Tunç Başkan’a Seçim Vaadi Hatırlatması
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Mustafa Şaşal, Radyo Romantik Türk’te yayınlanan Necati Bahçeci ile Gündem programının konuğu oldu. Şaşal, gıda fiyatları artışları, tarım ve hayvancılık konularında, Gazeteci Necati Bahçeci’nin sorularını yanıtladı.
TÜKETİM VE ÜRETİM ARASINDA AÇIK VAR
Gıda fiyatlarındaki artışlarda vatandaşlar kadar şikayetçi olduklarını belirten Şaşal, “En çok mağdur olan bilhassa dar gelirli vatandaşlarımız. Bizim de anlam veremediğimiz bir sıkıntı var dünyada fakat Türkiye’de daha fazla var. Tarım ürünlerinde son 3 aydır aşırı yükselme var. Hükümet bazı önlemler almaya çalışıyor, gümrük vergileri düşürülüyor ancak bunun piyasaya tam bir yansıması yok. Çiçek yağı fiyatları biraz geriledi. Onun dışında tarım ürünlerinde beklediğimiz ucuzlama yok. Üretimin artması lazım. Birçok tarım ürününü ithal ediyoruz. Tüketim ve üretim arasında bir açık var. Türkiye’de tarıma daha fazla ağırlık verilmesi gerekiyor. Tarım politikasının üretime dayalı düşünülmesi gerekiyor. Kendi çiftçimize destek olunması lazım. Dünyada kendine yetebilen yedi ülkeden biriydik. O günleri neden tekrar yakalamayalım? Önümüzdeki dönemlerde fiyatların düşeceğini düşünüyorum. Bu sene susuzluk en büyük sıkıntıydı. Bunların da getirdiği bir artış var ancak en çok pandemi sebep oldu. Pandemiden dolayı maliyetler arttı” dedi.
BÜYÜKŞEHİRLER SU İSTEMEYEN TARIMA YÖNLENDİRİYOR
Pandemi döneminde üreticiye yapılan desteklerin yeterli olmadığını belirten Şaşal, “Zaman zaman tarım bakanlığı destekler yapıyor ancak yeterli değil. Yaygınlaştırmak lazım. Belediyelerin üreticiye yönelik çalışmaları oluyor. Büyükşehirlerin desteği az değil. Belediyeler katma değeri yüksek fazla su istemeyen tarıma yönlendiriyorlar. O yönde güzel çalışmalar yapıyorlar ancak bu çalışmalar Türkiye genelinde yapılırsa faydalı olur” diye konuştu.
BAZI SEKTÖRLERDE FIRSATÇILIK YAPILDI
Pandemi döneminde bazı sektörlerde elde stok tutulduğunu ve fırsatçılık yapanlar olduğunu söyleyen Şaşal, “Ürün az olduğunda kıymetli oluyor. Ürünü elinde tutan kişi satmak istemiyor. Geçenlerde paramız ile yağ alamadık. Fabrikalar satmak istemedi. Şu an zeytinyağını elinde tutan üretici var. Beklenti yükselecek çünkü. Bu sene dünyada zeytinyağı üretimi azaldı. Biz fabrikadan 1000 teneke yağ isterken fabrika bize 150 teneke gönderiyordu. Son bir yılda fiyat artışı yüzde yüzü geçti. Bazı sektörlerde de pandemide fırsatçılık yapıldı. Hijyen ürünlerinde, ambalaj malzemelerinde yüzde yüzü aşan zamlar yapıldı. Üzülerek izliyoruz. “ diyerek konuyla ilgili görüşlerini belirtti.
İZMİR’DEKİ FUAR ŞUBATA ERTELENDİ
Şaşal, İzmir Ticaret Odası’nın, üyelerine hem yurtiçi hem yurtdışı fuarlarında destek verdiğini belirterek, “Bilgilendirme konferansları yapılıyor. İstanbul’daki fuara bu sene ilgi azdı. Pandemiden ötürü insanlar gelmeye çekindi. İzmir’deki eylül ayında yapacağımız fuarımızı şubata erteledik. İnsanları bir anda eski kalabalıklara sokmak zor. Fuarların muhakkak faydası var. İzmir fuarcılık anlamında her geçen gün büyüyor” dedi.
HEP İTHALATI KONUŞUYORUZ AMA İHRACATTA DA İYİYİZ
Türkiye’nin ihracat konusunda bazı ürünlerde iyi olduğunu söyleyen Şaşal, sözlerine şöyle devam etti: “Mesela turşu birçok ülkeye Türkiye’den gidiyor. Kuru kayısı, üzüm, incir gibi ürünlerde iyi bir pazarımız var. Buradan Amerika’ya kadar ürün gönderiyor arkadaşlarımız. Ama hep sanayiciler, tekstilciler konuşuluyor. Gıdada dışarıdan da çok ürün aldığımız için biz bile ithalatı konuşuyoruz ancak ihracatta da iyiyiz. Toplam ihracatın yaklaşık yüzde 15’i gibi bir rakam gıdaya ait. Fiyatları karşılayabilirsek bu daha da artar. Örneğin geçtiğimiz senelerde zeytinyağında fiyatı tutturamıyorduk. İspanya, İtalya önümüzdeydi. Ancak sanırım döviz artışından kaynaklı olarak bu sene birçok ülkeye zeytinyağı gönderdik. Antalya, Aydın tarafında yeni tropikal meyveler üretilmeye başlandı. Onlar da gönderiliyor. İzmir’in meşhur mandalinasını şimdi kurutarak gönderiyorlar.”
