltere’de siyaset bilimi okumaya gidiyor.

Sovyet İmparatorluğunun çöküşü ile birlikte ülkesine dönen Viktor Orban gittikçe muhafazakarlaşırken vekil seçildikten sonra liberalleşmeye başladı.

Sorosçu destek arkasını bırakmadı ve başbakanlığa kadar yükselmesinde gölge gibi peşinde oldu.

Öyle bir noktaya evrildi ki etrafa meydan okuyan ve milliyetçi bir siyasi figüre dönüştü.

Neticede Sovyet zulmünün acıları hala taze olan bir toplum için ezilmişliğin sömürüsü çok kolay oluyor.

Atilla’nın kahramanlığı ile avunan topluma tekrar Atilla dönemini yaşamak bunun üzerine iyi geliyor.

İşte bu damar Orban gibi bir kişiyi memleketinin başına otokrat seviyesine çıkartıp acılı ve mutsuz toplumun desteğini devşirmekte hiç zorlanmıyor.

Bizimle alakalı kıyasa gelince, Kemalist seküler zihniyetin bir önceki döneme kıyas yaparak azametini yaşadığı dönemler sonlandı.

Onun yerine Kemalist sekülerizme tepki olarak liberal dindarlık iktidar oldu.

Şimdilerde ise tüm görkemi ile içe kapanık zevk ve safa ehli otokrat dindarlığa ulaşan bir rejimimiz oldu.

Kendini yenileme çabaları o kadar yapay kalıyor ki züccaciye dükkanında ki fil gibi her kıpırdanışı hasara sebep oluyor.

Tıpkı Kemalist sekülerler gibi.

Az bir kitleyi kendine bağlasa da gücün kaybı ekonomi üzerinden olduğu için artık düzen tutmuyor.

E artık onunda değişim zamanı yaklaştı.