Duayen gazeteci Sabah Gazetesi köşe yazarı Hıncal Uluç, bugünkü köşesinde, İzmir’in güzel ilçesi Foça’yı yazdı. Geçen hafta ailesiyle birlikte Foça’yı ziyaret eden Uluç, buradaki gözlemlerini köşesine taşıdı. Yazısında samimi ifadeler kullanan Hıncal Uluç, Foça’yı çocukluğunun Bandırma’sına benzetti.
Medyanın insana moral veren güzellikleri yazmadığından yakınan Uluç, ülkemizdeki felaket haberciliği anlayışını eleştirdi ve ‘yazılabilecek güzellikler’ için Foça’yı örnek gösterdi.
‘Uluç’un o yazısı
“Bu ülkede harikulade güzel şeyler oluyor.. Gazeteleri açıyorsun, birinci sayfa kavga dövüş siyaset. İçerde, cinayet, kaza, felaket..
TV Ana Haberleri de öyle.. İç karartma, felaket tellallığı yapma yarışındayız.. Oysa bu millet, hele de bugünlerde “İç açıcı, moral verici” şeylere nasıl aç?.
Bunları yazmak, bunları anlatmak için masala da gerek yok..
“Güzel şeyler yazmak” niyeti ile bakmak yeterli, görmek için..
Örnek vereyim mi?.
İzmir’deydim ya geçen hafta..
Ağbimlerle Yeni Foça’ya gittik pazartesi günü.. Yengemleri ziyarete..
Dönüşte eski Foça’yı görmek istedim.
Sahil yolunu seçtik. Oto yoldan çıkınca bir cennete giriyorsunuz güzel ülkemde..
Eski Foça şirin bir Ege kasabası.
Çocukluğumun Bandırması’na benziyor..
Sahil boyu kordon.. Önü plaj, arkası aile gazinoları.. Göz alabildiğine..
Ve hepsi dolu.. Masalar değil, sandalyelerin hepsi dolu.. Kasabanın içine girdik. Mahalle aralarında da kafeler var.. Onların da hepsi, ama hepsi dolu..
İnsanlar hallerinden belli, eğleniyorlar..”