ÜRETİCİ KOOPERATİFLEŞMELİ
Üreticilerin kooperatifleşmesi gerektiğini belirten Şaşal, “Böylece güç birliği olur. Üretim de artar, maliyetler de düşük olur. İzmir’de de kooperatifleşmenin güzel örnekleri var. Kooperatifleşme olduğunda aradaki bazı aracılar kaldırılır ve en azından ürünlerin stokçuların eline geçmesi önlenir. Örneğin Isparta’da gülden, kozmetik, sabun, krem gibi birçok üretim yapıldı. Orada bildiğim kooperatifler bunun dağıtımını çok güzel yapıyorlar. İzmir Seferihisar’dakiler kurutulmuş meyve ve lavanta üretiyorlar. Köylüler örgütlendi ve internetten ürün satıyorlar. Belediye Tunç Başkan zamanında onlara destek oldu” dedi.
TARIMDA KULLANILAN SU MİKTARI ÇOK FAZLA
Tarımda su kullanımının fazlalığına dikkat çeken Şaşal, “Su her geçen gün kıymetleniyor. Devletin ve hükümetin desteğiyle daha az suya ihtiyaç duyan katma değeri yüksek ürünler yetiştirmemiz lazım. Suyu çok dikkatli kullanmamız lazım. Damlama sulama sistemi getirilebilir. Şu anki su kaynaklarının yüzde 70’i tarımda kullanılıyor. Bu çok fazla. Su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Nüfus artarken su azalıyor bu büyük tehlike. Tarımda kullanılan suyu nasıl aza indiririz anlamında bir çalışma yapmak lazım” şeklinde konuştu.
KENTTEN KÖYE GÖÇ BÜYÜYECEK
Kentten köye göçerek tarıma başlayan girişimcileri olumlu izlediklerini söyleyen Şaşal, “Gıda, önümüzdeki dönemin en önemli sektörlerinden biri. Şehirden köye dönüşlerde modern tarım yapıyorlar. Çok güzel ürünler yetiştiriyorlar. Bana göre daha da büyüyerek gidecek. Tabi planlama ve sistem olmalı. Sözleşmeli üretim yapılırsa daha çok yol alırız” şeklinde konuştu.
DEVLETİN TEŞVİK VERMESİ LAZIM
Üreticinin hayvancılıkta yem fiyatları ile baş edemediğini belirten Şaşal, “Elde ettiğimiz süt, et, verdiğimiz emeğin karşılığı değil diyorlar. Yemde de dışarıya bağımlıyız. Hayvancılığa da teşvik ve destek vermek lazım. En azından yemin bir kısmını devletin karşılaması lazım. Bunlar olursa süt de piyasaya ucuz yansır” dedi.
TUNÇ BAŞKAN’A OTOPARK HATIRLATMASI
İzmir Gıda Çarşısı’ndaki trafik sıkıntısına da değinen Şaşal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim öncesi verdiği sözü hatırlattı. Şaşal, “Tunç Başkan’ın seçimlerden önce bize bir otopark sözü vardı. Onu tekrar hatırlatmak istiyorum. Geleceğim dedi, gelir muhakkak sözünü tutar. Onun da şanssızlığı araya pandemi, deprem, sel ve yangınların girmesi oldu. Trafik, Gıda’da büyük sıkıntı. Yıkılıp yeniden yapılması gereken bir bina var. Oraya modern bir otopark yapılırsa en azından iş yeri sahipleri araçlarını oraya koyar. Müşteri veya mal getiren firmalar da daha rahat eder. Geçen gün gelip Gıda Çarşısındaki yolları asfaltladılar. Belediye çalışıyor Gıda için. Hem Abdül Batur Başkan’a, hem de Tunç Başkan’a teşekkür ediyoruz fakat otoparkımızı da bekliyoruz. Gıda Çarşısı’nın girişi de yetersiz, alternatif bir yol lazım. Onu da yapacaklar diye düşünüyorum” diyerek çağrısını yineledi.
ENFLASYON YÜZDE 20 İSE BU ARTIŞLAR NASIL OLUYOR?
Yetkililerin açıkladığı enflasyon rakamlarına da değinen Şaşal, “Enflasyon yüzde 20 diye açıklama yapılıyor ama çaya yüzde 40 zam gelmiş. Enflasyon yüzde 20 ise bu aşırı fiyat artışları nasıl oluyor? Devletin kontrol ettiği ürünlerde fiyat artışları makul düzeyde tutulursa hem gıda esnafı hem tüketici olarak mutlu oluruz” şeklinde sözlerini noktaladı.